Nedense Mart ve Nisan aylarını sevmiyorum.
Bi de bu yıl baharı bir türlü getiremedik vesselam.
Tedbirli giyinelim derken yanıp tutuşuyoruz, hava sıcak deyip üşüyoruz.
Mart ülkenin doğu ve iç kesimlerini tir tir titretirken bu sene biz de hem soğuktan hem de üzüntülerden titredik.
Uzun süredir sıkıntı yaşadığım kasığımdan ameliyat oldum.
Prof. Dr. İsmail Boztosun’un tavsiyesi ile gittiğim Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Muhittin Yaprak’a kendimi teslim ettim. O da sağ olsun başarılı bir operasyonla beni fabrika ayarlarıma döndürdü.
Ne olursa olsun sonuçta insanın vücuduna bıçak değdi mi denge bozuluyor.
6 ay ağır işler yapmamam gerekiyor.
Bana evde kimse iş yaptıramaz.
Ben sağlığıma kavuşma noktasında büyük adımlar atarken maalesef aile büyüklerimizden birisi olan Osman Yavuz’u kaybettik. Eşimin amcası Memorial Topçular hastanesindeki yaşam savaşını kaybetti ve onu da acı ve gözyaşları ile toprağa verdik.
O gün gök delindi sanki.
Yağdı da yağdı mübarek.
Çok severdim rahmetliyi. Neşesini ve öfkesini net belirten bir insandı.
Gökyüzü de ağladı sanki Osman Amca için
Islanmayı sevmem,
Üşümeyi de sevmem.
Bu soğuk sayılabilecek havalarda bir de referandum atlattık.
Seçim gibi değildi.
Bu kez tercihi rejim için kullandık
Kim ne tercih kullandı bilmem ama sonuçta bir karar çıktı.
Vatandaş “EVET” dedi.
Yağmur yine gökten indi artık yağmurun sesini dinleme zamanı.
Ya bereket getirecek ya da felaket.
Tercihimiz bereket