Zafer VAROL
Uyguladığı eğitim modelleriyle Türkiye’de eğitim camiasına öncülük eden Bahçeşehir Okulları, bilimsel veriye dayalı eğitim anlayışıyla yenilikçi eğitim yaklaşımını sağlam bir akademik altyapı üzerine kuruyor. Türkiye genelinde büyümesine eğitimin kalitesini güçlendirerek devam ediyor.
Bahçeşehir Okulları eğitim hayıtına hızla devam ederken okulların eeğitim yapısı ve yeni eğitim dönemindeki değişimi Ekspres okurları için inceledik. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel ve Akademik Birimler Kurulu Başkanı Sencer Çorlu Bahçeşehir’in eğitim sistemini anlattı.
Akademik Birimler Kurulu
Akademik altyapısını bilimsel veriye, bilimsel araştırmalara ve dünyadaki akademik gelişmeler ışığında yapılandırarak STEM+A, Master 6, Kişiye Özgü Öğretim Modeli (KÖM), Çift Dilli gibi eğitim sistemlerini Türkiye’ye kazandıran Bahçeşehir Okulları, organizasyon yapısını ve üst yönetim kadrosunu akademik boyutta güçlendirdi.
Öğrencileri geleceğin dünyasına hazırlayan eğitim modellerinin tespit edilmesi, ülkemize uyarlanması ve Bahçeşehir Okulları’nın tüm Türkiye’ye yayılmış kampüslerinde uygulanmasının ardındaki yoğun akademik süreci desteklemek ve akademik altyapıyı güçlendirmek için Akademik Birimler Kurulu oluşturuldu. Doç. Dr. Sencer Çorlu başkanlığında çalışmalarına başlayan Akademik Birimler Kurulu’nda Dr. Özge Aslan (Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı), Hale Güneş (Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı) ve Yrd. Doç. Dr. Çağla Garipağaoğlu (BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi, PDR Bölüm Başkanı) yer almakta.

Hedef daha kaliteli eğitim
Enver Yücel; “Yeni yatırımlar bizim için zor değil, Türkiye’deki eğitim sektörüne baktığımızda; Türkiye’nin bütçesi eğitime gidiyor hatta bu sene savunmaya ayrılan bütçeden çok daha fazlası eğitime ayrıldı. Bunun karşılığını alabiliyor muyuz? Harcanan parayla daha kaliteli eğitim alabilir miyiz? Bunun yollarını bulmamız lazım. Eğitim sektörünün sadece devlet eliyle uygulanacak bir iş olmadığını dünya kabul etmiş durumda. Gerek vakıflar gerek devlet okulları hep birlikte eğitim veriyor olması lazım. Eğitimi kimin yaptığı değil, eğitimin ne kadar kaliteli yapıldığı önemlidir. Eğitimi; ister özel ister devlet, kim yaparsa yapsın önemli olan eğitimin kalitesidir. Ama hiçbir çocuk bir diğerinden daha farklı bir eğitim almamalıdır. Kaliteli eğitim her çocuğun hakkıdır ve ona göre politikalar geliştirilmelidir. 20 yıl sonra artık gelişen dünyada devlet eğitimi kendisi yapmayacak, aracılarına yaptıracaktır. Çin bugün Amerikan üniversiteleri ve özel okullarla doldu. Eğitimde çeşitliliği getireceğiz. Bu çeşitliliği kendi okullarımızda da uygulayacağız ve yolumuza bu şekilde devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Eğitimde öncü rol model
Yücel; “Bugüne kadar, dünyada eğitim alanında olup bitenleri ülkemize getirme gayretinde olduk. Bundan sonra da böyle olacağız. Eğitim alanında yatırımlarımızla her zaman öncü olmaya çalıştık. Bu alandaki çalışmalarımızdan kısaca bahsetmek gerekirse; sizin de bildiğiniz gibi 3 yıl önce kodlama eğitimini başlattık ve Milli Eğitim Bakanlığı kodlamayı müfredatlara koydu. Önümüzdeki yıllarda da Türkiye’de okullarda kodlama eğitiminin verileceği duyurusu yapıldı. Kodlamayla ilgili çalışmalarımız sadece ders vermekle sınırlı değil yayınlarımız, kitaplarımız mevcut. Kodlama eğitimini artık anaokulundan itibaren veriyoruz. STEM eğitimini uygulayan ilk okuluz. STEM+A eğitimi uygulayarak endüstri 4.0’a ülkemizi hazırlıyoruz. Geçtiğimiz yıl STEM bienallari yaptık. STEM’in ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. STEM hakkında edindiğimiz deneyimleri ve çalışmaları başka okullara da anlatmaya çalışıyoruz. STEM’siz bir gelecek artık söz konusu değil. STEM kültür ve anlayışına göre öğrenci yetiştirmemiz lazım. Gelişmiş dünyada daha ileriye gidebilmek için dijital ekonomiye geçiyor. Biz dijital ekonomiye geçerken öğrencilerin başka bir şeyle uğraşması mümkün değil. Bunun yanı sıra; çift dilli eğitimi daha da geliştirdik ve anaokulundan itibaren çift dilli eğitim sistemi uyguluyoruz. Kişiye özgü öğretim sistemini (KÖM)’de her geçen gün kalitesini artırmak için çalışıyoruz. Bunu yaparken hedefimiz: artık dünyada gelişen eğitim trendi bu yönde. Fabrikasyon eğitim yerine kişiselleştirilmiş eğitim yapılması hedefleniyor. Günümüz teknolojisiyle her bir öğrenciyi değerlendirmek, her bir öğrencinin hedeflerini söylemek mümkün. Bu sebeplerden dolayı kişiye özgü öğretim sistemimizin kalitesini her geçen gün daha da artırıyoruz” dedi.
Yönetici Yetiştirme Programı ile eğitim yöneticileri yetiştiriliyor

Yücel; “Bahçeşehir Yönetici Yetiştirme Programı’ndan geçmeyen bir adayı okulumuza almıyoruz. Yeni mezun da olsa, 20-30 yılık müdür, öğretmen de olsa bizim genel müdürlüğümüzün yaptığı Müdür ve Öğretmen Yetiştirme Programı’mıza katılıyor ve bu programdan başarılı olduktan sonra Türkiye’deki okullarımıza gönderiyoruz. Eğtime yatırımı sadece okul inşa ederek değil kaliteli öğretmen ve yöneticiyle gerçekleştiriyoruz” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi işbirliğiyle Akademik Danışma Kurulu Akademik Birimler Kurulu icraatlarına destek vermek, akademik altyapıyı güçlendirmek ve Bahçeşehir Okulları’nda uygulanan eğitim sistemlerini belirlemek üzere BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi desteğiyle Akademik Danışma Kurulu oluşturuldu. Türkiye’de bir ilk olarak ulusal ve uluslararası alanının önde gelen isimlerinden oluşan danışma kurulu, anaokulundan liseye kadar eğitim sisteminin belirlenmesinde ve uygulanmasında aktif rol oynayacak. Bahçeşehir Okulları Akademik Danışma Kurulu’nda Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sinem Vatanartıran, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dekanı Şirin Karadeniz, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Enisa Mede, New York Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Robert Capraro, OECD Education and Skills Direktörü Andreas Schleicher ve Yard. Doç Dr. Yavuz Samur yer almakta.PISA’da ülkelerin sıralaması değil altta verilen mesaj önemli
Doç. Dr. Sencer Çorlu; “Kısa süre önce gündemimizde yer alan ve eğitim alanı için oldukça önemli olan PISA’daki sonuçları sadece sıralama olarak yorumlamak doğru bir veri olmayacaktır. Çıkan sonuçlar geniş bir veri setidir ve o veri setini doğru şekilde okumak gerekiyor. Sadece ülkelerin sıralamaları değil arkasında verilen mesajları da doğru şekilde yorumlamak gerekiyor. Biz eğitimciler olarak bir sınav yaptığımızda, hem kendi öğretmenliğimiz hem de öğrencilerimizin gelişimi adına bu sınav sonuçlarından ne öğreniriz diye bakarız. PISA’yı ülkeler sıralaması şeklinde yorumlamak ve aynı şekilde öğrencileri sıralamak eğitimcilerin işi değil. PISA’nın özellikle bize söylediği şeylerden belki de en başında; Türkiye’nin iyi yaptıkları şeyler neler? Türkiye’nin kötü yaptığı şeyler neler? Aynı şekilde Anadolu’daki bir okulun iyi yaptığı şeyler neler? İstanbul’daki bir okulun iyi yaptğı şeyler neler? Burada yerel eğitim araştırmaları yapabilmek ya da o konuda bir politika geliştirebilmek ve ciddi şekilde yerele bir mesaj vermek de ayrıca mümkün olabilir. Problemleri hızlı bir şekilde çözmeye çalışmak yerine daha sabırlı olarak yerelden beslenen şekilde çözmek gerekiyor. Global okul vizyonu ve dünyada olan gelişmeleri takip edebilmek ama yerel ve global dengesini çok dikkatli bir şekilde tutturabilmek gerekiyor. Dünyada yaşanan gelişmeleri bir süzgeçten geçirmeden almak değil, onu bizim kendi şartlarımıza uygun bir şekilde ve Türkiye’nin iyi yaptığı şeyleri dikkate alarak yorumlayabilmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
AR-GE merkezinde araştırma tekniği geliştirilecek
Çorlu; “4 yıl önce çok sevdiğim hocam aynı zamanda bizim danışma grubumuz üyelerinden Robert Capraro’nun Türkiye’ye geldiğinde söylediği şeylerden bir tanesi, “çok güzel şeyler yapıyorsunuz, ama bunların bir araştırma tekniği yok.” Bu işe yarıyor mu; yaramıyor mu? Genel Müdürlüğümüzün AR-GE görevi özellikle bu temel üzerine inşa edilecek. Bahçeşehir Okulları’nda artık dünya çapında işler yapılıyor. Bu örnek çalışmaların sayısını, kalitesini ve verimliliğini artıracağız” dedi.
STEM Okulları Bilginin Kullanıldığı Okullardır
Çorlu; “STEM, okul içerisindeki bilgi haznesinin bir öğrenme ortamı haline getirilmesidir. Bunu da; fen ve matematik öğretmeninin bilgilerinden faydalanarak bir ürün haline getirebilmek, sadece bilgiyi yücelttirmek, onu kutsallaştırmak onun kullanıldığı alanı ortaya çıkarabilmekle mümkündür. STEM okulu, zümreler arası işbirliğini güçlendirerek, okulun 4 duvar arasında değil bir velinin çalıştığı işten ve onun bilgi birikimden de faydalanabilmesidir” dedi.
Akademik Birimler Kurulu Başkanı Sencer ÇorluAkademik Birimler Kurulu Üyeleri
Dr. Özge Aslan
Hale Güneş
Doç. Dr. Çağla Garipağaoğlu