Özel Haber/Güven Güneş
PHASELİS Antik Kenti'ni betona boğan inşaat çalışmalarına tepkiler çığ gibi büyüyor. Halkın yanı sıra siyasi parti temsilcileri, oda başkanları ve dernekler antik kentteki çalışmaların bir an önce durdurulmasına yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı'na çağrı da bulunarak 'telafisi olmayan bu yanlıştan' dönülmesini istedi. NEREDEYSE DENİZE DE BETON DÖKECEKLER Phaselis'e yapılanın halkın yararına olmadığını söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Cavit Arı, 'Burada yaptıkları şey bir talandır. Halka hizmet adı altında şirin gösterme çabaları olsa da burada yapılan ticarethane işletme faaliyetidir. Şu anda halka açık olan ve vatandaşların ücretsiz olarak kullanabildiği bu koyda inşaat bittikten sonra önce şezlong koyacaklar ardından girişi paralı yapacaklar ve yavaş yavaş vatandaşları bu alandan dışarı itecekler. Buraya gelen insanlar doğası ve sessizliği için tercih ederken inşaat sonrası tabiri caizse paralı ve lüks bir sahil haline getirme çabaları var. ÇED raporunun olmadığı ve 1'inci derece sit alanına olan bu yere çivi dahi çakılması yasakken utanmasalar neredeyse denize de beton dökecekler' dedi. DEPREM BÖLGESİNDE BÖYLE TEMEL YOK Alanda ağaçların kesildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Cavit Arı, 'Kendi hazırladıkları projelerine baktığımızda ağaçların kesilmeyeceği yazıyor. Kendi yaptıkları projeye dahi uymadıklarını görüyoruz. Temellerin atıldığı yerlerdeki ağaçlar kesilmiş çoğu ağacın dalı ise bu yapıları engellemesin diye kökünden budanarak adeta bertaraf edilmiştir. Öyle bir temel atmışlardır buraya deprem bölgesinde dahi böyle temeller yok. İş ranta ve talana gelince masraftan kaçınmadıklarını görüyoruz. Bunun adı yağmadır, talandır. Serik ve Belek'te yapılan talanlar hala hafızalarımızdadır' diye konuştu. GECELERİ İŞ MAKİNALARI GİRİYOR CHP Milletvekili Cavit Arı, 'Saat 9 ile 5 arasında kurumlardan gelen göstermelik yetkilileri burada duruyor ve gözlem yapıyor. Saat 5'ten sonra ise bu göstermelik görevliler alandan çıkınca iş makinaları bu alana girilerek çalışma yapılıyor. Buradan açıkça söylüyorum ve duyuruyorum. Bunun sorumlusu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'dur. Bakan buraya çivi çakılamaz dahi derken şimdi fikrini değiştiren ne olmuştur? Yalnızca bakan değil bu karara imza atan herkes sorumludur' ifadelerini kullandı. İHALE YAPILMADAN İNŞAATA BAŞLANDI Yürütmeyi durdurma kararı için dava açtıklarını belirten Mimarlar Odası Şube Başkanı Hasan Çerçiler, 'Antalya ve Ankara Nöbetçi İdari Mahkemelerinde iki dava açtık. Biri projeyi onaylayan Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararının diğeri ise ihalenin iptaline ilişkin iki dava açtık. Bizimle beraber 14 vatandaşta aynı davaları açtı. Burada yapılanlar kamu ihale kanunu, çevre kanunu, kıyı kanunu, 3194 sayılı imar kanuna, Anıtlar Kurulu'nun ilke kararlarına aykırıdır. Bu alanlar kanunlara göre korunsa kanunlar yok sayılarak bölge betona boğulmaktadır. Eğer bölgede bir ihtiyaç varsa bölgenin kendine has özelliği dikkate alınarak Salda gölünde olduğu gibi ahşaptan sökülüp, takılabilir yapılar tercih edilebilinirdi. Daha önce de farklı yerlerde gördüğümüz gibi bir kere bu işlemler yapıldığında devamı da geliyor. Elinizi verdiğinizde kolunuzu da kaptırıyorsunuz. Örneklerini de gördük ve görmeye de devam ediyoruz' diye konuştu. BÖLGE HALKI PROJEYE KARŞI Doğa kanunlarından ders almayan idarecilerin olduğunu söyleyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kent ve Ekoloji Sorumlusu Tuncay Koç, 'Rant ve inşaat çetelerinin dünyaca ünlü Phaselis SİT alanı sınırları içerisinde Alacasu ve Bostanlı koylarına saldırması gelinen son noktayı bizlere göstermiştir. Phaselis Antik Kenti Ören Yerine ilişkin olarak 'Bütünleyici Kıyı Alanı' gibi bir isim vererek alanı daha fazla betonlaştırmaya açacaklar. Çok fazla insan sirkülasyonuna izin verecek bu proje de çevresel duyarlılık, kamu yararı, ileride topluma aktarılacak ekolojik yarar ve tarihi değer bulunmamaktadır. Çamyuva ve Tekirova bölge halkları da bu projeye karşılardır. Çok geç olmadan yargının bir karar vermesi gerekmektedir. Geç alınacak bir karar Alacasu Milli Park alanının doğal özelliklerini kaybetmesine neden olacaktır' sözlerini kullandı. TEK ŞİRKETLİ İHALE Tek şirketin girdiği ihaleyle alanın alelacele yapılaşmaya açıldığı söyleyen TİP Kent ve Ekoloji Sorumlusu Tuncay Koç, '20 Şubat günü iş makineleri bölgeye girerek, Milli Park ve Arkeolojik Sit Alanı olan doğal ve tarihi dokuyu bozarak inşaat çalışmalarına başlamışlardır. Ormanlık alanda iş makineleriyle yol açan şirket, kanuna aykırı olmasına rağmen arkeolog gözetiminde yapılması gereken işleri hava karardıktan sonra gece yaparak alana beton dökmektedirler. Proje