ANTALYA Ticaret Borsası'nın (ATB) Şubat ayı meclis toplantısı, Meclis Başkan vekili Abdullah İnan başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Tarım sektöründeki sorunların dile getirildiği toplantıda, önümüzdeki günlerde et fiyatlarında da patlama olacağı uyarısında bulunuldu.

'SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYE İHTİYAÇ VAR'

Genel ekonomik değerlendirmede bulunan ATB Başkanı Ali Çandır, mal ve hizmet ticaretindeki daralmaya dikkati çekerek, 2018 yılı 3'üncü çeyreğinden itibaren 2-3 çeyreklik dönemde ciddi büyüme sorunu olacağını kaydetti. Hükümetin de bu tespiti yaptığı için yılbaşından itibaren daralan bir ekonomiden çıkışı sağlayacağını düşündüğü ilave tedbirleri uygulamaya başladığını söyleyen Çandır, 'Bu tedbirlerin beklenen sonuçları, yılın ikinci yarısından itibaren göstermeye başlamasını temenni etmekteyim. Çünkü bizim sürdürülebilir büyümeye şiddetle ihtiyacımız var' dedi.

'OCAKTA İYİ BAŞLANGIÇ YAPMADIK'

Tarım ve hayvancılıkta 2018 yılında Türkiye ihracatı yüzde 5 artarken Antalya'da yüzde 9 arttığını belirten Çandır, ithalatta ise Türkiye'de yüzde 3 artış görülürken Antalya'da artış olmadığını söyledi. Çandır, 'Buradan görmekteyiz ki 2018 yılında tarım ve hayvancılık dış ticaretindeki performansımız ülke genel performansından daha iyi gerçekleşmiştir. Ancak 2019 yılı Ocak ayı genel ihracat rakamlarına baktığımızda Antalya olarak iyi başlangıç yapamadık. Antalya vergi dairelerine kayıtlı bulunan firmalarımızın genel ihracatı yüzde 8 azalmıştır' dedi.

KARŞILIKSIZ ÇEK VE SENET ORTALAMANIN ÜSTÜNDE

Antalya'da toptan ticaret, turizm, tarım ve inşaat sektörlerindeki kredi büyümelerinin ülke geneline göre farklı olduğuna dikkat çeken Çandır, karşılıksız çek ve protesto edilen senetlerde ciddi büyüme görüldüğünü dile getirdi. Çandır, 'Ocak ayı karşılıksız çek ve protesto edilen senet büyümesinde Türkiye ortalamasının üzerinde bir gerçekleşme yaşadık. Yaşadığımız bu bozulma, Antalya iş dünyasının genel karakteristiğine son derece ters. Bu bozulmanın nedenini ise ancak içinde bulunduğumuz aşırı zor koşullarla açıklayabilmekteyiz' dedi.

BOZULMALARIN KAYNAĞI DÖVİZ

Ekonomik göstergelerdeki bozulmaların kaynağı olarak döviz artışını gösteren Çandır, son dönemde gündemden hiç düşmeyen yaş meyve sebze fiyatlarındaki artışın kaynağını da, mevsimsel etkilerin yanı sıra maliyetlerini karşılayamayan üretici kesimin üretim kompozisyonunu değiştirmesi ya da üretimden vazgeçmesi olarak gösterdi. Çandır, 'Yaş meyve sebze fiyatlarındaki aşırı artışların ya da dalgalanmaların azaltılması için sürdürülebilir ve yapısal tedbirlerin başında maliyet-fiyat ilişkisini sağlıklı hale getirmek, üretimden tüketime fire ve zayiat oranlarını düşürmek ve sektörde bütüncül bir değer zinciri yaratmak gelmektedir' dedi.

TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLERDE BEKLENTİLER

Tıbbi ve aromatik bitkiler komitesinin sektörel analiz toplantısı sonuçlarını paylaşan Çandır, 'Üretimde sadece kekik değil pazar talebi yüksek olan adaçayı, dağçayı, biberiye gibi diğer önemli tıbbi ve aromatik bitkilerin de yaygınlaşması. Odun dışı orman ürünlerinin ihaleyle satışı yerine tarife usulüyle satışının gerçekleştirilmesi, ihale durumunda ise hasat gecikmelerinin yaşanmaması için ihalelerin mayıs- haziran aylarında yapılması. Hazine arazilerinin sektörün kullanımına sunulması için envanterinin paylaşılması. Batı Akdeniz Bölgesi'nde görülen türler, üretim miktarı, ihracat miktarı gibi konuları içeren ve bilgiler sunan kitapçık hazırlanması. Bozuk ve yanmış olan sahalara keçiboynuzu, defne ve mersin gibi yangına dayanıklı bitkilerin dikimi. Orman sahalarındaki yüksek gerilim hatlarının altındaki alanlarda kontrollü olarak biberiye gibi pazar değeri olan bitkilerin yetiştirilmesi' diye konuştu.

