BU yıl yapılan üniversite sınavlarında görülen başarısızlıktan sonra Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) çıkışıyla üniversite sınavlarındaki baraj puanının düşürülmesini eleştiren Eğitim İŞ Şube Başkanı Sadık Acar, 'Barajın düşürülmesinin çözüm değil kamuflajdır. Esas araştırılması gereken konu ise öğrencilerin neden başarısız olduğunu bulmak olmalıdır' dedi 'SORUNLARA CEVAP OLMADI' Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda barajın düşürülmesinin, eğitimde sorunları çözmeye değil gizlemeye alışmış bir zihniyetin ürünü olduğunu kaydeden Başkan Acar, 'Eğitimcilerin itirazıyla değil iktidarın küçük ortağı MHP'nin çıkışıyla yapılan baraj indirimi, sınavın neden bu kadar zor olduğu, üniversite kontenjanlarının neden rasyonel oranda olmadığı, barajı geçemeyen öğrenci sayısının neden bu kadar çok olduğu sorularına cevap olmadı. Oysa ortadaki tablo açık. YKS'ye giren 2 milyon 416 bin adayın yüzde 68'i 150 ve üzeri puan aldı. 2019 yılında ise bu oran yüzde 74,16 olarak gerçekleşmişti. Yani 2019 yılına göre 2021'de 129 bin 246 kişilik bir düşüş meydana geldi. Ayrıca, 180 ve üzerinde puan alan öğrenci oranı AYT-sözelde yüzde 75,49'dan 60,09'a, eşit ağırlıkta yüzde 57,39'dan 48,04'e geriledi. 2019'da 1 milyon 880 bin 800, 2021'de 1 milyon 627 bin 145 aday AYT'ye girdi. Bu rakamlarda karşılaştırıldığında 180 ve üzeri puan alan aday sayısında 2019 yılına göre sadece sözel bölümde 423 bin 256 kişilik bir azalma meydana gelmiş' bilgilerini aktardı. NEDEN BARAJI GEÇEMEDİLER? Tüm bu verilerin yanı sıra, kontenjan sorunu çözülemediğini, aksine düğümlendiğini aktaran Acar, 'Zira 2020 yılında 838 bin 221 aday üniversiteye yerleşmişti. Bu sonuçlara göre üniversitelerin kontenjanlarının boş kalacağı gerçeği ortaya çıktı. 2021'de barajın düşürülmesiyle geçen yılki üniversiteye yerleşen öğrenci sayısına yaklaşmayı, üniversiteleri bu göstermelik hamleyle doldurmayı hedefledikleri açık. 120 soruda 15 net yaparak barajın geçilebildiği bir sistemde, sorulması gereken asıl soru bu kadar çok öğrencimizin neden barajı geçemediğidir. İktidarın ısrarla sormak istemediği bu sorunun cevabı, eğitim sisteminin yetersizliğini gözler önüne serecek. Öte yandan; 2002 yılında 76 olan üniversite sayımız şu anda 207 . Niteliksiz, kampüssüz apartman üniversiteleri türemiş, üniversite sayısı giderek artmış ancak nitelik azalmıştır. Bu orantısız sayı artışı bir kontenjan balonuna da yol açtı' sözlerine dikkat çekti. SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ Eğitim-İş olarak, ortadaki tabloyu doğru verilerle değerlendirmeden bir teşhis koymanın mümkün olmadığını altını çizdiklerini kaydeden Acar, öğrencilerdeki başarısızlık oranının artmasının, üniversitelerdeki kontenjan balonunun üzerinin örtülmesinin değil çözülmesi gereken sorunların olduğunu belirtti. Acar, 'Barajı düşürerek yapılan kamuflajdır, sorunları daha az görünür yapmaktan öteye geçmedi. Bu sorunun çözümü için kulak verilecek adres iktidarın meseleye uzak küçük ortağı değil eğitim camiası' dedi. HABER/Dilan ERAY