İtalya’nın Bologno kentinin tarihi Maggiore (Büyük) meydanında Bibliotica Salaborsa adlı bir kütüphane vardır. Bu kütüphanenin dış duvarlarında kadın-erkek, hatta çocuk, siyah beyaz binlerce vesikalık fotoğraf görürsünüz. Hüzünlü bakışlar, donuk gözler, alt alta, üst üste, yan yana. Bunlar faşist Mussolini’nin İkinci Dünya Savaşı’nda kurşuna dizdirdiği, astırdığı, katlettiği binlerce İtalyan, İtalyan Yahudi’si ve İtalyan çingenenin fotoğraflarıdır.

Bu meydanın tam ortasına her sabah beyaz bir tabure konulur. Hiç boş kalmaz. Tabureye çıkan her dilden derdini anlatır. Alkışlarla iner tabureden. Etrafta tek bir resmi giyimli ya da sivil polis göremezsiniz. Konuşmacıya hiç kimse bir müdahalede bulunmaz, alay etmez, yuh çekmez. Bu meydanda özgürlük ve demokrasi ayrılmaz bir bütündür. Demokrasiye bu kadar bağlı hatta bağımlı bir kent ve meydanındaki bu hoşgörünün sırrı, Bologna’nın dünyanın en eski üniversitelerine sahip olmasıdır.

Türkiye’de kaç üniversite var bilmiyorum. Her ilçeye, her kasabaya, her kentin göbeğine olur olmadık isimlerle açılan üniversitelerden söz etmiyorum. Oysa, Antalya’nın çok sayıda şanslarından birinin 'üniversiteler kenti' potansiyeli taşıması olduğuna inanıyorum. Zira, Antalya, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri, gündelik yaşam kolaylığı, farklı olanaklarıyla ve iyi tanıtıldığında, çok sayıda ülkeden yabancı öğrencinin üniversite hayalleriyle kucaklaşabileceği bir kenttir.

Elbette 'üniversiteler kenti' olabilme iddiasının henüz çok başında. Bu sayı 'üniversiteler kenti' yakıştırması için çok yetersiz. En azından 'üniversiteler kenti' diyebilmek için, belki bu sayının iki misline ulaşmamız gerekiyor. Ama bu noktada, karamsar olmaya da gerek yok. Zaman içinde o noktaya ulaşılabilir. Sadece kentin gelecek bakış açısında, bu söylemin geliştirilmesi, buna uygun planlamaların yapılması, bu iddianın taşınması gerekiyor. Bu iddianın yerel yönetimden kamunun tüm alanlarına kadar, kenti yönetenler tarafından paylaşılması, dile getirilmesi önemli. 
Antalya’da bir açılışta müjdelenmişti; "Yakında bir başkent daha olacak. Antalya'nın 5 üniversitesi var, 5 üniversite daha gelecek. 10 üniversite ile eğitimin başkenti olacak" sözü verilmişti.

O söz henüz tutulmadı.

Ressam Van Gogh’un sözüdür:

“Resmimi hayal ederim ve daha sonra hayalimi resmederim.”

Hayal kurmak güzel, önemli olan hayali gerçekleştirmektir.