Ne zaman bir müze veya tarihi ören yerlerini ziyaret etsem, dantela gibi işlenerek hayat verilen, zamana dirençle karşı koymuş taşları hayranlık ve şaşkınlıkla izlerim. Sabrın nasıl sanata dönüştüğünü, merak ve hayretle izlerim dakikalarca eserlerin önünde mıhlanarak. Bu kez aynı hayranlığı, ağaç oyma sanatçısı Atilla Önen'in eserlerinin yer aldığı sergide hissettim derinden. Sanatçı, ağacın yaşayan canlı dokusunu kişiliğiyle özdeşleştirerek sabırla işlemiş ve hayat vermiş. Ayaus ağacına, ıhlamur ağacına, zeytin ağacına..

* * *

Bu, derinden sabır isteyen sanatın adı Ağaç Oyma Sanatı. Ağaca ruh veren sanatçının da sabırla sınandığı bir sanat dalı bence... Düşünsenize, sanatçı elindeki tek malzemesi olan ağaç kütüğünü günlerce, haftalarca hatta aylarca sabırla oyuyor ve şekil veriyor. Sahiden de bitmez tükenmez bir sabır gerektiriyor. Sabrın sanata dönüşmesi, sonsuzluğa mesaj bırakılma çabası bu olmalı sanırım.

* * *

Ağaç oyma sanatçısı Atilla Önen, ağacın zamana karşı koyuşundan etkilenmiş ama, zamana karşı koyan ağaç, sanatçıya karşı koyamamış ve şekilden şekle girmiş. Zaman zaman işlenmesi güç zeytin ağacına, bazen yumuşak ıhlamura bazen de ayaus ağacını uygun objelerle biçimlendirmiş. Sanatçının en önemli özelliği de yekpare çalışmasıymış.

* * *

Sanatçının, eski eserlere ve özellikle de Anadolu Medeniyetlerine duyduğu merak nedeniyle yaptığı araştırmalar, ağaç oyma sanatının temelini oluşturmuş. Ve de ağacın zamana karşı koyuşundan etkilenip, çalışmalarında ana malzeme olarak ağacı seçmiş. Yıllarca ağaç kütüklerini işleyerek onlara ruh vermiş. Ve bu gün, temelinde sabır yatan ağaç oyma sanatına imzasını atmış.

* * *

Sergide, değişik ölçü ve biçimlendirme tekniklerine örnek olarak çeşitli eserler yer alıyor. Ve eserlerdeki konu çeşitliliği de oldukça dikkat çekici. Kabartma yontu ve rölyef tekniklerinin tümüne örnek çalışmalar yapılmış. Kendisine karşı koymadan kolayca şekillendirdiği ve çok sevdiği ağaca hayat vererek...