baktığımızda günübirlik tesisler, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapı inşa edilecek. Projenin inşası için ahşabın yanı sıra PVC, demir ve alüminyum gibi malzemeler kullanılacak. Projeyle ilgili ihale dosyasında yer alan bilgilere göre 2892 metreküplük derin kazı yapılacağı belirtilen arazide 1139 metreküp beton kullanılacak. Alanın arkeolojik kazıları ise halen tamamlanmış değildir' dedi. İKİ ODA BAŞKANINDA ORTAK ÇAĞRI: DURDURULMALI TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan ve TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük yaptıkları ortak çağrı da, ' Alacasu –Cennet Koyu 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve aynı zamanda Beydağları Milli Park sınırları içinde bulunan taşıdığı tarihi ve doğal yapısı ile Antalya için çok kıymetlidir. Cennet Koyu içinde bulundurduğu tarihi kalıntılar, endemik bitki çeşitliliği, çok özel türlerin yaşadığı kara ve deniz faunası sebebi ile sadece gezerken dahi çok dikkatli olunması gereken bir yerdir. 3 Mart günü sahada yapılan incelemeler sonucunda yapmış olduğumuz tespitler alan içinde bulunan inşaatın durdurulması için yeterlidir. Eski Kemer yolu üzerinden Cennet Koyu mevkiine döner dönmez mevcut toprak yolun sağ ve sol tarafının kepçe ile açılarak doğal bitki örtüsüne, ağaç köklerine ve dallara zarar verildiği görülmüştür. Proje başında yüklenici firma ya da üst idari kurumları temsilen bir peyzaj mimarı, mimar, inşaat mühendisinin bulunmadığı, yapılan inşaat faaliyetlerinin kontrolsüz yapıldığı görülmüştür. Proje uygulama çalışmalarının alt eleman kadrosu ile yüklenici firmanın vicdanına bırakıldığı ortadır.' ifadeleri kullanıldı. DERHAL DÜZELTİLMELİDİR İki başkanın ortak açıklamasının devamında, 'Bölgenin önceki kullanımları için Phaselis Antik kentinde olduğu gibi kontrollü kullanılması sağlanmalıdır. Alanın taşıma kapasitesi hesaplanmalı ve günübirlik kullanımlara izin verilmelidir. Alan içinde mangal yapılamaz, ateş yapılamaz tabelalarına rağmen hiç bir kontrolün olmadığı, insanların denizin dibine kadar araba ile girebildiği, mangal yakabildiği, atık yönetiminin yetersiz olduğu bu muhteşem doğaya inat değerinin bilinmediği ve insanların talanlarına devam etmelerine yönelik kullanımlar için projelendirilip inşaat alanına çevrildiği ortadadır. Bir an önce Alacasu- Cennet Koyu'ndaki projenin denetimi sağlanmalı, doğaya, tarihe yapılan bu saldırı durdurulmalı, verilen zararlar alanında uzman arkeologlar, peyzaj mimarları, orman mühendisleri ile derhal düzeltilmelidir. Alacasu Cennet Koyuna verilen zararların hepsi göz önünde tutularak projenin diğer çalışma alanı Bostanlı Koyunda bu çalışmalar başlamadan durmalıdır. Antalya Tarım ve Orman il Müdürlüğü'nü, Antalya Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğü'nü, Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni, Kemer Belediyesi'ni ve tüm sorumlu kurumları çalışmaları yerinde denetlemeye ve bu katliamı durdurmak için göreve davet ediyoruz' sözlerine yer verildi. NASIL KORUNACAĞI TARAFIMIZCA ANLAŞILAMAMIŞTIR! Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi'nin kurucu üyeleri, yönetim kurulu üyeleri ve yönetimde görev almış üyelerinin ortak açıklamasında, 'Bakanlığın kamuoyuna yaptığı duyuruda bu proje ile 'Phaselis Antik Kenti'nin tarihi ve doğal değerlerinin korunarak kontrollü ve sürdürülebilir bir şekilde sergilenmesi ile bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasının hedeflendiği' açıklanmıştır. Yapımında 1139 metreküp beton kullanılacağı belirtilen proje kapsamında yapılacak plaj kompleksinin, 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamında zaten koruma altına alınmış olan bu alanı nasıl koruyacağı ve gelecek kuşaklara aktarımına nasıl bir katkı sağlayacağı tarafımızca anlaşılamamıştır. Projede kullanılan beton mekanlar, kültürel mirasın korunmasına yönelik değil, 1. derece sit alanını ve ören yerini plaj amaçlı kullanan ziyaretçilere konfor alanı oluşturmaya yönelik düzenlemeleri içermektedir. Ayrıca bu durum antik kenti, özgün flora ve faunaya sahip doğa ile bütünleşmiş dokusundan kopararak, sit alanı bütününde görsel ve çevresel kirliliğe de neden olacaktır. Söz konusu alanda; 2022 yılında TBMM tarafından onaylanan, Akdeniz'de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe ilişkin Protokolün ihlali söz konusudur. İnşaatın başlaması ile bu bölge iş makinaları ve betonlaşma tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu ve benzeri uygulamaların diğer arkeolojik ve doğal sit alanlarına emsal oluşturmaması için, Phaselis Antik Kenti'nde gerçekleştirilen koruma ihlalinin en kısa zamanda durdurulması ve dökülen beton alanların kaldırılmasının gelecek kuşaklarımıza borcumuz olduğu düşüncemizi kamuoyuna duyururuz' denildi.