SSAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca Antalya'da vaka sayılarının düştüğünü ve risk haritasında Antalya'nın 'Sarı' renkten 'Mavi' renge döndüğünü söyledi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aktekin ise delta varyantının yayılmasında turistik bölgelerin öncülük ettiğini söyleyerek ülkeye giren turistlerin yayılımda büyük etkisi olduğunu belirtti. Antalya gibi özellikle Rusların yaygın olarak geldiği turistik bölgelerdeki pikin diğer şehirleri de etkileyeceğinin altını çizen Aktekin bu konuda önlem alınması uyarısında bulundu. Ülkemizde delta varyantının yayılmasının sürdüğünün altını çizen Aktekin, 'Bu yayılmaya özellikle turistik bölgeler öncülük ediyor. Rusya'da salgının büyüklüğünü göz önüne alırsak, hayli yüksek oranda test pozitif kişinin bu bölgelere giriş yaptığını söyleyebiliriz. Delta varyantının özellikle gençlerde çok yaygın olması ve bunların da hastalığı belirtisiz veya hafif geçirme olasılığının yüksek olması virüsün yayılmasını kolaylaştırıyor. Bu kişiler havaalanından çıktıktan sonra otobüslere doluşuyorlar ve ortalama bir saatlik yolculukla otellerine ulaşıyorlar. Bu sırada virüsün araçtaki pek çok kişiye yayılması mümkün. Yayılım otelde diğer konaklayanlara ve otel personeline bulaşarak sürüyor ve otel dışına taşınıyor. AB ülkelerinin çoğu ülkeye dönüşte PCR testi istediğinden, sadece bu ülkelerin vatandaşlarında kayda değer oranda PCR pozitifliği saptanıyor. Öte yandan diğer ülkelerde böyle bir zorunluluk bulunmadığından ne kadarının pozitif olduğu bilinmiyor. Ancak bu kişilerde test pozitifliğinin en az AB vatandaşları kadar, büyük olasılıkla da çok daha fazla olacağını söyleyebiliriz' ifadelerine yer verdi. SINIRLAR KONTROLSÜZ Türkiye'de sınır kontrolü olmadığına dikkat çeken Aktekin, 'Her gün binlerce yabancı kontrolsüz bir şekilde giriş yaparken ve bunların bir kısmının virüs taşıdığı bilinirken bir kestirim yapmak güç. Salgın her gün eklenen dışarıdan gelen vakalarla doğal dinamiğini yaşayamıyor. Birleşik Krallık delta dalgasında yaklaşık 51 günde pike ulaştı. Türkiye ise on günde vaka sayısını 7 binden 14 bine, sonraki on günde de 26 bine çıkararak pik yaptı ve biraz düşerek yatay seyretti. Hiç önlem alınmayan, sınırları açık ve yoğun riskli yabancı akınına maruz bir ülkede bu rakamlar gerçekçi değil. Pikin çok daha yukarılarda oluşması gerekirdi. Bunun iki nedeni olabilir; hastalığın gençlerde yaygın olması, belirtisiz ve hafif belirtilerle geçmesi nedeniyle saptanamayan pek çok vaka olması, ya da test pozitif kişilerin belirti gösteren yakın temaslılarına test yapılmadan tedavi verilmesi, ancak test yapılmadığı için bu kişilerin hasta istatistiklerine yansımaması. Saha çalışanlarından özellikle salgının yoğun yaşandığı bölgelerde bu uygulamanın olduğunu biliyoruz' dedi. 'Türkiye için tehlike, turistik bölgelerde, örneğin Antalya'da yaşanan patlamanın aynı şiddete ülkeye, özellikle büyük kentlere yayılma olasılığı' diyen Aktekin, 'Herhangi bir kontrol mekanizması olmadığından bu olasılık hiç de az değil. Durum çok iç açıcı görünmüyor. Aşısız kişilerin belli, özellikle kapalı mekanlara erişimini kısıtlamanın zamanı geldi. Böylelikle bağışıklamada özellikle genç nüfusta bir hızlanma sağlanabilir. Merkezi yönetimden de bu yönde sinyaller geliyor' sözlerinin altını çizdi. ÖZEL/Dilan ERAY