Ülkedeki orman alanlarının alevler içinde yanması kabul edilemez. Manavgat'ta 4 noktada çıkan yangının ardından Adana, Mersin ve Osmaniye'de 23 ayrı noktada yangın çıkması akıllara yaşam kaynaklarımız ormanların ihmaller sonucu yandığını göstermektedir. Orman yangınları, yüz binlerce ağacın, ot ve çalının kül olması, milyonlarca böceğin, binlerce kuşun, memelinin, sürüngenin yanarak yaşamlarını yitirmesi, yaşam alanlarının bozulması, orman ekosistemlerinin zarar görmesine neden olmaktadır. Yangının nasıl çıktığını ve sorumluların kim olduğunu bilmemekteyiz ancak havaların ısınmasıyla birlikte artan orman yangınları her yıl yaşanmaktadır. Ülkede çıkan orman yangınlarının yüzde 90'ı insan kaynaklı, yüzde 10'u ise doğal sebeplerden çıktığı bilinmektedir. Yaşam kaynağı olan ormanlarımız rant, ihmal ve dikkatsizlikler sonucunda yandığı gerçektir. Ancak yangın söndürmede kullanılan araç gereç, personel sayılarına indirgenmesi kabul edilemez. Orman yangınlarıyla mücadelede, sadece yangın söndürme ve soğutma çalışmaları değil; aynı zamanda önleme çalışmaları ve yangınlardan sonra oluşan çorak alanların yeniden ağaçlandırılması da önemlidir.

Tarım ve Orman Bakanlığı yangınlara müdahale kadar önleyici tedbirlere de acilen yer vermelidir.

Orman muhafaza memurlarının görev ve yetkileri genişletilmeli, sözleşmeli olanlar kadroya alınmalı ve ormanlardaki suçüstü hallere müdahale edebilme yetkileri arttırılmalıdır. Görevi orman yangınıyla mücadele olan, yangın eğitimi almış, bu alanda uzmanlaşmış kişilere kadrolu istihdam alanı açılmalıdır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık