KORONAVİRÜS nedeniyle takılması zorunlu olan ve hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen tıbbi maskeler, çöp yerine sokağa atıldığı için çevre kirliliği oluşturuyor. Tek kullanımlık olan ve kısa süreli kullanım sonrası atılması gereken maskeleri sadece sokaklarda değil, deniz vb. yerlerde de görmek mümkün.

Pandeminin hayatımızı şekillendirdiği bugünlerde atık maskeler çevre kirliliğinde yeni bir sorun olarak yer alıyor. Antalya Çevre Mühendisleri Odası Başkanı DeryaÜnver, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yerel yönetimlerin alabileceği önlemlere örnekler veren Ünver, yapılabilecek teşvik ve yaptırımları aktardı.

'MASKE ATIKLARI 72 SAAT BEKLETİLMELİ'

Maskelerin bir kısmının plastik türevi bir kısmının da kumaş üzerine yapıldığını söyleyen Başkan Ünver, maske atıklarında bulaş riskinin çok fazla olduğunu söyledi. Maskelerin ayrı olarak biriktirilmesi gerektiğini anlatan Ünver, 'Çevre Bakanlığı maskeleri tıbbi atık olarak görmüyor. Kullanılan tulumları, eldivenleri, maskeleri diğer atık olarak tanımlıyor. Bu atıkları evlerinizde 72 saat ayrı bir poşetin içinde biriktirip sonra ikinci bir poşete koyup evsel atık olarak atabilirsiniz. Ama halk bunu yapamıyor. Yıllardır atıkların ayrı toplanması, geri dönüştürülmesiyle ilgili kanunlarımız var. Halk bilgilendirilmeye çalışılıyor ama çok fazla verim alamıyoruz' diyerek hem halka hem de yerel yönetimlere sorumluluk düştüğünü söyledi.

BİLGİLENDİRME VE TEŞVİK ŞART

Antalya'da özellikle sahillerde maske için çöp kutusu olduğunu söyleyen Ünver, 'Vatandaş yüz metre yürümek istemiyor. Tercihini yere atmaktan yana kullanıyor. Toplu taşıma duraklarında çok fazla maske atığı görüyorum. Otobüs duraklarına yakın yerlere belediyeler maske atıkları için ayrı bir konteyner koyabilir. Bu etkin bir çözüm olabilir. İnsanlar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip atıklarını 72 saat bekletmeden direkt çöpe atıyorlar' dedi. Halkı biraz daha bilgilendirmek ve teşvik etmek gerektiğini anlatan Ünver, 'Toplama kutularına kolay ulaşabilmelerini sağlamak gerek. Nerede yoğunluk varsa oraya diğer atık kutusu koyulabilir' önerisinde bulundu.

Yaz sezonunda atığın çoğaldığını anlatan Ünver Antalya'nın çıkan atığı yönetmeyi bilen bir şehir olduğunu söyleyerek, 'Otellerin Güvenli Turizm Sertifikası alma zorunluluğu var. Turizm tesisleri bu sertifikayı alıyor ve bulaş riskini en aza indirmek için önlemleri alıyorlar. Oteller çok daha güvenli. Ama şehre gelen turistin maskesini sokağa atması, fiziki mesafeyi korumaya özen göstermemesi halinde olumsuzluklar oluşabilir ' şeklinde konuştu.

KAMP ALANLARINDA KİRLİLİK ARTTI

Yasakların yoğun olduğu dönemlerde tatil yapmak isteyen insanların doğaya yöneldiğini aktaran Ünver, 'Bu dönemde çadır turizmi çok hareketlendi. İnsanlar doğada ailesiyle baş başa kalacağı alanları tercih etmeye başladılar. Bu durum doğaya bırakılan atıkların artmasını da beraberinde getirdi. İnsanların atıklarını doğaya atması gidilmemiş yerlerin de kirlenmeye başlamasına sebep olmaya başladı. Kamp alanlarında bırakılan atıklar yeni bir atık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Birçok alanda tuvalet ihtiyacını karşılayacak alan yok. Bu ve benzeri sorunlar doğada kirliliğin artmasını sağladı' ifadelerine yer vererek kalan cam atıklarının orman yangınlarına sebep olduğunu söyledi.

