Elektriğe yüzde 127, doğalgaza yüzde 50 zam yapanlar, kamu emekçisine yüzde 2.5'luk zammı müjde diye yutturmaya çalışıyor.

Gerçekler gün gibi açıktır:

Kamu emekçisinin ücretindeki tüm artış, zam değildir. Yüzde 30 olarak lanse edilen rakamın yüzde 22.9'u enflasyon farkının geri ödenmesidir ve bu ödeme, zam değildir. Üstelik enflasyon ödemesi bile yetersiz yapılmıştır. Bu kalemdeki ödeme, eş-dost atamalarıyla arpalığa çevrilen ve yıllardır enflasyon oranını hayali rakamlarla açıklayan TÜİK'in son belirlediği yüzde 36'lık enflasyon oranının bile altında kalmıştır.

Artıştaki yüzde 5'lik dilim ise daha önceki rezil TİS'ten gelen rakamdır. Yani zikretmekten çekindikleri için şişirdikleri zam oranı, sadece ve sadece yüzde 2.5'tur.

Son 1 yılda temel gıda malzemelerinde ortalama yüzde 70 artmış ve artmaya da devam ediyorken, kira ve faturalardaki artış nedeniyle tüm emekçiler daha aybaşında ay sonunu kara kara düşünmeye başlamışken yüzde 2,5'luk ek zam yapmak, büyük bir skandal ve ağır bir hakarettir.

Elbette kamu emekçisi bu hakareti eden kadar ettireni de tanımakta, bilmektedir.

Bu hakarette kamu emekçisine sefaleti reva gören iktidar kadar, ona çanak tutanların da payı büyüktür.

Eğitim-İş Şube Başkanı Sadık Acar