Türkiye'de yaygın olarak görülen çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılmasını, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 182 Sayılı Sözleşmesi 'en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği' olarak tanımlıyor. Çalışma hayatının en dezavantajlı grubunu oluşturan tarım işçisi aileler yoksullar ve bu yoksulluk kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Yoksulluk döngüsünün sürekliliğini de çocuk işçiliği sağlıyor. Başka gelir kaynakları, tasarrufları veya işsizlik yardımları olmadığı için, tarım işçisi aileler yiyecek, barınma, giysi, hijyen gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamada zorluk çekiyorlar ve bu yoksunluk hali çocuk emeğinin kullanımı da 'kaçınılmaz' hale getiriyor.

*****

Ülkemizdeki işsizliği azaltacak ve toplumsal eşitsizlikleri düzeltecek sosyal bir değişim ve iyileşme sürecinin bir an önce başlaması öncelikle çocuklar için hayati önem taşıyor. Kaynakların sağlık ve eğitime aktarılması, dezavantajlı gruplara öncelik verilmesi, bütün çocuklara koşulsuz ve karşılıksız maddi yardım yapılması, ilköğretim çağındaki çocuklara okullarda kahvaltı ve öğle yemeği verilmesi, yoksulların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde ücretsiz kreş ve anaokulları açılması; temelde bir insan hakları sorunu olan çocuk işçiliğin önlenmesi için, çocukların eğitimlerine devam etmesi ve sağlıklı bir şekilde yaşayabilmeleri için sosyal devlet olma iddiasının ön koşuludur.

*****

Kuşkusuz, biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz; Yaşar Kemal'in 'Sarı Sıcak' öyküsündeki Çocuk Osman'ın ve onun gibi daha nicelerinin sabahları sıcak yataklarından kalkıp çalışmaya gitmek zorunda olmayacakları güzel bir ülke için, vazgeçen tarafta hiç olmayacağız, bu hepimizin Osman'a ve kardeşlerine borcudur.

DİSK/GENEL- İŞ Sendikası Şube Başkanı Vedat Küçük