Emeğin ve üretenlerin uğradığı haksızlıklara, zulme ve sömürüye karşı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nde tüm emekçileri ezilenlerin haklarını haykırmaya çağırıyoruz.

Ülkemiz ve dünyamız koronavirüsü nedeniyle zor günler yaşamaktadır. Pandemi, bir sağlık sorunu olmaktan öte tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de emekçiler adına siyasal, ekonomik ve toplumsal bir probleme dönüşmüştür. Koronavirüsü, ekonomik ve sosyal anlamda bir kaos durumu oluşturmuştur. Hükümet salgının başından itibaren sermayeyi koruma tercihini ortaya koymuş, zaten sınırlı olan destekler büyük oranda işverenlere verilmiştir. Salgınla birlikte ülkede zengin ve yoksul arasındaki uçurum derinleşmiş emekçiler açlığa terk edilmiştir.

Salgın tehdidi ve hastalanma korkusunun yerini işsizlik korkusu aldı. Bu ortamda emekçiler iş bulamamakta, ekonomik sıkıntılar yaşamakta, evine ekmek götürememektedir.

Ülkemizde çok ciddi bir sağlık sorununa dönüşme riski taşıyan koronavirüs; eğitimi, sağlığı, ulaşımı, enerjiyi, tarımı, hayvancılığı, orman alanlarını, fabrikaları, kültürü, büro alanlarını, yerel yönetimleri ve toplumsal yaşamı olumsuz etkilemiştir.

Yüz binlerce işçi ve emekçi alınmayan önlemler nedeniyle sağlıksız koşullarda ve salgın tehlikesine rağmen iş yerlerine gitmeye mecbur bırakılmıştır.

Sağlık emekçileri çok zor şartlarda görevlerini ölümle yaşam arasındaki ince çizgide çalışarak yaşamı büyüttüler.

En ön cephede mücadele veren sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ivedilikle düzeltilmelidir.

Birleşik Kamu iş Konfederasyon Genel Başkanı Mehmet Balık