İNSAN Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi, Cumartesi Anneleri’nin 972’nci haftasında destek olmak için Antalya’da Attalos Heykeli önünde toplandı. Grup adına İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ulaş Ertaş, “28 Yıldır soruyoruz. Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş nerede? 972 haftadır gözaltında kayıplar gerçeğine, bu suça eşlik eden inkar ve cezasızlık politikalarına dikkat çekmek için bu toprakların en uzun hakikat ve adalet mücadelesini sürdürüyoruz. 972 haftadır, kayıplarımızı gündeme taşımak, devleti yönetenlerin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak amacıyla kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz” dedi.

2-133

NASIL KAYBOLDULAR?

972’nci haftada Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş için adalet istediklerini söyleyen Ertaş, “27 Ekim 1995 günü Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki Yüksekova Komando Tabur’una bağlı askerler Yüksekova’ya bağlı Ağaçlı Köyü'ne geldi. Askerler köylüleri dipçikliyerek, yaşlı insanları yerlerde sürükleyerek köy meydanında topladı. Rastgele seçilen 73 yaşındaki yürüme zorluğu çeken Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alınarak askeri araçla Yüksekova İlçe Jandarma Tabur’una götürüldü. Onları sormak için tabura giden ailelere Binbaşı Yurdakul, ‘24 saat gözaltında tutulacaklar’ dedi.  Aileler tekrar tabura gittiğinde ise ‘Kimseyi gözaltına almadık, bir daha buraya gelmeyin’ dedi.  Ailelerin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı, üç köylüden bir daha haber alınamadı” açıklamasını yaptı.

3-104

‘FAİLLER CEZALANDIRILSIN’

Olayın Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarına değinen Ertaş, “Sanık Yurdakul’un komutasındaki birlik, Ağaçlı köyünden Şemsettin Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş adlı köylüleri dövmüş, yaşlı olan Yurtseven yediği tekmeler sonucu ölmüştür. Bunu gören Yurdakul, diğer iki köylünün tanıklık edeceğini düşünerek öldürülmesi kararı vermiştir. İki köylü daha sonra tabura ait eğitim sahasında bir çukur içinde tarandıktan sonra benzin dökülerek yakılmıştır. Şeklinde kayıtlara geçti. Ancak tanık beyanlarına rağmen, suça iştirak edenlerin itiraflarına rağmen açılan dava kesin beraat hükmü ile sonuçlandı. İç hukuktan sonuç alamayan aileler, AİHM’e başvurdu. AKP Hükümeti AİHM’e yaptığı savunmada suçu kabul ederek, üç kişinin kaybolması nedeniyle üzgün olduğunu belirtti ve kayıplarla ilgili etkin soruşturma yürütmeyi taahhüt etti. İhlali kabul ederek tazminat ödeme yoluna gitti. 972’nci haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken, Münür Sarıtaş ve tüm kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin