ÇOCUKLARDA görülen düztabanlık ikiye ayrılıyor. Birincisi, çocuklarda oldukça görülen masum düztabanlık. Yapılan çalışmalara göre çocukların %60-%80'ninde fizyolojik (hastalık olmayan) düztabanlık vardır. Bu durumu Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu şu şekilde açıklıyor: 'Bebek tipi yağ dokusunun cilt altında yerleşmesinden dolayı meydana gelir. Çocuk büyüdükçe ve yürüdükçe bu yağ dokusu azalırken kaslar güçlenerek ayağın uzunlamasına kavsini artırır. Sonuç olarak çocuğun ayakları normal haline döner. Fizyolojik düztabanlığın düzelmesi için hiçbir tedaviye ihtiyaç yoktur. 5-6 yaşlarına kadar beklenebilir. İkincisi ise patolojik (hastalık olan ) düztabanlıktır. Patolojik düztabanlığın en sık sebepleri; bazı ayak kemiklerinin doğuştan birleşik olması, ayak kemiklerinin doğuştan çıkık olması, kemikler arasındaki bağların gevşek olmasıdır. Patolojik düztabanlıkta tedavi en geç 2 yaşında başlanmalıdır. Bu durumda sorunu çözmek için; çocuğun ayağına göre yapılmış ortopedik botlar, özel egzersizler ve bazı cerrahi tedaviler yapılabilir. Düztabanlık bir sakatlık sebebi olmasa da ilerleyen yaşlarda çocukların yaşam kalitesini düşüren bir durumdur. Bu nedenle mutlaka fizyolojik-patolojik düztabanlık ayrımı yapılmalıdır.'

İÇE BASMA

İçe basmanın polikliniğe en sık başvurulan sebepler arasında yer aldığını ifade eden Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu 'Ayak uçları (veya parmak uçlarının) iç tarafa doğru dönük olduğu basma şeklidir. Kız çocuklarında biraz daha sık görülür. Ters bağdaş kurarak oturan ( W şeklinde oturma) çocuklarda içe basarak yürüme beklenir. Çocuklarda bu oturuş şekli doğru değildir ve içe basmayı arttırır. Hafif –orta düzeyde olanlar kendiliğinden veya fizik tedaviyle düzelir. Ancak, ileri düzeyde olanlara cerrahi tedavi önerilir' diye konuştu.

KALÇA ÇIKIĞI

'Kalça çıkığı ülkemizde ve dünya ülkelerinin birçoğunda tarama kapsamında. Yani doğumdan sonraki 30-40. günler arasında bebeğin hiçbir şikayeti olmasa bile, tüm bebekler kalça çıkığı açısından ultrason yardımıyla kontrol edilir' Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu, 'Kalça çıkığı tespit edilmeyen çocuklarda ilerleyen zamanlarda tekrar bir kontrol veya test uygulanmaz. Kalça çıkığı tespit edilen çocuklarda hemen tedavi başlanmalıdır. Tedavi; erken dönemde bandaj, cihaz veya alçıyla yapılırken ilerleyen ve gecikmiş hastalarda ameliyatla çözüm sağlanabilmektedir. Halk arasında hatta bazı hekimler arasında yanlış bilinen bir uygulama olan çift ara bezi sarmanın tedaviye hiçbir katkısı olmamaktadır. Ayrıca daha eski zamanlarda oldukça popüler olan, şimdilerdeyse giderek azalan kundak uygulaması kalça çıkığı açısından çok zararlıdır ve asla yapılmamalıdır' diye ekledi.

ÇARPIK AYAK

Görüntü itibariyle aileyi en rahatsız eden ve anne karnından çıkar çıkmaz belli olan çarpık ayakta, çocuğun ayaklarında içe ve öne dönüklük, ayağın kavsinde artış (pençeleşme) görülür. Erkeklerde daha sık görüldüğünü belirten Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu, 'Bu çocuklarda tedavi başlanmazsa sakatlık kaçınılmazdır. Tedavi ilk aşamada poliklinik şartlarında yapılan düzeltici-seri alçılama yapmaktır. Genelde birer haftayla yapılan toplam 6 seans alçı deformiteyi düzeltmeye yetmektedir. Alçı tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir' dedi ve parmak ucunca yürüme hakkında da bilgi verdi: 'Parmak ucunda yürüme görülen çocukların çoğunda hafif düzeyde olup yürümeye başlangıçta görülür ve kendiliğinden bir süre sonra düzelir. İleri düzeyde olan ve/veya kendiliğinden geçmeyen parmak ucu yürüyüşlerde mutlaka teşhis ve tedavi gerekir. Bazen sebep, doğuştan/yapısal olarak kas (aşil tendon) kısalığı gibi masum bir sebep olabilirken, bazen doğuştan beyin hasarı (serebral palsy- cp sekeli ) gibi altta yatan daha ağır bir hastalığın belirtisi olabilir. İleri düzeyde olan parmak ucunda yürüme mutlaka teşhis ve tedavi edilmelidir.'

PARANTEZ BACAK

Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu, 'Çarpık bacak veya parantez bacak olarak nitelendirilen rahatsızlıkta çocuğun dizlerinin birbirinden uzaklaştığı izlenir. Çoğu zaman d vitamini veya kalsiyum eksikliğine bağlı olarak gelişir. Hemen hemen her zaman uygun dozlarda d vitamini damlası verilerek düzeltilebilir' dedi. (HABER MERKEZİ)