KAŞ'A bağlı Bezirgan Mahallesi, Likyalılardan bu yana bölgenin ticaret merkezi oldu. Tarımla uğraşan bölge halkının ürettiği tahıl ve diğer tarım ürünlerini saklamak için yapılan ahşap ambarlar, Likya lahitlerinden esinlenerek sedir ağacından yapıldı. Yaklaşık 4 metre yüksekliğindeki ambarlar içi dört gözlü, toplam kullanım alanı 25- 30 metrekare arasında ve hiç çivi kullanmadan, geçme yöntemiyle yapıldı. İçindeki dört göze farklı ürünler konan ambarların çatıları zamanla yıpranınca sacla kaplandı. Bu tarihi ambarların 300'e yakın olduğu biliniyor. Ancak geçen zaman içinde bazıları sahipleri tarafından satılarak, turizm bölgelerine taşınmış. Birçoğu da çürüyerek, yıkılmış durumda. Yıkılacak durumda olanlar da var. Şu anda ayakta kalan ambar sayısı 120, ancak kullanılan ambar sayısı çok az. EVLİYA ÇELEBİ YAZDI Ambarlar, yok olma tehlikesine karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi tarafından görsel belge ve belgesel video niteliğinde devlet arşivine alındı. Bakanlık tarafından aynı zamanda korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilerek, korumaya alındı. Geçen zaman içinde henüz bir adım atılmadı. Koruma altında oldukları için de sahipleri tarafından onarım yapılamadı. Yıllardır içinde tahıldan ziynet eşyasına kadar birçok değerin saklandığı ambarlar, mimari yapısı, hiç çivi kullanılmadan yapılan ahşap işçiliğiyle önemli bir kültür motifi ve mirası. Tarihi kilitleri olan ve iki kilitle birden kilitlenebilen bu ambarlar, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Antalya bölgesinde bir arada toplu olarak bulunan tek örnek olan Bezirgan ambarları, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de yer alıyor. Ambarlar, 'Ambarlar arası' denilen bölgede, Bezirgan Mahallesi'nin biraz kenarında, Likya Yolu üzerinde yer alıyor. Bunun nedeni geçmişte Bezirgan Ovası'nı kışın su basması ve Bezirganlıların kışın sahile göç etmesi. Daha 30 yıl öncesine kadar sürekli bir bekçisi olan ambarlarda artık bekçi bulunmuyor. 'MİRAS BIRAKMAK İSTİYORUZ' Bezirgan Mahallesi'nin azası Davut Karadeniz, 'Bu ambarlar atalarımızdan, dedelerimizden bize miras kalmıştır. Bu ambarlar yaklaşık 500 yıllık. Üzerinde gördüğümüz rakamlara göre 300 ambar görünüyor. Ayakta kalmış 120'si. Böyle giderse 3- 5 sene içinde 20- 30 tanesini daha terk edeceğiz. Bunların ayakta kalması için devlet büyüklerimize buradan duyurmak istiyoruz. Biz de çocuklarımıza ve torunlarımıza bir miras bırakmak istiyoruz. Şu anda terk edilmiş durumda. Devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz. Ambarlar korumada olduğu için sahipleri bunları onaramıyor' dedi. 'YARDIM İSTİYORUZ' Çok az sayıda kalan ve halen kullanılan ambarlardan birinin sahibi olan Ali Altaca da, 'Bu ambarımız, babalarımızdan, dedelerimizden bize kaldı. Şu anda çivisiz, sedir ağacından mükemmel bir şekilde kullanmaktayız. Tabii çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmamız için büyüklerimizden yardım istiyoruz' diye konuştu. (DHA)