İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, kentin Deprem Mastır Planı ve Kentsel Dönüşüm uygulamaları konusunda uyarıcı konuşuyor. ‘İllede Deprem Mastır Planı’ diyen Başkan, ‘Deprem kuşağında olan Antalya’nın Deprem Mastır Planı acilen çıkarılmalıdır’ derken, Kentsel Dönüşümün de amacından saptırılmaya çalışıldığına dikkat çekiyor. Başkan Balcı, bu konudaki sancıyı da ‘ Parsel bazındaki dönüşümlerin tamamı RANTSAL dönüşümdür’ sözleriyle dile getiriyor.



‘Bu önemli bir eksik’


Deprem kuşağında yer alan Antalya’nın Deprem Mastır Planı konusunu ve Kentsel Dönüşüm uygulamasını sorduk İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı’ya. Başkan söze başlarken, olmayan Deprem Mastır Planının neden şart olduğunu anlattı ve yeni hazırlanacak kentin Nazım Planı içinde, Deprem Mastır ve Ulaşım Mastır Planının da mutlak yer alması gerektiğinin altını çizdi. Peki yer almıyorsa? İşte bunun bir eksiklik olduğu kesin. Başkan Balcı’ya göre.


Antalya’nın Deprem Mastır Planı var mı?


‘Şu anda yapılan bir Deprem Mastır Planı yok. Yerel Yönetimler kentin Deprem Mastır Planının çıkarılması için ivedilikle harekete geçmeli ve Plan acilen çıkarılmalıdır. Deprem Mastır Planı, deprem ve diğer afet risklerine göre mevcut yapı stoku tespiti ve değerlendirmesi sonucu Nazım Planı altlık çalışmaları arasında yer almalıdır. DMP, kentin Nazım Planının içinde yer almıyorsa ki; bildiğimiz kadarıyla yer almıyor. Bunun bir eksiklik olduğu kesin. Ancak şu an bir çalışma yapılıp yapılmadığını da bilmiyoruz. Yapılmıyorsa dediğim gibi eksikliktir, yapılıyorsa ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın bilgisi yoksa bu durum da bir eksikliktir. Ve diyorum ki, Deprem Mastır Planı bir Devlet politikası haline getirilmelidir’.

Antalya’nın yeni bir Nazım Planı’na mı ihtiyacı var?


‘Antalya’nın 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na uygun Antalya Büyükşehir sınırlarını kapsayan bütüncül yeni bir Nazım Plana ihtiyacı var. Arazi kullanım kararları, deprem risklerine ve bütüncül ulaşım planlamasına göre verilmeli ve uygulama imar planları üst ölçekli planlara uygun yapılmalıdır’.


Bu durumda olası bir depremde tablo ne olur?


‘Antalya 1998 yılında 2. Derece Deprem Bölgesi ilan edildi.Hangi bilimsel gerçeklerle ya da gerekçelerle ilan edildiğini inanın tam olarak biz de bilmiyoruz. İnşaat Mühendislerinin büyük çoğunluğunun da bu gerçekleri ve gerekçeleri bildiğini zannetmiyorum. Muhtemelen ilan edenlerin haklı gerekçeleri vardır. Bu sorunuzun tam bir karşılığı yok. Ancak, böylesine büyük bir değişimde olası tablonun ne olacağını tam olarak bilmek ya da tahmin etmek mümkün değil. Şunu söyleyebilirim ki; herhangi bir zamanda yapılan herhangi bir binanın deprem davranışının ne olacağını tahmin etmek kolay değildir. Geçmiş yıllarda yapılan bir yapının şiddetli bir depremde nasıl davranış göstereceğini bilemediğimiz gibi, Yapı Denetim Sistemi ile yapılmış bir yapının da hiç hasar görmeyeceğinin ya da toptan görmeyeceğinin bir garantisi yoktur. Felaket tellallığı yapmanın da bir anlamı yoktur.’


Kentin özellikle riskli bölgeleri nereler?


‘Riskli bölge ve riskli yapılar, bilimsel çalışmalar sonucu tespit edilebilir. Günümüzde Antalya’da yapı yapılamayacak riskli bir bölge olduğunu iddia etmek ya da söylemek mühendislik bilimlerine ters düşer. Ancak her bölgede ve zeminde yapılacak yapılar için farklı bilimsel gerçekler ve hesap yöntemleri vardır. Mühendislik hizmeti almadan, doğru proje yapılmadan ve gerçek anlamda bir Yapı Denetim hizmeti olmadan hangi yer ve bölgede yapı yaparsanız yapın o bölge risklidir. Bu şekilde yapılan bir yapı da riskli binadır.’

Peki sizce Kentsel Dönüşüm, Ranta mı dönüşüyor?


‘Kentsel Dönüşümde hedeflenen parsel bazında değil, adalar bazında da değil, mahalleler bazında hatta bölgeler bazında dönüşümdür. Ama Antalya’da münferit kentsel dönüşüm uygulamaları dışında ada ya da bölge bazında bir kentsel dönüşüm uygulaması olduğunu bilmiyoruz. Bilindiği üzere 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği uyarınca riskli alan ve rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine, hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapılara ve Kanun kapsamındaki diğer uygulamalara ilişkin usul ve esaslar kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak bilinmektedir. Kentsel Dönüşüm adı altında Türkiye’de yaklaşık 20 milyon konutun yarısından fazlasının dönüşümü hedeflenmiştir.’


‘Biz rantsal dönüşüme hayır diyoruz’


‘Ancak Türkiye’nin geleceğini şekillendirmesi düşünülen bu kanunun uygulamada kamusal değerlerin hoyratça tahrip edilmesini getirecek rant amaçlı satış ve yıkımlara neden olabileceği endişesi henüz giderilebilmiş değildir. Deprem korkusunun arkasına gizleyerek rantsal amaçlara kurban edilecek bir kentsel dönüşümün ileride telafisi güç zararlara neden olabileceği ve toplumsal barışı zedeleyebilecek sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu tür sancıları yaşamadan, mülk sahiplerini mağdur etmeden , çevreye zarar vermeden; tarım, mera ve orman alanlarımızı betonlaştırmadan; su kaynaklarımızı ve doğayı koruyarak kamu yararını ön planda tutarak, akılcı davranıp, başta deprem olmak üzere her türlü afete dayanıklı binalarla kentsel bir dönüşüm yapabilmenin mümkün olduğunu kabul ederek Kentsel Dönüşüm sürecini gerçekleştirmek gerekmektedir. Bu nedenle biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak, rantsal dönüşümü değil, kentsel dönüşümü savunuyoruz.’


Kentsel Dönüşümde sizce Antalya’nın hangi bölgesi örnek proje?


‘İnşaat Mühendisleri Odası olarak biz, Kepezaltı-Santral mahallesinde planlanan Kentsel Dönüşüm Projesini önemsiyoruz. Güncellenmiş ve bütüncül bir Nazım İmar Planı çerçevesinde yapılmış bir Ulaşım Mastır Planı sonucu Antalya’nın ulaşım sorunlarının kalıcı olarak çözülmesini istiyoruz. Konyaaltı Sahil Projesinin Antalya için hayati öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Sevgi ve saygıya dayalı Antalyalılık bilinci oluşturulmasını istiyoruz. Antalya’nın geleceği ile ilgili her yanlış projenin karşısında, her doğru projenin ise destekçisi olacağız.’

Yapı denetiminde İMO ne kadar söz sahibi?


‘İnşaat Mühendisleri yapı denetiminin asil unsurlarıdır. Hasar ve yıkımlara neden olabilecek olası bir depremde can ve mal güvenliğini temin için özellikle taşıyıcı sistem güvenliğinin mutlaka sağlanması gerekmektedir. Bu durum, her yapının inşaat mühendisliği hizmeti alması ile sağlanabilir. Ancak, müteahhit ve yapı sahibinin mühendislik hizmetleri alma noktasında samimi olmadığını düşünüyorum. Biz ister bireysel, ister Oda olarak kamu yararına olan her türlü çalışma için elimizi taşın altına koyduk, koymaya da devam edeceğiz’.


Yapı analizleri konusunda Yerel Yönetimlerin çalışması var mı?


‘Antalya’daki yapı stoku ve bu yapıların olası bir depremde nasıl davranış gösterebileceği ile ilgili Merkezi ve Yerel bir çalışma yapılmamaktadır. Eğer böyle bir çalışma başlatılmışsa bile İnşaat Mühendisleri Odası olarak herhangi bir bilgimiz yoktur. Böyle bir çalışma başlatılması durumunda mevzuatın elverdiği her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Teşekkürler’.