MAYIS ayı verilerinin açıklanmasıyla birlikte Antalya, yılın ilk 5 ayında yaklaşık 3 milyon yabancı misafiri ağırladı. Yılbaşında Vali Münir Karaloğlu'nun belirlediği 14 milyon turist hedefine adım adım ilerleyen Antalya'da yaz aylarında otellerdeki doluluk oranının yüzde 95'in üzerinde olması bekleniyor. Turizmde sevindirici gelişmeler yaşanırken Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, bu yıl Antalya'nın, 2014 rakamlarına yeniden ulaşacağını söyledi. 2018 yılın Antalya'nın 13-13.5 milyon turiste evsahipliği yapmasını öngördüğünü söyleyen Başkan Ayık ile Türkiye ve Antalya turizmini ve TURMEPA'yı konuştuk. Biz sorduk, Başkan Ayık, Antalya Ekspres okuyucuları için cevapladı.

Yılın ilk 5 ayında gelen rakamlar son derece sevindirdi. Nasıl bir yıl bekliyor bizi? Belirlenen hedeflere ulaşılacak mı?

Geçen yıl Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı 32 milyon 500 bin olarak açıklandı. Bu seneye de çok güzel bir giriş yapıldı. Erken rezervasyon döneminde özellikle kaynak pazarlarda sevindirici gelişmeler oldu. Ciddi bir hareketlilik vardı. Süreç devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre yüzde 30'luk bir artış söz konusu. Bu Türkiye ortalaması. Yüzde 20 civarında olmasını bekliyoruz. Peki, bu ne anlama geliyor? En iyi yılımız olan 2014 rakamlarını tutturacağız. Dileğimiz üzerine çıkmamız. Bugünkü rakamlar bu isteğimizi doğrular nitelikte.

Peki, Antalya'da rakamlar nasıl olacak?

Antalya, diğer destinasyonlara göre daha önde. Çift haneli bir artış bekliyoruz. İlk 5 ayda yüzde 50'lik bir artış söz konusu. Ancak yıl ortalamasının yüzde 40-45 aralığında olacağını düşünüyorum. Sezon başındaki rakamlar biraz daha düşüktür. Bu yüzden ortalama artış biraz daha yüksek olur, sezon ortasına geldiğimizde turist kalabalıklaştıkça bu ortalamalar biraz daha düşer. Ancak ben, Antalya verilerinin Türkiye ortalamasının üstünde olacağını düşünüyorum.

Bildiğiniz gibi yaşanan diplomatik krizler sonrası Antalyalı turizmciler zor günler yaşadı. Ancak o günler geride kalmış gibi. Küskünlerin geri dönmeye başladığını söyleyebilir miyiz?

Türkiye'nin çok ciddi tekrarlayan müşterisi var. Türkiye'ye sadık müşteriler. En kötü zamanımızda bile Almanya'da gelen turist sayısı 3 milyonun altına düşmedi. Biz, bunları elimizde tutup üzerine katmaya çalışıyoruz. 2015 yılında 5 milyon 600 bin Alman geldi. Bu sene inşallah bu rakamları görürüz: Şu an için söylemek çok doğru değil ancak Antalya'nın geri dönüşlerle birlikte bu yıl 13-13.5 milyon turisti ağırlayacağını düşünüyorum.

Hep yabancı turistler konuşuluyor Antalya'da ancak yerli turist de son derece önemli bir gelir kapısı. Siz, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İç pazar kesinlikle çok önemli. Bu doğrultuda 7-8 yıldır yaptığımız birtakım çalışmalar var. Bu çalışmalar neticesinde iç pazarda seyahat alışkanlığını geliştirdik ve tatilin en doğal aktivite olduğunu anlatmaya çalıştık. Nitekim ciddi bir kitle oluştu. Son birkaç yıldır katlanarak büyüdü. Bu sene de erken rezervasyonda önemli gelişmeler oldu. Ancak erken seçim ve bayram nedeniyle rezervasyonlarda bir duraksama oldu. Bu gibi durumlar ister istemez şu günlerde tatil programlarında değişiklik yapmaya zorluyor insanları. Yine de özellikle seçim sonrasında ciddi bir yoğunluk bekliyoruz.

