Almanya, teknik direktör konusunda büyük bir devrime gitti ve yüzlerce milyon Euroluk takımlarını genç teknik adamlara emanet etme cesaretini gösterdi.
Neredeyse futbolcularla aynı yaşıt teknik adamlar; 500 milyon, 700 milyon Euroluk futbol takımlarını yönetmeye başladı.
Türkiye’de de bu akımın öncüsü Antalyaspor ve Nuri Şahin oldu.
Formayı üzerinden çıkardı, kenara geçip takımını yönetmeye başladı.
Yapardı yapamazdı, tecrübesizdi diplomasızdı söylemlerine kulak tıkadı, işine baktı ve ekibi ile birlikte rekorlarla dolu bir sezonu geride bıraktı.
Şimdi yeni bir sezon, yeni hedefler ve büyük beklentiler içerisinde ilk kez bir takımla yeni sezona hazırlanıyor.
Kolay bir dönem değil.
Bazen arkadan gelmek, aynı anda başlamaktan çok daha iyi sonuçlar doğurabilir.
Geçtiğimiz sezon, sonradan aldığı takımı sezon sonunda başarılı bir noktaya taşımıştı.
Yeni sezonda nasıl bir Nuri Şahin performansı izleyeceğimizi ben de merak ediyorum.
Ancak şunu net olarak gördük ki Nuri Şahin daha teknik direktörlüğünün ilk senesinde Türk futboluna vizyon katıyor, ufuk açıyor…
Bu işin sadece antrenmanlarda drone uçurmak olmadığını hepimize, tüm teknik adamlara net olarak gösteriyor.
Taç atışı antrenörü getiriyor, uyku koçu ile çalışıyor, futbolculara liderlik eğitim verdiriyor.
Bunlar o kadar önemli noktalar ki…
En küçük ayrıntıyı dahi düşünmek, planlamak, hazırlık yapmak ve çalışmak son derece önemli.
Artık devamlı transfer isteyen, futbolcu ile doğru iletişimi kuramayan, prim peşinde koşan, komisyon dedikodularına adı karışan, kendisini geliştiremeyen, bu işin sadece drone uçurmak ile alakalı olduğunu sanan hocaların dönemi sona erdi.
Artık futbolseverler teknik direktörlük kariyeri boyunca 10 takım düşüren ancak televizyonda ahkam kesen teknik adamlara prim vermiyor.
Artık yeni dönem; genç, vizyoner, büyük hedefleri olan, yabancı dil bilen, araştıran, okuyan, her detayı düşünen, planlayan teknik direktörlerindir.