ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, İstanbul’da başlatılan ve tüm kentlere yayılması beklenen ikinci el elektronik ve beyaz eşyaların satışında kişilere ait kimlik, adres bilgileri, işlemin yapıldığı tarih, eşya miktar ve özelliklerini belirten belge zorunluluğuna karşı Güllük Caddesi’nde faaliyet gösteren spotçu Kazım Dönmez, “Antalya’da da zorunlu olması halinde işlerimiz düşer. Son yıllarda artan dolandırıcılık vakaları nedeniyle eşya satan kişiler kimlik bilgileri ve imzalarını vermek istemeyecektir” dedi.
ALIRKEN İSTİYORLAR SATARKEN ÇEKİNİYORLAR
Kayıt dışı ekonomi ve çalıntı malların önüne geçmek için İstanbul’da hayata geçirilen ve yılbaşından sonra da başta Antalya olmak üzere tüm Türkiye’de zorunlu hale gelmesi beklenen ikinci ellerde belge zorunluluğu soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Özellikle cep telefonu ve beyaz eşyalarda başta olmak üzere birçok ürünü kapsayan zorunluluğa dair konuşan 12 yıldır Muratpaşa Güllük Caddesi’nde ikinci el eşya alım ve satımı yapan Kazım Dönmez, “Biz ürünlerimizi satarken zaten arıza ve diğer durumlara karşı 6 ay garanti veriyoruz. Eğer müşteri isterse ürüne dair bilgilerin yer aldığı kaşemiz ve imzamızın da bulunduğu bir evrakta veriyoruz. Bu uygulamanın Antalya’da hayata geçirilmesi durumunda aslında satıcılar için değişen pek bir şey olacağını düşünmüyor. Sorun daha çok vatandaşların mallarını satması esnasında yaşanacaktır. Bizlerin aldıkları eşyalar daha çok evini yenileyenler ve öğrenciler oluyor. Bazılarını ise bozuk olduğu için hurda niyetine alıp tamir edip tekrar ekonomiye kazandırıyoruz. Buradaki sorun vatandaşlar mallarını satarken kişisel bilgilerini paylaşmak istemeyecek olmasıdır. Özellikle kıymetli ve pahalı ürünlerde zaten biz, satıcıdan (vatandaştan) belge istiyoruz. Üzerinde adresi olan, kimlik bilgisi ve imzası olan fakat vatandaş buna yanaşmıyor. Özellikle son yıllarda artan dolandırıcılık vakalarının bunda etkisi büyük diye düşünüyorum. Vatandaşlardan belge talep istediğimizde; ‘Buzdolabı, çamaşır makinasını nasıl başkasının olabilir. Evimden gelip eşyayı alıyorsunuz. Ne belgesi, hiçbir yere imza falan atmam’ gibi tepkilerle de karşılaştığımız olabiliyor. Ama aynı vatandaş bizden gelip eşya almak istediğinde, ürünlere dair bir belge istiyor. Yani alırken istiyorlar fakat satarken çekiniyor” dedi.
SİSTEM ZATEN BUNA İZİN VERMİYORDU
İkinci el cep telefonlarında çalıntı mallara karşı zaten IMEI sistemi olduğunu direkt olarak sistemden kapatıldığını da ifade eden Dönmez, “Biz, cep telefonu alıp satmıyoruz fakat ilk yıllarda öyle birkaç girişimimiz olmuştu. Akıllı telefonların piyasa çıkması ve fiyatlarının da yükselmesiyle zaten artık telefonu çalınan vatandaş IMEI yoluyla telefonu kapatarak kullanılmaz hale getirebiliyor ya da bulabiliyor. Yani birileri çalsa dahi o telefonu kullanamaz. Sistemin bunu da kapsaması iyi fakat çokta etkili olacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu. FİYATLARI YÜKSELTİR İkinci el sektörünün geniş ürün seçeceğine ve hıza dayandığını da ifade eden Dönmez, “Buraya gelen vatandaşlar genelde öğrenci, bekar veyahut şehre yeni taşınmış geçici kalacak kişilerin yanı sıra bazen de yeni evli çiftler geliyor. Buradaki en büyük kriter ise ürünlerin uygun olmasıdır. Vatandaş gelip hızlıca ürünlerini seçip aynı gün evinde görebiliyor. Yani mağazalar gibi belirli prosedür ve bekleme süreleri olmadan seçtiğini alıp hemen evine götürerek kullanabilmesi en büyük artıların başında geliyor. Bizler netice de itibariyle eşyaları fabrikadan değil vatandaşlardan alıyoruz. Bu belge zorunluluğun uygulanması halinde vatandaşlardan eskisi gibi ürünleri alamayacağız açık. Bazıları deposu varsa orada saklayacak kimisi ise satmadan belki de çöpe atacaktır. Bu yalnızca bizim değil aynı zamanda ekonomimiz içinde aslında olumsuz olarak bir durum yaratacaktır. Elden belge alma zorunluğu yerine başka bir sistem düşülmesi gerekir” ifadelerine yer verdi.