OKULLARIN açılacak olmasıyla bildikte aşı olmayan eğitim çalışanlarına uygulanacak olan haftada 2 günlük zorunlu PCR testini değerlendiren Eğitim Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez aşı olmayanların ikna yoluyla aşı olmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Eğitim çalışanlarının yüzde 25'inin aşı olmadığını kaydeden Sönmez, 'Aşı olmak istemeyen, kaygıları olan kişiler için de dayatma yerine onları ikna eden, sürece dahil eden bir yöntemle eğitim öğretim sürecini yönetmemiz gerekiyor' dedi. 'BİLİMİ ESAS ALMALIYIZ' Sönmez 'Aşı olmayan arkadaşlardan haftada 2 kere PCR testi istenmesi, muhtemelen bakanlığın aşı olmayan eğitim çalışanların bir anlamda aşı olmaya zorlamaya dönük bir adım. Biz tüm eğitim emekçilerinin aşı olmaya ikna edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda bilim insanlarının söylediği pandemiye karşı tek çözümün aşı olduğu. Bu şekliyle bulaş riskinin azalacağını ya da ölüm oranlarının azalacağını söylüyorlar. Bilim insanlarına inanmak zorundayız. Dolayısıyla Eğitim Sen olarak TTB ve SES'in önerisini esas kabul ediyoruz. Herkesin aşı yapması zorunluluk. Ama aşı olmak istemeyen, kaygıları olan kişiler için de dayatma yerine onları ikna eden, sürece dahil eden bir yöntemle eğitim öğretim sürecini yönetmemiz gerekiyor' ifadelerine yer verdi. YÜZDE 25'E YAKINI AŞI OLMADI Yüzde 20-25'e yakın eğitim çalışanın aşı olmadığı bilgisin kaydeden Sönmez, 'Aşı olmayan emekçileri de sürece dahil eden ve onları dışlamadan işi kolaylaştıran bir yöntemle süreci yönetmeliyiz. Kaygıları aşacak olan iktidarın politikalarıdır. Burada asıl olan toplum sağlığı. Aşı olmamış bir öğretmene çocuklarını göndermek istemeyen veliler de olabilir. Bu sorunu bakanlık nasıl aşacak? Var olan sorunlar yeni sorunlar türetiyor. Bütün bunları aşmanın yol ve yöntemi bilimsel verileri esas almak. Ama dayatmayla değil, ikna yöntemiyle ve sorunu aşacak çözümler üretmeyle eğitim öğretim sağlıklı yürütülür' dedi. ÖZEL/Dilan ERAY