Kaş'a bağlı Sarıbelen Mahallesi'nde oturan 4 çocuk annesi Fatmaana Karacan, 8 yıl önce kendi kendine ahşap ürünler yapmaya başladı. İşi ilerleten Karacan, küçük bir atölye kurarak alet ve makinelerle donattı. Burada 'Deneme- yanılma yöntemi' ile yaptığı çalışmaların ardından kendisini geliştiren Karacan, hiçbir ders almadan, çıraklık yapmadan işi öğrendi.

HER TÜR ÜRETİM YAPIYOR

Kaşık ustası olan dedesinden gördüklerinden yola çıkarak ahşap oklava, döndüreç (Sac üstünde ekmek çevirmeye yarayan tahta araç), senit (Ekmek tahtası), çaydanlık altı, yağ karıştırıcı, minik yayık, sofra altı, küçük kuş ve keklik kafesleri, çay tepsisi, sehpa ve oyuncak ahşap eşyalar yapan Fatmaana Karacan, üretimini de telefonla aldığı siparişlere göre yapıyor. Karacan, kargoyla teslimatını yaptığı ürünlerden oklava, senit ve döndüreç takımını 100, kafesleri 50, çaydanlık altlarını 5-10, ahşap çay tepsilerini 30, yağ karıştırıcıyı 15, minik yayığı 40, sofra altını 20 ve sehpaları da 40 liradan satıyor.

'KENDİ ÇABALARIMLA YAPMAYA ÇALIŞTIM'

Fatmaana Karacan, ahşap işleri ile 8 yıldan bu yana uğraştığını anlatırken, 'Öyle bir yere gidip çalışmadım. Bir usta yanında durmadım. Dede mesleğiydi. Dedem kaşık yapardı. O yüzden kendi çabalarımla yapmaya çalıştım. Her yerden sipariş geliyor. Konya'ya gidecek 6-7 tabla var. Oklavadır, döndüreçtir, senittir, çay tepsisi, çaydanlık altlığı, oyuncak şu, bu. Sipariş neye göre olursa. Baston, nacak sapı yapıyorum. Hepsini yapmaya çalışıyorum. Her kadının işi de değildir' dedi.

Müşterilerden Ramazan Ateş, 'Fatma hanım kaybolan mesleği yeniden yaşatıyor. Atalarımızın, dedelerimizin kullandığı eşyaları yapıyor. Biz de satın alıyoruz' diye konuştu. Müşterilerden Mevlüt Küçükkaya ise, 'Fatma hanım erkeklerin yapmış olduğu sanatı yapıyor. Yaptığı eşyaları bize sunuyor. Bütün kadınlara örnek oluyor' dedi. (DHA)