CEZALAR UYGULANMALI

Çevre kirletmeyle ilgili cezaların olduğunu ve bunların uygulanması gerektiğini söyleyen Ünver, 'Bu konuda çekimser kalmamak gerekiyor. İnsanların yere çöp attığı zaman hangi cezayla karşı karşıya geleceğini bilmesi gerekiyor. Bununla alakalı bilgilendirme tabelası konulabilir. Maalesef ceza ile motive olan bir milletiz. O yüzden halk yere çöp attığı zaman bir yaptırımla karşılaşacağını bilmeli ve bu cezalar uygulanmalı' şeklinde konuştu.

ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Antalya'da atık maskeler konusunda alınan tedbirlere değinen Başkan Ünver, 'Önlem alınıyor ama yeterli değil. Hala her yerde ulaşabileceğimiz gri kutulardan göremiyoruz. Mesela Konyaaltı Sahili'nde var. İşletmeler bu konuda hassas. İşletmelerde konuluyor. Ama halka açık yerlerde yeterli sayılarda sayıda olmadığını görüyoruz. Daha önce de dediğim gibi duraklara ve halkın çok olduğu yerlere bu kutular konulabilir. Atık toplama kutularını seçerken ayakla açılan kutular seçilmesi çok önemli. Rüzgarla, hayvanların temasıyla düşüp devrilecek değil de daha sabit daha ergonomik kutular olması daha sağlıklı olur' önerisinde bulundu.

ÇÖP TOPLAYANLAR DİKKAT!

Her malzemenin üzerinde virüsün kalma süresinin olduğunu açıklayan Ünver, 'Koronavirüslü biri maskeliyse virüs saatlerce maskenin üzerinde olacak. Bunu toplayan personel de bundan etkilenecek. Bu sadece bir artık değil, virüsü yaymak için bir vesile. Aynı zamanda sokak toplayıcıları ciddi bir tehdit oluşturmakta; maskesiz, eldivensiz çöp konteynerlerinden atık toplayan kişiler her türlü hastalığa açık durumdalar. Dünyanın artık eskisi gibi olamayacağını hepimiz biliyoruz. Her türlü bulaş riskine karşı sıkı önlemler almalıyız. Sokak toplayıcısı sorununu çözmek artık elzem olmuştur. Belediye personelinin de korunaklı olması lazım. Maskeyi atan kişinin herkesi düşünmesi gerekiyor' ifadelerine yer verdi.

DİKKAT VURGUSU

Halkın işlevi fark etmeksizin maskeyi her türlü konteyner içine attığını ve bu konunun çok hassas olduğunu söyleyen Başkan Ünver, 'Geri dönüşüm kutularına da maskeleri atabiliyorlar. Bu hassas bir konu çünkü geri dönüşüm tesislerinde de personel çalışıyor ve birçok tesiste manuel ayrıştırma yapılıyor. Çok bilgilendirme yapılması gerekilen bir konu. Bu bir zincir. Geri dönüşüm tesislerinde çalışanlar önlemlerini alıyordur ama bazı şeylerin önüne geçemeyiz' diye konuştu.

'YAPTIRIM OLMALI'

Sıfır atık yönetmeliğinin önemine vurgu yapan Ünver, 'Sıfır Atıkla ilgili çalışmaların yapılması lazım. Antalya bir dünya kenti. Turizmin başkenti. Aynı zamanda bunların hepsi milli bir servet. 2005 yılında yürürlüğe giren Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği ile birlikte belediyeler geri dönüşebilen atıkların ayrı toplanması için faaliyetlerine başladılar fakat 15 yılda çok yol kat ettiğimizi söyleyemeyiz. Yönetmelik 'Belediye bu atığını toplattırmalı' diyor. Belediye bu atıkları toplatmak için konteyner koyuyor. Ama halkın hiçbir sorumluluğu yok. Ben çöpümün içine cam şişeyi attığım zaman bana hiçbir cezası yok. Bunu evde nasıl yaptıracaksınız?' dedi.

Özel/Dilan Eray