Ahmet Hamdi Tanpınar
Çok sevmesek de kağıdın, kalemin yerini aldı teknolojinin imkan diye sundukları. Mesela düşünmeden edemiyorum bazen, onlarca yıl geçtikten sonra (bazılarımızın) kaybolduğu vasat facebook çöplüğünde kaybolan zamanını ve poz poz yalan his dünyasını nasıl telafi edecek insanoğlu?
Aslında, arşiv kelimesini neden sevdiğimi anlatırken başka bir konudan bahsetmek istemiştim. Dayanamayıp teknolojinin sevimsiz hallerinden dert yanıyorum hep. Neyse bu son, söz.
Diyecektim ki; sevdiğim yazarlardan biri Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, aramızdan ayrılışının yıl dönümünde (23 Haziran 1901- 24 Ocak 1962) edebiyat dünyası adına heyecan verici bir haber okudum. Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait belge, not ve fotoğraflardan oluşan arşiv, edebiyat tutkunları ve araştırmacılar için internet erişimine açılmış.
“İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü’nde bulunan Ahmet Hamdi Tanpınar ’a (1901 – 1962) ait belge, not ve fotoğraflardan oluşan arşiv, Mimar Sinan Üniversitesi’ne bağlı olarak, üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ve Marmara Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünün işbirliğiyle hazırlanmış. Tanpınar Merkezi adıyla açılan http://www.tanpinarmerkezi.com sitede usta yazarın defterleri, fotoğraflarının yanı sıra “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nün nasıl tefrika edildiğini de görebilirsiniz. Ayrıca hikâye taslakları, el yazısı şiirleri ve mektupları da bu sitede yer alıyor.” Ben bu haberi http://isimizgucumuzkitap.com/ web sitesinden okudum ve onların satırlarına da yer vererek size aktardım.
Sevdiğiniz kitapların dünyasına daha yakından tanık olmak için bu iki siteyi de incelemenizi öneririm. Teknolojinin en sevdiğim özelliği bu işte; okumak ve görmek istediğim bilgileri bana, bazen en saf haliyle sunuyor.