AKDENİZ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aktekin, aşı yaşının düşürülmesi önerisinde bulundu. Ülke nüfusunun yüzde 30'unun 15 yaş altı olduğunu söyleyen Aktekin '0-4 yaş grubunu risksiz kabul edersek, kalan 5-14 yaş grubu yüzde 23 oranında. Bugünkü uygulamayla diğer tüm kişileri tam aşılasak bile ulaşıp ulaşacağımız tam aşılı oranı yüzde 77 olacaktır' diyerek kitle bağışıklığına ulaşmak için aşı yaşının mümkün olan en düşük düzeye çekilmesi gerektiğini belirtti. DAHA BÜYÜK ORANLAR KONUŞULUYOR Geçtiğimiz yılın sonlarında henüz Alfa, Beta, Gamma virüsleri yayılmaya başlamamış, çalışılan aşılar da uygulamaya hazır hale geldiğinde, dünya Wuhan virüsünün yol açtığı pandemiyi sonlandırmak için toplumun yüzde 70'inin aşılanması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu kaydeden Aktekin, 'Böylece enfekte bir kişinin etrafındaki on kişiden yedisi bağışık olacağından dolayı hastalığın yayılım hızı çok düşecek ve ortadan kalkacaktı. Varyant virüslerin ve özellikle Delta'nın yüksek bulaşma özellikleri, kitle bağışıklığının sınırının yükselmesine neden oldu ve artık yüzde 80'ler, aşı etkinliğinin bir miktar düşmesiyle birlikte de daha büyük oranlar konuşulur oldu' şeklinde konuştu. 'KİTLE BAĞIŞIKLIĞINA ULAŞMAK ZOR' 'Toplumun yüzde 80'inin aşılanması demek, yüzde 20 toleransa, güvenlik alanına, yani 'aşılayamasak da olur' oranına sahip olmak demek' açıklamasını yapan Aktekin, 'Şu an 12 yaş üstü, o da ancak bazı ülkelerde aşılanabiliyor. Aşılamada yüksek oranlara ulaşmış ülkelerde 12 yaş altı nüfusun oranı kabaca yüzde 10 ile yüzde 15 arasında değişiyor. 0-4 yaş grubundaki aileleri bağışıklık kazanmış çocukları dış ortamla bir ölçüde temassız kabul eder ve hassas kişi sayılarından düşersek dahi yüzde 20 toleransımızın yüzde 10'a yakınını tüketmiş oluruz. Gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde 12 yaş altı çocukların oranı çok daha yüksek düzeylerde ve şimdiki koşullarda kitle bağışıklığına ulaşmak bu ülkeler için daha zor' dedi. 15 YAŞ ALTI YÜZDE 30 Aktekin, 'Ülkemizde şu an 15 yaş ve üstüne aşı uygulanma kararı alındı. 15 yaş altında kalan nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 30. Hadi 0-4 yaş grubunu risksiz kabul edip düşelim, kalan 5-14 yaş grubu yüzde 23 civarında. Bugünkü uygulamayla diğer tüm kişileri tam aşılasak bile ulaşıp ulaşacağımız tam aşılı oranı yüzde 77. IPSOS'un araştırmasına göre, Türkiye'de aşı yaptırmam diyen kişilerin oranı yüzde 16. Kararsız olanlar yüzde 23. Bu bilgiye inandığımız takdirde, rakamları standardize ederek toplamdan düşersek ulaşabileceğimiz tam aşılı oranı yüzde 50, zorlayalım yüzde 55. Kitle bağışıklığına yetecek mi? Maalesef. Eskiden hastalığı geçirenleri bağışık kabul ediyorduk ancak artık bu bilgi de çürüdü' ifadelerini kullandı. Hem dünya genelinde hem de Türkiye'de kitle bağışıklığına erişmek, daha doğrusu yaklaşmak için ne yapılması gerektiğini anlatan Aktekin, 'Birincisi; bilimsel gelişmeler doğrultusunda aşı yaşı mümkün olan en düşük düzeye çekilmeli. İkincisi; aşı kararsızlığı çekenler yoğun ve etkili iletişim yöntemleriyle bu kararsızlıktan kurtarılmalı. Üçüncüsü de aşı karşıtı tutum sergileyenlerin, kapalı mekanlara, toplu aktivitelere, sosyal etkinliklere, toplu ulaşıma ve toplu çalışma ortamlarına erişimi kısıtlanmalı, bu kişiler aşıya teşvik edilmeli. Bir insanın, özellikle hayvan deneylerine karşı olma ve benzeri kişisel nedenlerle, aşı karşıtı olmasına saygı duyabiliriz, duymalıyız da. Ancak kitle bağışıklığına ulaşıp salgını durdurmak istiyorsak akla gelen başka bir çare şu an için yok. Aksi takdirde bu salgının kısa süre içinde sonlanması, olağan dışı bir gelişme yaşanmazsa mümkün görünmüyor' dedi. ÖZEL/Dilan ERAY