Aman ne güzel!

Enflasyon düşüyormuş. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, yıllık enflasyon verisini yüzde 11.77 olarak açıkladı. Ağustos ayı tüketici fiyatlarındaki enflasyonun ise, aylık 0.86'ya ulaştığını duyurdu. Salgın döneminde artan fiyatlara karşın öyle mi? Sahiden inandık mı? Ama yine de açıklanan enflasyon moral olsun mu? Algı, olgunun önüne geçsin mi?

***

Şu enflasyona, zamlara, vergilere bulaşmayalım 'uyaroğlu olalım' diyoruz ama olmuyor işte. Bir bakıyorsun hoop aylık enflasyon açıklanmış, Bir de bakıyoruz ki, TÜİK'in açıkladığı enflasyon ile vatandaşın enflasyonu arasındaki makas da açılıvermiş. Evdeki enflasyon, bütçeyi delip geçmiş. Dövizdeki hızlı artış piyasaya yansımış. Bugün çarşı pazarda enflasyon açıklananın en az bilmem kaç katı olmuş. Ama TÜİK'e göre aylık enflasyon rakamı sadece yüzde 0.86. Hadi canım sende.

***

İyi de neden inanmıyoruz acaba? Ekonomistlerin görüşüne göre, hesaplama yapılırken, enflasyon sepetindeki ağırlık düşürülüyormuş. Yani hayat pahalılığına yol açan gıda, sağlık, ulaştırma, konut, giyim harcamalarının enflasyon sepetindeki ağırlığı düşürülüyormuş. Oysa özellikle hizmet ve sağlık harcamalarında artış, yüzde 14.68'lere ulaşmış. Ve de tüketiciyi en fazla ilgilendiren gıda enflasyonu. Sebze meyve fiyatlarındaki artış oranı, yüzde 20 küsurlara fırlamış. Kırmızısı, beyazı, eti es geçiyoruz. Yine uzman görüşlere göre enflasyonun, kurdaki artış ve son ÖTV zammı nedeniyle önümüzdeki aylarda daha da yükselmesi bekleniyormuş. Vatandaş enflasyon verilerine neden şüpheyle bakar oldu acaba.

***

Asgari ücretlinin, emeklinin, çalışanın çalışmayanın bütçesinin en büyük bölümünü alıp götüren kira, gıda, ulaştırma, enerji, sağlık ve eğitim gibi zorunlu giderler, maaşları bir lokmada yutuyor. Alın size vatandaşın enflasyonu! Neymiş, Ağustos ayında açıklanan yıllık enflasyon oranı yüzde 11.77, aylık enflasyon ise yüzde 0.86 imiş. Peki, yaşanılan gerçek enflasyon neymiş. Onu da vatandaşın bütçesi belirliyor. Bütçe diye bir şey kaldıysa…