Çocuklar fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak gelişimini tamamlamamış insanlardır.

Çocuk işçiliği çocukluğunu yaşamaktan alıkoyan, potansiyelini ve saygınlığını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından zararlı işlerdir. Biz hekimlerin öncelikli talebi çocuk işçiliğinin derhal yasaklanmasıdır.

Her şeyden önce çocuklar, basit olarak daha küçük yetişkinler değildir, fiziksel ve zihinsel olarak farklıdırlar. Kültürel algılamaları da öyle. Çocuk fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişim dönemini henüz tamamlamadığı için, özellikle çalışma hayatındaki çeşitli etkenler, tüm gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir.

Yapılan araştırmaların çalıştırılan çocukların aynı sosyoekonomik düzeye sahip olan ancak çalışmayan yaşıtlarından birçok açıdan daha geride olduklarını ortaya koyuyor.

Bu sonuçların çocuk işçiliğinin hemen ortadan kaldırılması gereken bir olgu olduğunu gözler önüne seriyor.

Sorun sadece yılda bir gün hatırlanmakla, tartışmakla çözülemez

Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization; ILO) 2002 yılında çocuk işçiliğine küresel kapsamda dikkat çekmek ve çocuk işçiliğini ortadan kaldırmaya yönelik yapılması gerekenleri ortaya koymak için Dünya Çocuk İşçiliğini Önleme Gününü başlatmıştır. O yıldan beri her yılın 12 Haziran günü dünya genelinde belirli bir başlık altında kampanya düzenlenmektedir. Ne yazık ki bu kutlamalar hükümetlerin ne kadar çocuk işçiliğine karşı oldukları anlattıkları bir çeşit 'şenliğe' dönüşmektedir. Geldiğimiz noktada sorun sadece yılda bir gün hatırlanmakla, tartışmakla çözülecek boyutun çok ama çok ötesindedir. Türkiye'de de tablo çok farklı değil. TÜİK'in verilerine göre çocuklar Türkiye'de nüfusun yüzde 28'ini oluşturuyor. İşsizlik, ekonomik kriz, geçim sıkıntısı, borçluluk ve diğer sosyo-iktisadi koşullar çocuk işçiliğini büyütmeye devam ediyor. Sadece 2018 yılında çocukların işgücüne katılım oranı yüzde 21'e yükseldi.

Çocukların yeri okul sıralarıdır, oyun bahçeleridir…

Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Metehan Akbulut