PNÖMONİ, yani yaygın bilinen adıyla zatürre, virüs ya da bakteriler nedeniyle akciğerlerde meydana gelen bir enfeksiyon. Özellikle geçmişte bu enfeksiyonlar son derece tehlikeli boyutlarda olmasına rağmen, günümüzde gerek geliştirilen aşılar, gerekse tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde artık çok daha kolay tedavi edilebiliyor. Ancak, zatürre hala ebeveynleri tedirgin eden hastalıkların da başında da geliyor...Çünkü önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen, hala özellikle gelişmekte olan ülkelerde 0-4 yaş arasındaki çocuklardaki ölümlerin ikinci nedeni olmaya devam ediyor. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 10-20 milyon arasında çocuk zatürre nedeniyle hastaneye yatırılıyor ve bunların da yaklaşık 2 milyonu da ne yazık ki yaşamını kaybediyor. Ülkemizde ise; ilk yaşta hastaneye yatışların yüzde 30-50'sinin nedenini zatürre oluşturuyor. Tüm çocuk hastaların zatürreye yakalanma oranı da yaklaşık yüzde 40 olarak gösteriliyor.

Aslında istatistikler ebeveynlerdeki bu korkunun haklılıklarını ortaya koysa da çocuklarda zatürre tedavisinde gelinen nokta unutulmadan gerekli önlemlerin alınması da önem taşıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma CeylaCüneydi, özellikli son 25 yıldır zatürreye neden olan bakterilere karşı geliştirilen aşılarla birlikteTürkiye'de ölüm oranlanın önemli oranda düşürülebildiğini anlatıyor.

0-1 YAŞ EN RİSKLİ GRUP

Zatürre kişiden kişiye yayılan viral ya da bakteri kaynaklı enfeksiyonlarla bağlantılı olduğundan, çocukların yakın temas halinde oldukları sonbahar ve kış aylarında yaygınlığı artıyor. Solunum yoluyla alınan bakteri veya virüs üst solunum yolunda tutulmuyorsa direkt akciğere inerek enfeksiyon yaratıyor. İyi beslenmeyen, hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış olan, alerjik bir yapısı bulunan çocukların zatürre geçirme riski daha yüksek oluyor. Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, 'Özellikle 0-1 yaş arası çocuklarda öksürük refleksleri çok zayıftır ve göğüs kafesini iyi kullanamadıkları için mikropları dışarı atamaz. Bu nedenle zatürre açısından en riskli grubu oluşturuyor' diyor. Bağışıklık sistemi gelişimi tam olarak tamamlanmamış olan 1-5 yaş arasındaki çocuklar ise ikinci en riski grupta yer alıyor.

EN ÖNEMLİ KORUNMA AŞILAMA

Zatürre açısından en önemli nokta korunabilmek. Bunun için de aşılanma, sağlıklı beslenme, düzenli uyku gibi bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi son derece önem taşıyor. Zatürrenin yaracağı problemler ve ölümlerin önüne geçilmesi için uygulanacak en önemli stratejinin aşılanma olduğunu söyleyen Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi sözlerine şöyle devam ediyor:'Türkiye'de de yaklaşık 25 yıllık kullanılan karma aşısının içinde zatürre nedenlerden biri olan hemofilüsinfluenzaya karşı da aşılama yapılıyor. Çocukların rutin aşı takviminde de yer alan ve içinde bir tip zatürre mikrobuna karşı aşının da olduğu karma aşının 2,4,6. aylardave 18. aymutlaka uygulanması gerekiyor. Bir de zatürre aşısı adı altında 2-4-6 ay ve 1 yaşında da yapılan aşının uygulanması gerekiyor. Ayrıca, viral zatürrelerden korunmak için de özellikle 6 ay 3 yaş arası çocuklara mutlaka grip aşısı yapılması öneriliyor. Bununla birlikte, farklı hastalıkları bağlı olarak, bağışıklık sistemi düşmüş ya da dalağı alınan, özel kan hastalıkları olması gibi sağlık sorunları bulunan durumlarda özel bir zatürre aşısı yapılması ve duruma göre tekrarlanması önem taşıyor. Bu aşı da kalıcı hastalığı olan kişide 5 yılda bir tekrarlanırken, geçici hastalığı olan kişide o hastalık döneminde yapılıyor.'

ATEŞ DÜŞMÜYORSA DİKKAT!

Ateş pek çok enfeksiyonda olduğu gibi zatürrede de ilk belirti olarak ortaya çıkıyor. Özellikle 0-5 yaş arası çocuklarda belirgin bir hastalık hali olmasa da 3 gün boyunca tedaviye rağmen düşmeyen ateşin uyarıcı olması ve zaman kaybedilmeden hekime başvurulması gerekiyor. Bununla birlikte öksürük, burun akıntısı, beslenme zorluğu, huzursuzluk hali de hastalığın diğer belirtileri arasında yer alıyor.

Ancak her çocukta aynı şikayetler gözlenmeyebiliyor. Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, akciğer alt loblarında ortaya çıkan enfeksiyonlarda öksürük hiç görülmeyebilirkenateşle birlikte karın ağrısıyla kendini gösterebildiğini anlatıyor. Bu nedenle, çocukta ateşin nedeni tam olarak bulunmadığında bazen akciğer filmleri bile yeterli olamayabiliyor. Bu durumda daha ayrıntılı görüntülemeye ihtiyaç duyulabiliyor. Yılda iki ve üzeri zatürre geçiren çocuklarda başta kistikfibroz olmak üzere, yabancı cisim aspirasyonu, reflü, bağışıklık sistemi bozukluğu gibialtta yatan farklı sorunları araştırmak gerekiyor. Zatürre sadece bir akciğer problemi değil. Kalbi de yorduğu için kalp yetmezlikleri oluşturabiliyor. Dr. ŞeymaCeydaCüneydi, bu nedenle özellikle çok fazla akciğer enfeksiyonu geçiren çocukların kalbinin de kontrolden geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

(HABER MERKEZİ)