Ah bu Belediye Şoförleri!



Sahil yoluna dönen şoför kardeş az ötede inmek isteyen yolcuyu indiriyor. Sonrasında Kırmızı Gül’ü geçtikten sonra caddeye çıkıyor durakta yolcuyu indiriyor. Ama bu indir bindir işi otobüsün içindeki yolcuları çileden çıkarıyor. Nasıl mı? Ben genelde KL 08 ile Gazeteye geliyorum. Kırmızı otobüs sağa dönüp az ilerleyince, inmek için düğmeye basan yolcuyu indiriyor. Bazısı da basıp gaza gidiyor. Yolcular avaz avaz ‘Dursana şoför bey, ineceğiz’ Şoför öfkeli ‘Burası durak değil’ Yolcu ‘Daha önce şoför bizi burada indirdi ama’. Ağız dalaşı devam ‘ O indirdiyse indirsin ben indirmiyorum’. Bağırış çağırış falan.
Şimdi demem o ki; İlgililer yağmur suyu drenaj çalışması süresince, şoförle yolcular arasındaki bu durak kaosuna çözüm getirmek adına, sahil güzergahına geçici olarak durak tabelası koyabilirler mi? Yolcu da nerede ineceğini bilsin. Şoför de nerede indireceğini bilsin, kafasına göre takılmasın. Naçizane tavsiyemdir hani vatandaş adına. Çünkü, gerçekten ciddi tartışmalar yaşanıyor. Bakıyorsunuz yolcu haklı, şoförün biri indiriyor diğeri basıp gidiyor yolcunun kafası karışıyor.

Gelelim, SGK ile Eczacılar arasında 31 Mart tarihinde sona eren sözleşmeye. Bundan sonrası ne olur, sigortalı ilaç sıkıntısı yaşar mı, eczacıların talepleri ne olur vs. diye yazmıştım. İyi haber Türk Eczacılar Birliği ile SGK arasındaki ilaç protokolü imzalandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, protokolden TEB’nin de SGK’nın da memnun kaldığını belirtiyor. İmzalanan sözleşmeyle sigortalıya sunulacak ilaç hizmeti de sağlıklı olur ve kriz yaşanmaz diye umuyoruz. Bekleyip görelim.









Eczacılar ile SGK arasındaki protokol 31 Mart'ta son buluyor. Bu tarihten itibaren hastaların Türkiye çapındaki 24 bin 500 eczaneden nasıl ilaç alacakları hala belirsiz. İstanbul Eczacı Odası'ndan yapılan açıklamada "Yaşanacak kaosun sorumlusu biz değiliz" denildi.