Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı enflasyon verileri ülkemizin karşı karşıya olduğu ekonomik felaketi ortaya koydu. Emekçilerin yaşadığı reel gelir kaybı ve yoksullaşma gerçeklikten uzak olduğu için eleştirilen TÜİK'in verilerinde dahi gizlenemedi.

TÜİK verileri esas alınarak DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamalara göre, gelir düzeyi düştükçe gıda enflasyonunun da arttığı görüldü. En düşük gelirli yüzde 20'lik grubun gıda enflasyonu yüzde 64,6, ikinci en düşük gelirli yüzde 20'lik grubun gıda enflasyonu yüzde 56,4, emeklilerin gıda enflasyonu ise yüzde 55,8 olarak hesaplandı.

TÜİK'in resmi verileri esas alındığında dahi 2022 yılı için verilen asgari ücret artışı daha işçilerin eline geçmeden eridi. Son dört yılda da Aralık 2016 ile 2020 arasındaki resmi enflasyon yüzde 72,6 oranında artarken ortalama brüt işçi ücretleri 4 yılda yüzde 30,4 artmış, yani işçiler enflasyona ezdirilmişti.

TÜİK verilerinde gizlenemeyen bir başka gerçek de tüketici fiyatlarındaki artışın hızlanarak devam edeceği. Üretici Fiyatları Endeksinde görülen artışın yüzde 80'e dayanmış olduğu göz önüne alındığında, üretici fiyatları tüketici fiyatlarına yansıtıldıkça enflasyon tırmanacak, bizi yoksullaştıracak.

2022'nin ilk saatlerinde elektrik ve doğalgaza yapılan, bu nedenle 2021 enflasyon rakamlarına yansımayan ve yüzde 125'leri bulan fahiş zamlar göz önüne alındığında, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir yoksullaşma tehdidi ile karşı karşıyayız.

İşçi sınıfını karakışta ağır bir geçim mücadelesine sokanlara bir kez daha sesleniyoruz. Soframızdaki ekmeği küçültmemizi, kışı titreyerek geçirmemizi tavsiye edenleri önümüze sürüp durmayın. Önlem alın! Geçinmek için, insanca yaşamak için acil tedbirler istiyoruz.

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük