ya çöpe dökülüyor ya da salça yapılması için açık tırlara yükleniyor. Gün içinde toptancı haline çok fazla ürün gelmemesine rağmen, gelen ürünlere de talep olmuyor. Domatesin halde 50 kuruşa düşmesine rağmen neden pazarda 4-5 liradan satıldığı ise merak konusu. Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, durumu 'Burada bir anormallik var. Arada bir şeytan var. Bu şeytanı devlet de bulamadı biz de bulamadık. 50 kuruşa alınan mal neden 4-5 lira' diyerek aradaki fiyat artışı yapanların kim olduğunu bilmediklerini kaydetti.
'ARADA ŞEYTAN VAR'
Halde 50 kuruşa satılan domatesin pazarda 5 lira olmasını anlatan Kökçe, 'Burada bir anormallik var. Arada bir şeytan var. Bu şeytanı devlet de bulamadı biz de bulamadık. 50 kuruşa alınan mal neden 4-5 lira? Onu çok merak ediyoruz. Bizim üretici olabilmemiz için bu ürünleri satmamız lazım. Bizim aldığımız bitki koruma, besleme ürünleri gerçekten çok pahalı. Pazarlık yapma şansımız yok. Şu an 1 kilo domatesin maaliyeti 2 liranın üstünde. Çöpe döktüğümüz domatesin maaliyeti de aynı şekilde. 2 liranın altına domates sattığımızda
zarar ediyoruz. Neticede 50 kuruşa 1 liraya domatesi alıp da 4-5 liraya domatesi satan vicdansızlara ne demek lazım siz karar verin' sözlerini aktardı.
TÜKETİCİ DE ZARARDA
Üreticinin çok ciddi şekilde zarar ettiğinin ltını çizen Başkan Kökçe, 'Tüketici de zarar ediyor. Domates 2 lira olsa insanlar 4-5 kilo alacak ama alamıyor. Ama netice itibari ile tüketicinin birçok kısmı da dar gelirli. Ucuz olsa herkes mutlu olacak. Ama pahalı olunca sadece ihtiyaç kadar alınıyor. Bunu en fazla yüzde 40 karla satsalar hem üreticinin malı sokakta kalmayacak hem de tüketici daha çok besin almış olacak. Ama ne yazık ki böyle karaborsacı bir kesim var. Tüketicinin gerektiği kadar tüketim yapmaması önemli bir kayıp' dedi.
ÇİFTÇİYE DESTEK YOK
Antalya-Kumluca bölgesi olarak domates üretiminin daha artmadığını belirten Kökçe, 'Elde aşırı mal olan bir dönemde değiliz. Ancak domatesin Pazar ömrünün kısa olmasından dolayı ve ihracatın durmasından ötürü bu tarz sorunlarla karşılaştık. İhracatta kısıtlamalara gitti devletimiz. Biz her zaman devletimizin yanındayız ama bütün esnaf ve sanayi kesimleri desteklendi, kredi verildi. Daha çiftçiye hiçbir destek verilmedi. Çiftçinin borcu, kredi ödemeleri aynı şekilde duruyor. Nefes alma şansı yok. Elimizdeki domatesi de salçaya gönderiyoruz, çöpe döküyoruz. Şimdi bir kasa domatesi 1 liraya veriyoruz salça için. Bir kasada 15 kilo var neredeyse. Kilosu 10 kuruşa bile gelmiyor. Bir çalışanın günlük parası 100 lira' diyerek sitem etti.
'GÖRMEK İSTEMİYORLAR'
Çiftçilerin sorunlarını iletmek noktasında gerekli her yerlerle görüştüklerini anlatan Kökçe, 'Sürekli görüşmeler yapıyoruz. Antalya olarak 12 ziraat odası bir araya gelip bu sorunları konuşuyoruz. Ama görünmek istemiyoruz veya görmek istemiyorlar. Böyle de bir durum var. Ama bu çok yanlış bir politika, değerlendirme. Nasıl daha önce meralar kısıtlandı, hayvancılık kısıtlandı. Dağda çobanı indirdiler, bugün çobanı ithal ediyoruz. Hayvancılık kalmadı. Devlet teşvik etmesine rağmen hala hayvancılık artmıyorsa tarımda bittiği zaman bizi bir daha tarıma döndürme şansları yok. Benim çocuklarım tarıma dönmek istemiyor. Ben oğluma kız istemeye gitsem seracıya kimse kız da vermiyor. Kazançlı değil çünkü' şeklinde konuştu.
EN ZOR MESLEK
Dünyanın en zor işinin tarım olduğunu aktaran Kökçe, 'Çok sıcak olur zarar görürsünüz, soğuk olur zarar görürsünüz. Şartlar uygun olmayınca zarar görürsünüz sonuç olarak. Dünyadaki en riskli iş tarımdır. Bugünden yarına ne olacağını kestiremiyorsunuz. Hiçbir şeyin garantisi yok. Tarım konusunda saatlerce konuşsak sorunu çözemeyiz. Zaman yetmez. İnsanların yaşayabilmesi için beslenmemiz lazım. Paran olsa da işe yaramayacağı zamanlar var. Sizin tırlar dolusu paranız olsun açsan hiçbir anlamı yok. Aç insan kaç gün yaşayabilir. Şapkayı önümüzü koyup sorunları konuşmamız lazım artık' dedi.
