PANDEMİYE karşı aşılama hızının henüz yeterli seviyede olmadığını belirten Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aktekin, yayılımı durdurmanın hayal olmaya başladığını söyledi. Hiçbir kıtada aşılama oranının yüzde 50'ye ulaşmadığını kaydeden Aktekin, 'Yolun henüz ortasındayız ve bu gerçekle yüzleşip daha fazla çabalamalıyız' şeklinde konuştu. YÜZDE 50'YE ULAŞMADI Bağışıklama çalışmalarında sekiz ayın geride kaldığını ve delta varyantının gerektirdiği sürü bağışıklığı oranlarının hala çok uzağında olunduğunu belirten Aktekin, 'Şekli incelersek en az bir doz aşısı olanların Amerika ve Avrupa kıtalarında ancak yüzde 54'e ulaşabildiğini, Asya'da yüzde 44'te kaldığını, Afrika'da henüz yüzde 5'lerde seyrettiğini ve dünya genelinde ancak yüzde 40'a ulaştığını görürüz. Delta'ya karşı tek doz aşının pek de bir işe yaramadığını düşünürsek, önem kazanan tam aşılılık oranlarının ise hiçbir kıtada yüzde 50'ye ulaşamadığı ortada. Dünya genelinin henüz yüzde 27'si tam aşılı durumda. Bunlar içinde de bilemediğimiz bir oranda sadece ilk iki doz olarak inaktif aşı almış ve korunma düzeyi oldukça aşağılara inmiş bir kitle var' dedi. 'YOLUN ORTASINDAYIZ' 'Bu oranlar ve aşılama hızlarıyla dünya için sürü bağışıklığını yakalamak ve hastalığın yayılımını durdurmak giderek bir hayal olmaya başladı' diyen Aktekin, 'Bu durumda olay ya virüsün insafına kaldı ya da insanların kendilerini korumasına. Tam kapanma ve benzeri etkin önlemlerin tekrar gündeme gelebilmesi için çok dramatik vaka sayıları gerekiyor. Yoksa dünya genelinde kimse bu tür önlemlere yönelecek gibi görünmüyor. Yüzde 60'ın üzerinde tam aşılı oranlarına ulaşan İsrail'de vakalar patladı. Aşısız olan 0-9 yaş çocuklarda hızla artıyor ve salgın bu yaş grubundan alevleniyor. Yine aşı oranları düşük olan 10-19 yaş grubunda hastalık oranları çok yüksek. Bu durumda ülkemizde olduğu gibi sadece yetişkin nüfusun yüzde 78'ini tek doz, yüzde 60'ını tam doz aşıladık gibi açıklamalarda bulunmak son derece anlamsız bir yaklaşım. Şayet hastalık her yaş grubunda görülüyor ve yayılıyorsa aşılama oranları tüm nüfusa göre verilir. Buna göre Türkiye'de tek doz aşılı oranı yüzde 57, tam doz aşılı oranı yüzde 44'tür. Yolun henüz ortasındayız ve bu gerçekle yüzleşip daha fazla çabalamalıyız. Yüksek oranlar vermenin aşı olmayanlarda azınlık hissi yaratıp, onları motive edici olumlu psikolojik etkileri olduğu kadar, hastalık riskinin azaldığı duygusuyla rahatlığa sevk edecek olumsuz etkileri de var. Ayrıca insanlar bu kadar yüksek aşı oranlarına rağmen neden hala bu kadar çok hastalık veya ölüm görülüyor diye de düşünüp aşıya inançlarını yitirebilirler' diyerek dikkat çekti. PARADİGMA DEĞİŞTİ Paradigmanın değiştiğini belirten Aktekin, 'Üç beş ülke dışında sürü bağışıklığı düzeylerine ulaşma olasılığı çok az. Toplumsal katı önlemlerin geri gelmesi zor görünüyor. Bu durumda yeni paradigma bireysel korunma gibi. Deltanın hakim olduğu bir dünyada aşı dahi olsanız kendinizi korumuyorsanız, daha düşük olasılıkla da olsa, virüsü alabilirsiniz, yayabilirsiniz. Hastalığı belirtisiz, hafif ya da orta derecede geçirirsiniz. Şayet aşılı değil, bir de kendinizi korumuyorsanız hastalığı kapma riskiniz ve hastalığın istenmeyen bir şekilde sonlanma olasılığı hayli yüksek' dedi. (Dilan ERAY)