Görüşme sonrasında yapılan ortak açıklamada İran kınanırken, Orta Doğu’daki gerilimin “acilen düşürülmesi gerektiği” vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin, “Avustralya-ABD Bakan İstişareleri (AUSMIN) 2024” toplantısı kapsamında Avustralyalı mevkidaşları Penny Wong ve Richard Marles ile ABD’nin Maryland eyaletinin Annapolis kentinde bir araya geldi. Toplantı sonrasında yayınlanan ortak yazılı açıklamada iki ülkenin Hint-Pasifik bölgesinde ve küresel çapta işbirliğini daha da güçlendirmeyi hedeflediği belirtilirken, “Taraflar ABD-Avustralya ittifakının müreffeh ve barışçıl bir bölge için gerekli olduğunu bir kez daha teyit ettiler” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve ABD Başkan Joe Biden’ın daha önce mutabık kaldığı üzere kapsamlı işbirliğini içeren bir "İnovasyon İttifakı" kurmaya yönelik çalışmaların memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
ABD ve Avustralya'dan Çin’e ‘yapıcı iletişim’ çağrısı
ABD ve Avustralya'nın ikili ve bölgesel ortaklarla işbirliğini daha da güçlendirerek, özgür, açık ve uluslararası hukuka saygılı bir Hint-Pasifik bölgesi inşa etmek için birlikte çalışacağı vurgulanan açıklamada, “Taraflar tüm ülkelerin stratejik rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmek ve çatışma risklerini azaltmak için çalışması gerektiğini vurguladılar” ifadeleri kullanıldı. Çin ile iletişimin önemine dikkat çekilen açıklamada, “Bakanlar, istenmeyen bir gerilim ya da çatışmaya yol açabilecek yanlış anlaşılmalardan kaçınmak için Çin ile iletişim kanallarının açık tutulmasının önemini vurguladılar. Taraflar Çin'i yapıcı bir şekilde iletişim kurmaya ve istikrar ve şeffaflığı teşvik edecek adımlar atmaya çağırdılar” denildi.
“Uçak gemileri Hint-Pasifik bölgesinde varlığını sürdürecek”
Açıklamada, ABD ve Avustralya'nın Çin'in son zamanlarda uluslararası hukuk çerçevesinde belirlenen seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü kullanan donanma gemileri ve uçaklarıyla yaşadığı tehlikeli karşılaşmaları “endişeyle izlediği” vurgulandı. Tarafların Doğu ve Güney Çin Denizleri de dâhil olmak üzere uluslararası sularda istikrar ve güvenliği teşvik etmek üzere birlikte çalışmayı sürdüreceği belirtilen açıklamada, “Bakanlar Avustralya ve ABD uçak ve gemilerinin Hint-Pasifik'teki istikrarlı ve uzun vadeli varlığını sürdürmeyi taahhüt ettiler” ifadelerine yer verildi.
“Orta Doğu'da gerilim acilen düşürülmeli”
ABD ve Avustralya'nın Orta Doğu'da barış ve istikrarın sağlanmasından yana olduğu vurgulanan açıklamada, “Taraflar bölgedeki gerilimin acilen düşürülmesi gerektiğinin altını çizdiler” denildi. Bakanların Hamas'ın elindeki tüm rehinelerin serbest bırakılması gerektiği konusunda hemfikir olduğu kaydedilirken, tarafların herkesi Gazze'de acil ve uzun süreli bir ateşkes için çalışmaya çağırdığı vurgulandı. Görüşmede Gazze’ye insani yardımın artırılmasının önemine dikkat çekildiği ifade edilirken, “Ayrıca tüm tarafların, sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunması da dâhil olmak üzere, uluslararası insani hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine bağlı kalmaları gerektiği vurgulandı” denildi.
“Gazze’deki insani kriz kabul edilemez”
Görüşmede büyük çaplı sivil can kayıplarının ve Gazze'deki insani krizin “kabul edilemez” olduğunun yinelendiği kaydedilirken, “Taraflar hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin adil, kalıcı ve güvenli bir barış içinde yaşamalarını sağlayacak iki devletli çözümün bir parçası olarak, İsrail'in meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan bağımsız bir Filistin devletine olan bağlılıklarını sürdürmektedir” ifadeleri kullanıldı. İsrail-Lübnan sınırı da dâhil olmak üzere Orta Doğu'daki çatışmanın bölgesel düzeyde daha fazla tırmanmasının önlenmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Tüm saldırıları durduracak ve hem İsrailli hem de Lübnanlı ailelerin evlerine dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme ulaşılmasının kritik önemde olduğu” kaydedildi.
Husilere ve İran’a kınama
Açıklamada, ABD ve Avustralya'nın Kızıldeniz ve çevresindeki su yolları da dâhil olmak üzere bölgede devam eden Husi saldırılarını “kınadığı” ifade edildi. Tarafların İran'ın silahlı vekillerine ve milis ortaklarına verdiği destek, Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde seyrüsefer özgürlüğüne yönelik tehditleri ve denizaşırı ülkelerdeki muhalifleri hedef alması gibi istikrarı bozucu davranışlarını da “kınadığı” vurgulanan açıklamada, “Ayrıca İran'ın nükleer faaliyetlerini genişletmesini, balistik füzelerini yaygınlaştırmasını ve Ukrayna savaşında kullanması için Rusya'ya insansız hava araçları sağlamasını kınıyoruz” denildi.