Gündoğmuş'ta Alara Çayı'nın doğduğu Uçansu Şelalesi hala risk altında.

Alara Çayı ve Alara Çayı'nı besleyen Büyükçay, Küçükçay, Göcük deresi, Değirmengözü su kaynaklarının suyunun kullanım hakkı tamamen şirketin eline geçiyor. Doğal yaşamı geri dönülmez bir şekilde olumsuz etkileyecek bu duruma izin verilmemelidir.

Bu bölge adeta haritadan silinecek.

Bölgedeki flora ve faunanın, endemik türlerin yok olacağı, sucul canlıların yok olacağı daha önce bilimsel raporlarla kanıtlandı. ÇED raporu bilimsel olmaktan uzak, masa başında literatürden edinilen bilgiler doğrultusunda hazırlanmış. Ciddiye alınacak bir tarafı yoktur, eksiktir. Bu nedenle yörede yaşayanlar olarak Bakanlığa verdiğimiz dilekçe ile bu raporun onaylanmamasını, hayat 1.1, 1.2 ve hayat 2 regülatör ve HES projesinin ve Alara Çayı üzerindeki tüm HES projelerinin iptalini istedik. Bu talebimize yöre halkı tam destek verdiğini imzalarıyla gösterdi. Bu talebimizin dikkate alındığını görmek istiyoruz.

Ülkeyi yönetenler hukukun arkasından dolanarak, yeni tanımlamalarla Alara Vadisi'nden vazgeçmiş değiller.

Yeni projelerle yeni saldırılar planlanıyor.

Alara Vadisi'ndeki köylerde yasayan halk suyunu, havasını, toprağını korumaya kararlı.

Bu doğa harikası sadece bölge halkının değil, tüm insanlığın koruması gereken bir mirastır.

Bu ülkenin doğasını, kıyılarını, suyunu halkın elinden alıp rantın eline teslim etmek en büyük hainliktir. Bu hainliğe yöre halkıyla birlikte izin vermeyeceğiz.

Binlerce yıldır özgür akan dereler özgür akmaya devam edecek.

Alara'da daima HES'e hayır diyeceğiz…

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sözcüsü Nurettin Sönmez