ANTALYA'YI gelecekte büyük tehlike bekliyor. Gıda Mühendisi Dr.Bülent Şıkiklim krizinin ve kimyasal maddelerin sularda yol açtığı sorunları anlattı. Şık, iklim krizi nedeniyle Akdeniz Bölgesi ikliminin önümüzdeki 20-30 yıl içinde ciddi şekilde değişeceğini ve bu değişiminin su varlıklarında azalmaya, kullanılabilir ve içilebilir sularda kıtlığa neden olacağını belirtti. Şık, 'Yapılan bilimsel tahminlerde Antalya ilinin de içinde yer aldığı Akdeniz Bölge ikliminin çöl iklimine doğru dönüşüm geçireceği ortaya çıkıyor. Antalya ili Irak ya da Suriye'nin aşırı kurak, çöl ikliminin egemen olduğu bölgeler gibi olabilir' dedi.
KİMYASALLAR SU KİRLİLİĞİNİ TETİKLİYOR
Tarım ve turizm gibi su tüketiminin aşırı olduğu sektörlerin yaklaşmakta olan su krizine karşı herhangi bir hazırlıklarının olmadığını ifade eden Dr. Şık, 'Turizm ve tarım sektörü yeraltı su varlıklarını aşırı kullanıyor ve bu da yakın gelecekte su kıtlığı yaşanmasına neden olacak. Su kıtlığının yaşanmasını engellemek için hem turizm yatırımlarında ve hem de tarımsal faaliyetlerde su kullanımını azaltacak ya da sınırlayacak önlem ve uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor' diye konuştu. Sularda kimyasal maddelerin de yol açtığı kirlenme sorununa da dikkat çeken Şık, 'Sularda kıtlığa ya da azalmaya yol açan sorun sadece iklim krizi değil. Kimyasal maddeler de önemli bir sorun oluşturuyor. Kimyasal maddelerle kirlendiği için içilemez hale gelmiş bir su kaynağı tükenmiş bir kaynak olarak görülmeli' dedi.
SORUNUN KAYNAĞI TESPİT EDİLMİYOR
Şık, Türkiye genelinde suları kirletme potansiyeline sahip 249 adet kimyasal madde olduğunu ancak bu maddelerin sulara bulaşıp bulaşmadığını tespit etmeye yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığını belirtti. Sularda kimyasal madde kirliliğini araştıracak kamu kurumlarının Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlık İl Müdürlükleri ve yerel yönetimler olduğu söyleyen Şık, bu kurumlara bağlı laboratuarların sularda kirlenmeye yol açan kimyasal maddelerin üçte birini bile tespit edemedikleri ifade etti.
CİDDİ YIKIM BEKLENİYOR
Şık, Antalya'daki turizm tesislerinden ve tarımsal faaliyetlerden açığa çıkan kimyasal madde miktarının benzeri başka illere kıyasla çok fazla olduğu yeraltı ve yerüstü su havzalarında kimyasal kirlilik kontrollerinin kapsamının mutlaka genişletilmesi gerektiğine dikkat çekti. Gerek turizm ve gerekse tarım sektörlerinin yakın gelecekteki su krizinin odağında olmalarından dolayı faaliyet alanlarını dönüştürmesinin kaçınılmaz olduğunu aksi takdirde özellikle turizm sektörünü ciddi bir yıkımın beklediği dile getirdi.
Nuray ÇAKAR
