Sonbaharın gelmesiyle birlikte küf mantarı, polen ve ev tozu akarı gibi alerjenlere maruz kalma olasılığı da artıyor. Çalışma ortamlarında veya evde yer alan ısıtıcılar, klimalar ve havalandırma sistemleri bu alerjenlerin iç mekanlarda kalmasına neden oluyor. Havaların soğumasıyla birlikte daha çok iç mekanlarda bulunmak ise alerji riskini artırıyor. Alerji kendini ciltte ve gözlerde kaşıntı, kızarıklık, egzama, burun akıntısı ve tıkanıklığı, sık hapşırma ve nefes darlığı şeklinde gösterebiliyor. NASIL ÖNLEM ALABİLİRİZ?Alerjiye karşı alınacak önlemlerin başında temizlik geldiğini belirten Karaca, “Sonbaharın gelişiyle cildiniz daha çok kuruyorsa, mutlaka ılık su ile duş alın ve cildinizi parfümsüz sabunlar ile yıkayın. Duş sonrasında da cildinizi losyonlar ile nemlendirin. Alerjiye karşı mücadele önce temizlikle başlıyor. Yatak çarşaflarınızı, yastık kılıflarınızı en geç haftalık olarak değiştirin” dedi.
Uzm. Dr. Sinem Karaca alerjiye karşı alınabilecek diğer önlemleri ise şöylesıraladı:
Polenlerin havada yoğun olduğu sabah saatlerinde dışarıda olmaktan mümkün olduğunca kaçının.Akşam saatlerinde, rüzgarsız havada tercihen yağmur yağdıktan sonra evinizi havalandırın. Dışarıdan geldikten sonra mutlaka giysilerinizi yıkayın ve yatağa girmeden önce duş alın. Bu sayede cildinize, saçınıza bulaşan polenlerden arınabilirsiniz.Çamaşırlarınızı kurutmak için kurutma makinelerini tercih edin. Dışarıda kurutulan çamaşıra polen yapışabileceği gibi evde kurutulan çamaşır iç ortam küfünü artırabilir. Mümkünse evde bitki bulundurmayın. Bitkiniz varsa küf gelişimi açısından toprağını düzenli olarak kontrol edin. Kuru ortamlarda hava nemlendiricileri kullanabilirsiniz. Ancak bu cihazları küf gelişimi açısından düzenli olarak kontrol edin. Evde hayvan besliyorsanız sizinle uyumasına izin vermeyin. Düzenli olarak hayvanınızın derisini ve tüylerini temizleyin. Yüksek emme gücüne sahip elektrikli süpürge ve hava filtrelerini de evinizde kullanabilirsiniz. ÇOCUKLARDA ALERJİ
Doğumdan itibaren özellikle derideki alerji görünümü ve nedenleri değişkenlik gösterebiliyor. Deri kuruluğuna bağlı gelişen Atopik Dermatit denilen egzama türü; kızarıklık, pullanma, kaşıntı şeklinde karşımıza çıkabiliyor. Bebeklik döneminde belirtiler yüzde ve bedende görülürken, yaş ilerledikçe kol, bacak, dirsek içi ve diz arkası gibi yerlerde de egzama görülebiliyor. Deriye temas eden kimyasal maddelerin oluşturduğu egzama, kırmızı deride gelişen su kabarcıkları, pullanma ve çatlaklar şeklinde belirti veriyor. Uzm. Dr. Sinem Karaca, kullanılan şampuanların, bebek bezlerinin ve gıdaların alerjik semptomları artırabileceğini söylüyor.
Çocukluk döneminde ise deride kaşıntı, kızarıklık ve kuruluk, burunda tıkanıklık, kaşıntı ve sık sık hapşırma, öksürük, nefes almada zorluk, karın ağrısı ve kramp gibi bulguların olması alerjik belirtileri gösteriyor olabilir.Bu dönemde alerjiyi en sık tetikleyenler arasında polen, böcek ısırıkları, hayvan tüyü, ev akarları, küf, sigara dumanı, parfüm, egzoz dumanı, yerfıstığı, yumurta, süt ve süt ürünleri bulunuyor. Bu dönemde daha önce alerji oluşturmayan maddelere karşı yeni alerjiler de gelişebilir. Bunun nedeni yaş ile birlikte yavaşlayan bağışıklık hücrelerinin bu maddeleri temizlemesinin gecikmesidir. HABER MERKEZİ