SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası (ATO) Aile Sağlığı Merkezi çalışanları için başlattıkları ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eyleminin 7’ncisi Atatürk Devlet Hastanesi B Blok önünde yapıldı. Eylem öncesi dün İstanbul Gayrettepe’de iş cinayetinde hayatını kaybeden emekçiler anıldı. Yapılan anmada  “Dün İstanbul Gayrettepe’de 16 katlı bir binanın eksi 1 ve eksi 2. katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapıldığı sırada, sahnenin yanında patlama sonucu çıkan yangında hayatını kaybeden 29 işçimizin kederli ailelerine baş sağlığı diliyor acılarını paylaşıyoruz. Artık yeter! Denetimsiz şekilde, hiç bir işçi sağlığı ve iş güvenliği önleminin alınmadığı koşullarda yaşanan bu facia bir cinayettir. Bu cinayetten, patronlar kadar patronların kar hırsının önüne geçemeyen, denetlemekle yükümlü idare de sorumludur. Tüm sorumluluk bir kaç çalışana yüklenemez, patronlar dahil, denetlemekle yükümlü kişi ve kurumlar ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır” denildi. Anmanın ardından grup adına SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer konuştu.

G K O6Jvh W A A A Z6Ns

‘KAŞIKLA VERİLEN KEPÇEYLE ALINIYOR’

İşçilerin, emekçilerin, sağlık emekçilerinin yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün yoksullaştığını vurgulayan Taşer; “Ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı bir düzende emek sömürüsü her gün biraz daha katmerleniyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor” dedi.

G K O6Jvm W A A A I Uj

‘YÜKSEK VERGİLER VERİLİYOR’

Türkiye’de vergi yükünün giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına yıkıldığının ve vergide adaletin kantarının her gün biraz daha bozulduğunun altını çizen Taşer, “Vergi tarife dilimleri yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılmaktadır. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır. 2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi, yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te ilk vergi tarife dilimi 288 bin 571 TL olarak uygulanmalıydı. Oysa 2024 için ilk vergi dilimi 110 bin TL olarak saptandı. Yeniden değerleme oranına göre olması gereken ilk vergi tarife dilimi ile mevcut ilk vergi tarife dilimi arasında 178 bin 571 TL’lik bir fark oluştu”  ifadelerini kullandı.

G K O6Jvi X Y A Aef3 V

‘YÖNETİCİLERİN GÖREVİ EMEKÇİLERİ KORUMAK’

En düşük vergi tarife dilimi artışının bilinçli biçimde düşük artırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladığını belirten Dr. Kaan Taşer konuşmasının devamında şunları ifade etti:  “Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkilidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir. Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır. Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor. Oysa yüksek enflasyon dönemlerinde ülkeyi yönetenlerin görevi işçilerin, emekçilerin, emeklilerin alım gücünü korumaktır; gelirde ve vergide adaleti sağlamaktır.”

Muhabir: ÇİĞDEM KORKAN/ÖZEL HABER