Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; madde bağımlılığının giderek büyüyen bir toplumsal sorun haline geldiğini belirten Antalya Bağımlı İyileştirme Merkezi (A.B.İ.M) Dernek Başkanı Hakan Kaya, “Madde bağımlılığı, yalnızca ülkemizde değil dünya genelinde de hızla artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yerel ve uluslararası birçok rapor, uyuşturucu kullanım yaşının 13-14’e kadar düştüğünü ortaya koyuyor. Özellikle sosyo-ekonomik yapının bozulması, gençler arasında işsizliğin artması ve umutsuzluk gibi etkenler, gençlerimizi madde kullanımına yöneltiyor. Depresyon ve benzeri ruhsal sorunların yaygınlaşması, madde bağımlılığını da tetikliyor. Bu sorunların üstesinden gelmek için gençlerimize istihdam alanları açmalıyız. Eğer iş imkânı sağlanamıyorsa, en azından kamu destekli meslek edindirme kursları, eğitim programları ve seminerlerle gençlerimizin gelişimini desteklemeliyiz” dedi.
KAYNAĞI KURUTMADAN SORUN ÇÖZÜLEMEZ
Bağımlılıkla mücadelenin yalnızca bireysel değil aynı zamanda toplumsal ve yapısal bir süreç olduğunu vurgulayan Kaya, uyuşturucu temin yollarının kesilmesi gerektiğini belirterek, “Uyuşturucu satıcıları, yani torbacılar sokak başlarında gençlerimizi zehirlemeye devam ediyor. Burada sadece torbacılara ceza vermek çözüm değil. Asıl önemli olan bu sorunun kaynağını kurutmak, yani uyuşturucuya erişimi zorlaştırmaktır. Şunu da unutmamak gerekiyor. Torbacı diye tabir edilen kişiler de bizim gençlerimiz. Ortalama yaşları 20 civarında olan bu gençler, aslında suç çetelerinin birer piyonu haline gelmiş durumda. Elbette cezaların caydırıcı olması önemli ancak bu gençleri de ıslah edecek, topluma kazandıracak çözümler üretmeliyiz. Aksi halde her cezalandırılan torbacının yerine yenileri gelecek ve sorun büyümeye devam edecek” ifadelerine yer verdi.
TEDAVİ VE REHABİLİTASYON SÜREÇLERİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Bağımlılıkla mücadelede yalnızca cezai yaptırımların değil aynı zamanda rehabilitasyon ve tedavi süreçlerinin de büyük önem taşıdığını belirten Kaya, AMATEM’lerin sayısının artırılması gerektiğini söyleyerek, “Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyen gençler için en önemli merkezlerden biri AMATEM’lerdir. Ne yazık ki bağımlılık oranı her geçen gün artarken rehabilitasyon merkezlerinin sayısı aynı hızda artmıyor. Merkezi hükümetin bu alana daha fazla bütçe ayırması gerektiğini biliyoruz ancak yapılan yatırımlar bağımlı sayısındaki artışla orantılı değil. Tedavi süreçlerinde de ciddi eksiklikler var. Birçok bağımlı gönüllü olarak tedaviye başvursa da ortalama 21 günlük sürecin ardından yeterli destek alamıyor. Psikolojik ve sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin eksik olması nedeniyle bağımlılar tekrar madde kullanımına yöneliyor. Tedavi süresi, yöntemleri ve sonrası için köklü değişiklikler yapılması gerekiyor. Madde bağımlılığıyla mücadelede sadece fiziksel arınmayı değil, uzun vadeli psikolojik desteği ve sosyal adaptasyonu da göz önünde bulundurmalıyız” şeklinde konuştu.
Bağımlılıkla mücadelede bireysel çabaların yeterli olmayacağını vurgulayan Kaya son olarak, “Bu yalnızca bağımlı bireylerin değil hepimizin ortak sorunudur. Ailelerden eğitim kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarından devlet yetkililerine kadar herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Ancak bütüncül ve sürdürülebilir bir mücadele ile gençlerimizi bu bataklıktan kurtarabiliriz” dedi.
