***** Vicdan özgürlüğü olan birey, başkalarının da din, kültür ve sosyal anlayışına saygı duyar. Bu da ancak 'laik' anlayışa sahip toplumlarda gerçekleşebilir. Vicdan ve düşünce özgürlüğü olan toplumlar, laiklik temelini esas alan yapısıyla dayanışma içerisinde yaşayabilir. Ahlak, adalet ve erdemin hüküm sürdüğü bir düzen o toplumun güçlü bir şekilde ayakta kalabilmesi için gerekli temelleri atmış demektir. Bilim ve aklın gerekliliklerini yerine getiren, hiçbir dogmaya bağlı kalmayan ve kendisini bilimin ışığından ayırmayan birey, ait olduğu toplumda ışık saçar.
***** İnsanlık sevgisi, farklı düşüncelere sahip bireylere saygı duymamızın ön koşuludur. İnsanı ve tüm canlıları sevmek ve korumak bireyin kendini bilmesi ve tanımasıyla mümkündür. Kendini tanımayan ve insanlık sevgisini içinde barındırmayan birey ne kendisine ne çevresine ışık saçabilir. Buradan yola çıkarak ideal toplum düzenine erişebilmek de bireyin bu temel kavramları kabullenmesi, geleceğe umutla bakmasının ve güvenmesinin koşullarından biridir.
***** İnsan, tasarladığı ve planladığı olumlu düşünülerini tek başına başaramaz. Hem insan ömrünün ideal bir topluma erişmek için kısa oluşu, bilgisinin sınırlı oluşu hem de gücünün yetersizliği sebebiyle toplum kurma gereksinimi duymuştur. İdeal topluma ancak bu düşünceyi benimsemiş insanların bir araya gelmesiyle ulaşılabilir.
***** Adalet karşında eşit, düşüncesini ifade edebilmekte özgür ve birlikte kardeşçe yaşayabilecek kadar insan sevgisine sahip bireyler ideal toplum düzenin sac ayaklarıdır. Kişisel hırslarından arınmış, olumsuz tutku ve düşünülerinden sıyrılabilen ve kendini yetiştiren birey, ideal toplum için çalışıp önce kendisinden aldığı ışığı çevresine yansıtmalıdır. İdeal toplum için ekilmiş her tohum günün birinde yeşerecek ve tüm insanlığa yetecek kadar meyve verecektir. ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert