İklim değişikliği; aslında hepimizin dilinde olup, çok da farkında olmadığımız büyük bir sorun. Bunun temel sebebi ise yavaş yavaş etkilerini hissediyor olmamız. Doğada yarattığımız her türlü tahribat, tüketim alışkanlıklarımız, doğal kaynakları kullanma şeklimiz iklim değişikliğine neden oluyor. Antalya'da yaşayan bizler iklim değişikliğini; uzun süren sıcak havalar, kuraklık, orman yangınları, şiddetli yağış ve hortumlar şeklinde deneyimliyoruz. Maalesef ki iklim değişikliği nedeniyle mal ve can kaybı yaşıyoruz. Köklü önlemler almadığımız sürece, bu felaketlerin artarak devam edeceğini hep birlikte göreceğiz.

*** Yerel yönetimlerin önderliğinde iklim değişikliği uyum sürecinin hızlandırılması ve iklim eylem planlarının uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Ulaşım, enerji, yerleşim ve atık sektöründe sera gazı emisyonlarının düşürülmesi gerekmektedir. Taşımacılık emisyonları tüm sera gazlarının yüzde 4'ünü oluşturuyor. Bunu çözmenin iki yolu var. Birincisi; ulaşıma olan talebi azaltmak. İkincisi ise çevre dostu ulaşım vasıtalarının kullanımını artırmak. İki politikanın da uygulanabilirliğinde sorunlar mevcut. Birincisinde şehirlerin sınırları genişliyor; ev, iş, okul arasındaki mesafeler artıyor. Çevre dostu ulaşımda yolcu ve/veya yük başına düşen emisyonları daha düşük veya sıfır emisyonlara yol açan, gürültü kirliliğine neden olmayan yöntemleri kullanmalıyız. 2018 yılı TÜİK verilerine göre; Antalya'da yaklaşık 23 milyon motorlu taşıt kullanılmakta ve atmosfere sera gazı emisyonu salmaktadır. Bu emisyonu azaltmanın yöntemi, bisiklet yollarının geliştirilmesi, toplu taşımanın güvenilir, dakik, hızlı olması sağlamaktan geçmektedir.

*** Ormanlar, denizler ve sulak alanlar sera gazı yutak alanlarıdır. Her yıl binlerce hektar orman, yangınlar nedeniyle yok oluyor. 2019 yılında 2688 adet orman yangını oldu ve 11.332 hektar alan yandı. Yangınların 124'ü kasıt, 883'ü ihmal-kaza ve 372 adedi doğal sebeplerle gerçekleşti. Hatalı su yönetimleri, hidroelektrik santralleri ve kuraklık nedeniyle göllerimiz kuruyor. Antalya'nın en önemli iki gelir kaynağı tarım ve turizm. Her ikisi de iklim değişikliğinden yüksek oranda etkileyen kalemler. Özellikle tarım, iklim değişikliğinden etkilenmeye başladı. Hortumlar ve dolu yağışları, seralarda fazlaca hasara sebep oluyor. Seraların yerinin seçiminden, kullanılan yapı şekline kadar değişiklikler yapılmalıdır. Turizmde yıllık 15 milyon yabancı turisti ağırlayan bir şehiriz. Turistin Antalya'yı tercih etmesinin temel sebebi, temiz denizi ve doğal güzellikleri. Yeşil alanları bilinçli ya da bilinçsizce yok edilen, sürekli betonlaşan, bu sebeplerle hava sıcaklıklarının çok yüksek olacağı, hortumların yaşandığı bir şehri turist neden tercih etsin? Durup düşünmemiz gerekiyor. Kıyılarımızın betonlaşmasının önüne biran önce geçilmeli ve çevrenin korunduğu turizm anlayışını benimsemeliyiz. İlerleyen yıllarda turistler, iklim değişikliğinden daha az etkilenen, bu konuda önlemler almış bölgeleri tercih edeceklerdir.

*** Ulusal ve yerel yönetimler sera gazı emisyonlarını azaltacak çalışmaları yapmak zorundalar. Bununla birlikte her bireyin de sorumlulukları var. İhtiyaç fazlası tüketim yapmamak, enerji tasarruflu ürünleri tercih etmek, suyu israf etmemek, atıkları kaynağında ayırmak, çevreyi kirletmemek, orman yangınlarına sebebiyet vermemek gibi. Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya ÜNVER