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİNE DESTEK ÇAĞRISI

ATB Başkanı Çandır, TBMM'de kabul edilen ve 2019 yılında da devam edecek olan, TOBB'un da 'Burası Türkiye, Burada İş Var' sloganıyla destek verdiği İstihdam Seferberliği'ne destek çağrısında da bulundu. Çandır, 'Nisan ayı sonuna kadar sağlanan her ilave istihdamda; 3 ay boyunca prim, vergi ve ücret devlet tarafından karşılanacak. Devam eden 9 ayda ise prim ve vergiler devlet tarafından karşılanmaya devam edecektir. Yine kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği, SGK primlerini düzenli ödeyen işverenler 5 puanlık indirim, işbaşı eğitim desteği ile mesleki eğitim kurs ücret ve sigorta desteği gibi desteklerden faydalanabilecek. Üyelerimizin bu teşvik ve desteklerden faydalanmasını ve ülkemiz istihdamının artmasına katkıda bulunmalarını diliyorum. Umuyorum ki, ne kadar çok insana iş ve aş sağlamayı zenginlik olarak gören bizlerin daha çok istihdam sağlamasına vesile olacaktır' dedi.

'ET FİYATLARI PATLAYACAK'

Sektörel sorunların da ele alındığı toplantıda Canlı Hayvan ve Et Ticareti Meslek Komitesi'nden meclis üyesi Ata Sönmez, yaş meyve sebze sektörüne yönelik uygulanan tanzim satış modelinin aslında et sektörü için Et ve Balık Kurumu ile anlaşmalı marketler aracılığıyla et sektörüne dönük 7-8 aydır uygulandığına dikkat çekti. Sönmez, 'Et fiyatlarında büyük patlama olacak. Çünkü bu sürdürülebilir değil. Bizim üretimi artırmamız gerekiyor. Günde 1000-1500 ton et ve kilo başına devlet 7-8 lira zarar ediyor. Et ve Süt Kurumu ilk defa piyasa fiyatının altında satış yapıyor. Serbest piyasa ekonomisinde arz az, talep fazlaysa fiyat yükselir. Serbest piyasa ekonomisinin kanunu bu. İthalatı değil üretimi artırmamız gerekiyor. Nisan- mayıs ayları mı olur bilemiyorum ama artık et fiyatları patlayacak' diye konuştu.

REVİZE, YAŞ MEYVE SEBZEDEN BAŞLIYOR

Yaş meyve sebze, et, süt ve ekmek gibi bütün sektörlerden sorunların dile getirildiği toplantıda serbest piyasa ekonomisine dışarıdan müdahalenin de doğru olmadığı savunuldu. Bu konuda genel bir değerlendirmede bulunan Ali Çandır, 2010'daki Ekonomik Şura'da söz aldığını hatırlatarak, 'Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı. 'Tüccar devlet istemiyoruz devlet düzenlemeli, izlemeli, denetlemeli, eksik olan yerleri de iyileştirmeli' dedik. Şu anda devletimiz çeşitli kanallarda tüccarlık yapmaya başladı. Bu her kesimi rahatsız ediyor. Ama bu bir geçiş dönemidir diye ümit ediyoruz. Seçimlerden sonra piyasaların tekrar normal seviyeye ulaşmasını ümit ediyoruz. Burada bizim artık sadece devletten beklemeden sektör içerisinde birtakım iç değerlendirmeleri yaparak kendimizi revize etmeliyiz. Yıllarca aynı koşulları tekrar ederek aynı sonuçları almamız çok olası değil. Onun için yaş meyve sebze sektöründen başlayacağız. Tedarikten başlayarak tüketiciyle giden halkaların tamamını şartlarımıza uygun nasıl revize edebilirizi paydaşlarla sonuca ulaştırmak istiyoruz' dedi.

TARIMDA DEVRİM TALEBİ

Bütün sistemin arz talebe dayalı olduğuna da dikkati çeken Çandır, 'Siz bugün üretimi azalttığınızda talep arttığında fiyat otomatik olarak artacaktır. Bunu ne kadar baskılarsanız baskılayın artacaktır. Piyasayı düzenlemek için üretim öncesinden planlamadan başlayarak bütün halkaları revize etmelisiniz. Sıkça dile getirdiğim gibi tarımda tamamen bir devrim yapmak gerekiyor. Değer zincirini kendimize özgü tasarlayıp yeniden planlamalıyız. Devlete de burada tüccarlık düşmüyor. Biz 'DİDİ' diyoruz, yani devlet düzenlemeli, izlemeli, denetlemeli, aksaklıkları iyileştirmeli. Böylelikle piyasalar oturur. İhtiyacımıza uygun üretir, dünya piyasalarını takip eder, ihracatımızı yaparız. Kalıcı tedbirler lazım' diye konuştu. (DHA)