1 Temmuz günü yaptıkları yürüyüşte A.Y ve E.Y saldırganlar tarafından erkek şiddetine maruz kaldığını ve olayın karakola taşındığını aktaran Antalya Kadın Platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada konunun takipçisi olacaklarını belirten platform İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerinin de altını çizdi. SALDIRI OLDU '1 Temmuz günü yaptığımız yürüyüşte üç kadın arkadaşımızın A.Y ve E.Y isimli saldırganlar tarafından erkek şiddetine maruz kalmasına karşı toplanmış bulunuyoruz' açıklaması yapılarak, '1 Temmuz günü, Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı yüzlerce kadın toplanmış Kışlahan Otel önünde sloganlar atıyorduk. Sonrasında Attalos Meydanı'nda düzenleyeceğimiz basın açıklamasına katılmak üzere yürüyüşe geçtik. Trafik ışıklarından karşıya geçerken A.Y. isimli erkek, bir kadın arkadaşımızın üzerine aracını sürmeye kalktı. Verdiğimiz tepki üzerine saldırgan, aracından çıkarak üç kadın arkadaşımızı darp etti. Esnaf ve trafikteki diğer araç sürücüleri saldırgan A.Y.'yi sakinleştirmeye çalışırken, şu anda burada çevremizi saran polisler ise sadece saldırıyı izlemekle yetindi. Polisler, E.C.Y. isimli erkek araçtan sopayla inene kadar saldırıya müdahale etmedi. Sonrasında ise saldırganların karakola götürülmeleri konusunda polisleri adeta ikna etmek zorunda kaldık. Karakolda maruz kaldığımız muamele yetmezmiş gibi, 3 kadın arkadaşımızın failler hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine, kadınlara saldıran A.Y., darp ettiği kadın arkadaşlarımızdan pişkince şikayetçi oldu' bilgisi verildi. 'KONUNUN TAKİPÇİSİYİZ' 'Temmuz'da kadın arkadaşlarımızın uğradığı saldırı ve sonrasında yaşananlar, bize kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini amaçlayan, hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlar için ne kadar hayati önemde olduğunu bir kez daha gösterdi' sözlerinin aktarıldığı açıklamada, 'AK Parti'nin iktidara geldiği günden beri taciz, tecavüz, şiddet, çocuk istismarı, LGBTİ+'lara yönelik ayrımcı söylemler ve hedef gösterme politikası, ayrımcılık ve kadın cinayetleri her geçen gün arttı. 2003'te öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2020'de öldürülen kadın sayısı 300 oldu, 2021 yılının ilk 6 ayında ise 185 kadın katledildi. Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı; LGBTİ+'ların sistematik olarak hedef gösterilerek şiddete ve sistematik ayrımcılığa maruz bırakıldığı bir ortamda İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmak tüm bu suçlara zemin hazırlamak ve izin vermek demek. Faillerin sırtını sıvazlayanlar, tecavüzcüleri aklamaya çalışanlar, istismarcıları kollayanlar, kadın katillerine indirim uygulayanlar, İstanbul Sözleşmesi'ne saldıranlar bilsinler ki ne mücadelemizden ne hayatlarımızdan ne de İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçeriz. Kadın arkadaşlarımıza saldıran failler gerekli cezayı alana kadar konunun takipçisi olacak, tek bir kadının kirpiği yere düşmeyinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz' denildi. HABER/Dilan ERAY