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin de erken rezervasyon ile ilgili bir çalışması oldu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tanıtım atağının önemini belirtmiştim. Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu bu çalışma son derece başarılı. Çok faydasının da olduğunu düşünüyorum. Çok özel ve güzel bir projeydi. Meyvelerini de verdi. Bizim rekabet ettiğimiz ülkelerde iç pazar payı çok yüksek. Mesela İspanya'da 82 milyon turistin yüzde 30'u iç Pazar trafiğidir. Diğer AB ülkelerinde bu oran yüzde 25 civarında. Bu yıl Türkiye'de 40 milyon turist ağırlayacaksa 10 milyonu iç pazar trafiği olmalı. Bu trafik yaratılmalı. Bu noktada da erken rezervasyon gibi çalışmalar büyük önem taşıyor diye düşünüyorum.

Peki, seçim, turizmi etkileyecek mi?

Çok fazla etkilemiyor. Şu an için Ramazan ayının yarattığı bir duraklama söz konusu. Satışlar tüm sezon olduğu gibi normal seviyesinde ilerliyor. Seçimle ilgili ekstra bir durum yok. Bayram için ekstra bir farklılık görünmüyor. Yerli turistin her zaman bir son dakika alışkanlığı vardır. Bayram yaklaştıkça hareketlilik artacak. İnsanlar planlarını seçim ilk turda bitecekmiş gibi yapıyor. 24 Haziran'dan sonra yoğunluk artacak.

Antalya son zamanlarda her şey dahil sistemini tartışmaya başladı. Sizin buna bakış açınız nasıl? Bu sistem devam etmeli mi?

Şimdi bu sistemin devam edip etmeyeceğini tartışamayız. Bunu müşteri belirler. Arz talep meselesi. Talep nasılsa onu karşılamak durumundasınız. Türkiye, dünyada bu sistemi en iyi uygulayan ülkelerden olduğu için krizlerden bu kadar kolay çıkabiliyor. Özellikle aileler bu sisteme sıcak bakıyor. Bizim her şey dahil sisteminden vazgeçmemiz mümkün değil. Ancak yeni konseptler yaratabiliriz. Biz, yerleşim alanlarımızı yeni sistemlere göre dizayn etmemiz lazım. Böylece farklı müşteriler de çekme şansımız olur. Bu altyapıyı geliştirdiğiniz takdirde her şey dahil sistemine mahkum olmayız ve hatta diğer ülkelere göre artımız olur.

TÜROFED Başkanlığının yanı sıra Deniz Temiz Derneği'nin de başkanısınız. Burada ne gibi çalışmalarını oluyor?

Bildiğiniz gibi Deniz Temiz Derneği, diğer bir adıyla TURMEPA, uluslararası bir dernek, Türkiye'nin en prestijli derneği. Bu derneğin Antalya şubesi olarak çevre ve deniz temizliğiyle ilgileniyoruz. Çevre ve deniz temizliği bilincini insanlara aşılamak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu doğrultuda geçen hafta Konyaaltı Sahili'nde deniz ve kıyı temizliği yaptık. Bilinçlendirmeyi arttırmak özellikle gençleri ve çocukları, bu bilinci aşılamak için yapılan bir proje. Okullarda yaptığımız eğitim çalışmaları var. Her yıl binlerce öğrenciyi eğitiyoruz. Deniz bizim en önemli değerimiz. Bundan sonraki süreçte belediyelerle projeler geliştireceğiz. Aktif bir diyalog kurarak denizi, kıyıyı, koyları korumak adına her türlü çalışmayı yapacağız. Yerel yöneticilerimizle özel görüşmelerimiz olacak. Bu kent için deniz çok önemli. Antalya'dan denizi aldığınızda bu şehrin varlık nedeni ortadan kalmış olur. Tabii doğanın hepsi önemli ama deniz en önemlisi. Mutlaka korumamız lazım. Bizden sonraki nesillerinde kullanacağı şekilde bırakmamız lazım.

'KRUVAZİYER LİMAN OLMALI'

Antalya'nın önünü açacak projeler hayata geçirilmeli. Kruvaziyer Liman bunlardan biri. Kentte turizmi çeşitlendirmek adına bu tür projeler yapılmalı ve geliştirilmeli. Bu hem Antalya ekonomisini canlandırır hem de yeni iş kapıları açar. Ben, bu tür kruvaziyer liman gibi projelerin yapılmasını destekliyorum. (Abdullah ÖZKAN)