Gazi Üniversitesi Antrenörlük Bölümü'nden 2002 yılında mezun olan Eşref Ürün Günday, bu alanda diploması olan ilk 3 kişiden biri. Bir süre ekonomik nedenlerden dolayı mesleğini icra edemeyen Günday, 2 yıl önce Süper Amatör Lig'de boy gösteren Antalyagücüspor'u satın alarak sevdiği işi yapmaya başlıyor. 2 yıllık süre içerisinde manevi destek görememekten yakınan Günday, bu süre zarfından sahibi olduğu takımda hem yöneticilik, hem teknik direktörlük hem de malzemecilik yapıyor. Takımı için gecesini gündüzüne katan Günday ile Antalyagücüspor'u, amatör kulüpleri ve Türk futbolunu konuştuk. 'KENDİ İŞİMİ YAPMAK HAYALİMDİ'
Türkiye'nin ilk diplomalı antrenörlerinden olan Eşref Ürün Günday para kaygısı yaşamadan hayatını devam ettirebilecek seviyeye gelene kadar mesleğini yapamadığını söylüyor. Antrenörlükte 5-6 ay para alamadan çalışmak durumunda kalabildiklerini anlatan Günday, sözlerine şöyle devam ediyor: 'Bizleri Yaşar Sevim, Atilla Yüce gibi Türk futbolu için son derece önemli isimler yetiştirdi. Biz o gün mezun olan 2 arkadaşım ile birlikte söz vermiştik. Mutlaka bir gün işimizi yapacağımızı ve bu bayrağı devralacağımızı söylemiştik. Ancak her zaman her istediğiniz olmuyor maalesef. Bir süre başka işlerde çalışmak durumunda kaldım. Bu süre içerisinde Isparta Dağ Komando Okulu'nda, Sincan'da görev yaptım. Kendi işimi yapmak hayalimdi. Maddi durumum düzelince de Antalyagücüspor'u satın aldım. Kendi başımda kimse olmasın istediğim için bu adımı attım. İdealistlik var işin ucunda. Ama çok fazla idealist olmakta başa bela. Mesleğimi yapayım derken çıktığım bu yolda malzemeci de oldum, antrenörde oldum, başkan da oldum.' 'KİMSE DESTEK VERMEDİ'
Kulüpte topları toplayan da, formaları yıkayan da, taktik veren de, kulübü yöneten de Eşref Ürün Günday. Bu durumun çoğu zaman başını derde soktuğunu söyleyen Günday, 'İşlere yetişemez oldum. Nereye koşacağımı şaşırdım. Suyu ben alıyorum. Deplasman maçlarında servisi ben ayarlıyorum. Sahanın dışına top kaçıyor. Topun peşinden ben koşuyorum. Bu noktada birçok kişiyle görüştüm. Yardım istedim. Ancak çoğunda kapı duvar oldu bana. Bazısı da maddi destek verip gönderdi beni. Elbette maddi destek bu işte çok önemli ama benim daha çok manevi desteğe ihtiyacım vardı. Kimse elimden tutmadı. Bir maçta da servisi biz ayarlayalım diyen çıkmadı. Beni en çok bu üzdü' diyor. TAM KULÜBÜ SATARKEN…
Bir süre önce işlere yetişemediği ve maddi olarak sıkıntılar yaşadığı için kulübü satamaya karar verdiğini söyleyen Günday, Cem Başaran ile tanıştıktan sonra kararından vazgeçiyor. Başaran'ın kulübe büyük destek verdiğini söyleyen Günday konuyla ilgili şunları söylüyor: 'Bu işi nasıl götürürüm diye ciddi ciddi düşünmeye başlamıştım. Deplasman giderleri ve diğer masraflar belimi bükmeye başlamıştı. Kulübü satmaktan başka yol bulamadım. Tam o sırada Cem Başaran ile tanıştık. Kendisi tam bir futbol aşığı, güzel bir insan. Antalyagücüspor'u satmama engel oldu. Beraber çok iş başarabileceğimizi söyledi. Onun bu desteği bana güç verdi. Şimdi benimle birlikte. İşimiz derdimiz Antalyagücüspor oldu. Başkanlık görevini geçtiğimiz günlerde ona devrettim. Ancak bu işten sıyrılabilmiş değilim. Hala yöneticilik görevim devam ediyor.' 'ÇAMAŞIRCIMIZ BENİM HANIM'
Antalyagücüspor'un U11, U17, U19 ve A takım olmak üzere 4 farklı kategoride boy gösteriyor. Önceliklerinin gençler olduğunu söyleyen Günday, 'A takımda 21 futbolcum var. Bunların yaş ortalaması 19. Gençlere bir faydamız olsun istiyoruz. Amatör kulüplerin amacı da bu olmalı zaten. Derdimiz para değil. Üst liglerde oynamak tabi ki istiyoruz ancak çok büyük hayaller kurmuyoruz. Bu hayalleri kurabilmemiz için trilyonlarca paramız olması gerekiyor. Diğer belediye ya da kurum takımlarının böyle hedefleri var. Ama bizim onlarla bu konuda yarışmamız mümkün değil zaten. Bizim istediğimiz biraz ilgi ve alaka. Sahaya çıkıp 90 dakika koşmakla bu iş bitmiyor. Benim hanım 2 yıldır her hafta forma yıkamakla meşgul. Yıkıyor, ütülüyor ve bize teslim ediyor. Yeter ki çocuklar maçlara temiz kıyafetlerle çıksınlar diye' diyerek içinde bulundukları durumu açıklıyor. FUTBOL KÜLTÜRÜMÜZ MAALESEF ZAYIF
Amatör kulüplerin yaşaması için büyük uğraş verdiklerini anlatan Günday, 'Ancak bazen bu çabalarımızın karşılığını alamıyoruz. Deplasman maçlarında ağza alınmayacak küfürler ediliyor. Bir gün maçta yine futbolcuma küfür ettiler. Gidip küfür eden seyirciyle konuştum ve ona 19 yaşındaki bir çocuğa neden küfür ettiğini sordum. Biraz utandı, sıkıldı. 3 – 5 dakika tuttu kendini. Sonra yine başladı küfür etmeye. Ben oyuncum kendisine küfür eden adamla kavga etti diye hakemden kırmızı kart göstermesini isteyen bir futbol adamıyım. Her zaman doğrudan yana olmaya çalıştım. Ama futbol kültürümüz çok zayıf ve düzeltilmesi gereken çok şey var. Maalesef federasyondan destek göremiyoruz. Ancak Bölgesel Amatör Lige çıkmayı başarırsak deplasmana giderken kilometre başına 1 lira ödenek çıkıyor. Bir de maçlarında bin liralık bir konaklama bedeli ödeniyor. Tabi takdir edersiniz ki bu rakam yeterli değil' diyor. ÖZEL TEŞEKKÜR
Bu süreçte kendisine destek olan isimleri hiçbir zaman unutmadığını ve kendilerine minnettar olduğunu da ekleyen Günday sözlerine şu şekilde son veriyor: 'Çok zor günler geçirdim. Bu süreç içerisinde CLKspor'dan Mehmet Ali Güvenç Hocam bana çok destek oldu. Biz kümeye düşmeyelim diye saha tahsis etti. Biz onun sayesinde haftada 5 gün antrenman yapma fırsatı bulduk. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Benim şöyle bir ricam var Antalyalı işadamlarından. Amatör kulüplere destek olsunlar. Bu takımlara verdikleri maddi yardımları vergiden düşebiliyorlar. Devletimiz böyle bir kolaylık tanımış. Bu kulüplerin yaşaması için mutlaka destek olmak gerekiyor.'
Çocukların kahve köşelerinde zaman öldürmelerini önlemek ve Türk futboluna destek vermek için amatör kulüplere destek verdiklerini söyleyen Antalyagücüspor Başkanı Cem Başaran ise, 'Amatörlerin derdi belli. Gençleri bir araya getirmek ve ülkemiz için yararlı birer birey haline getirmek için çalışıyoruz. Hiçbir maddi çıkarımız yok. Futbolu seviyoruz ve bu yüzden destek oluyoruz. Bu noktada futbola gönül veren işadamlarının da amatör kulüplere yatırım yapmalarını bekliyoruz' diyor.(Abdullah ÖZKAN)