ANTALYA Valisi Münir Karaloğlu Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen 'Kent Buluşmaları'nın konuğu oldu. Karaloğlu ATB Toplantı Salonu'nda düzenlenen programda Antalya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Programa Antalya Tarım İl Müdürü Mustafa Özen, ATB Başkanı Ali Çandır ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Piyasada sebze ve meyvelerde fiyat farklılıklarının oluşmasının üretimden tüketime zincir halkasının tam olarak çalışmamasından kaynaklandığını belirten ValiKaraloğlu, 'Kaliteli üretmek ve kaliteli malı, en uygun fiyatla son tüketiciye ulaştırabilmek, yeni hal yasasının mantığı bu. Türkiye'de maalesef bizim üretimden son tüketiciye zincir tam çalışmıyor. Bizim tarladan çıkan ürün vatandaşın mutfağına gidinceye kadar yüzde 30 kaybımız var. O nedenle zaten fiyatlar yüzde 30 artmış demek. Bu zinciri düzenleyerek kaybı, yüzde 5'lere getirdiğiniz zaman, yüzde 25 fiyat avantajımız olacak. Bizim problemimiz bu' dedi.

ÇAĞDAŞ BORSA SİSTEMLERİ

Hedefin kaliteli üreterek tüketiciye ulaştırmak olduğunu belirten Karaloğlu, 'Bunu sağlayacak çağdaş altyapıyı da kurmamız gerekir. Komisyonculuk, meselenin yüzde biri bile değil. Sadece komisyonculuk konuşuluyor oldu. Bu doğru değil, sistemin tamamını konuşmamız gerekir.Artık bizim yaş sebze meyveyi kamyonlara yükleyip üzerine branda atıp taşımamamız lazım. Belli soğutma sistemleri olan taşıma zinciriyle nakletmek lazım. Alım satımı elektronik ortamda yapmak için çağdaş borsa sistemleri oluşturulmalı' dedi. Karaloğlu, denetimlerin yapıldığını ama denetimlerin çözüm olmadığını söyledi.

BAKANA BİLGİLER VERİLDİ

Vali Karaloğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile ATSO Başkanlık makam odasındaki komisyonculuk yasası ile ilgili görüşmeleri hakkında bilgiler verdi. Karaloğlu, 'Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel, sayın bakana bir şeyi çok iyi anlattı. Üretim hallerindeki komisyonculukla, tüketim hallerindeki komisyonculuğun aynı şey olmadığını, aslında üretim hallerindeki komisyonculuğun üretimin çok önemli bir parçası olduğunu ve ikisine aynı şekilde bakılmaması gerektiğini, yasal düzenlenme yapılırken farklı değerlendirilmesi gerektiği noktasında bilgi verdi. Sayın bakanımız da 'Bu farkı bu kadar net sizin anlatımınızla anlayabildim. Ankara'ya döndüğümüzde yasal çalışmalarda bunu değerlendireceğiz' dedi. Antalya bir üretim şehri, buradaki halde oluşan fiyat nihai değil, nihai fiyat ya İstanbul ya da Ankara'da oluşuyor. Onun için onun ayrıştırılması gerektiği noktasında sayın bakanımız bilgilendirildi' diye konuştu.

ANTALYALI ÇİFTÇİLER BİLİNÇLİ

Antalya'nın Türkiye'nin en önemli tarımsal üretim merkezi olduğunu söyleyen Vali Karaloğlu,'Antalya üretiyor. Bitkisel ve hayvansal üretimde kentin tarımının büyüdüğünü görüyoruz. Son iki yılda yaş sebzede yüzde 2'lik, meyvede yüzde 7'lik bir artışın olduğunu görüyoruz. Kırmızı et üretiminde ise yüzde 22 büyüdü. Bu durum turizmin hareketliliğine de bağlanabilir. Antalya'da tarımsal üretimde yer alan çiftçilerimizde bilinçli' diye konuştu.

SERA ATIKLARI BERTARAF EDİLMELİ

Geçtiğimiz yıl tarımda tuta krizi ile çiftçilerle birlikte mücadele ettiklerini söyleyen Karaloğlu, tuta krizinde yaşanan en büyük sorunun sera atıkları olduğunu dile getirdi. Sera atıklarının bertaraf edilmesini bir türlü sağlayamadıklarına dikkat çekenKaraloğlu, 'Sera atıklarını mutlaka bertaraf etmeliyiz. Atıkları seranın bir köşesinde saklayarak zararlının yaşaması için ortam oluşturulmuş oluyor. Yakarak yok etme de doğru değil. Biyolojik metotlarla yok edecek formülü üretmeliyiz' diye konuştu. Kırsalda genç nüfusun kalmadığını genç nüfusu desteklemek için hibe desteklerinin de devam ettiğini belirten Karaloğlu, 'Kırsalda yaş ortalaması çok yüksek. Genç nüfusu yeniden tarıma katabilmek için gençlerimize devlet olarak 15 milyon TL hibe verdik. 500 gencimiz bu destekten istifade etti' dedi.

DOMATESİN TADI DA RENGİ DE YOK

Antalya'da havaların soğuk gitmesinden dolayı üretilen domatesin renginin olmadığını belirten Karaloğlu, 'Antalya'da aslında bizim yaptığımız seracılık değil, örtüaltı üretim. Son dönemde güneş olmayınca, havalar soğuk olunca yediğimiz domatesin tadı da, rengi de yok. Bu doğal bir şey değiştirme şansımız yok. Güneşi doğdurma şansımız yok ama seralarımızı daha nitelikli hale getirebiliriz. Türkiye'de çok ciddi bir örtüaltı üretimi ve sera potansiyeli var. Bu seralarımızı daha teknolojik hale getirebilir, daha sera mantığıyla hareket edebilme noktasına taşıyabilirsek örtüaltı üretimini artırabileceğimizin hükümetimiz de farkında. Bunun için önce finansman modellerinin çözülmesi gerekiyor' diye konuştu. Deniz TOPKAYA