Açılış konuşmasını yapan Akın Akıncı, 'Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Hayalimizdeki Türkiye ve Antalya' konusunu devamlı çalışacak ve gündemde tutacaklarının altını çizdi. Deprem felaketinde vatandaşların yardımlaşma seferberliği haricinde siyasetteki ayrışma ve kutuplaşmanın önlenemediğini belirten Akıncı, 'Deprem kayıplarının büyüklüğü karşısında sorumluluk almadığımız gibi, gerilim, hakaret, tehdit dolu bir seçim sürecine girdik. Türkiye Cumhuriyeti, milli bir hukuk devletiyse ve demokrasi varsa seçimler gerginlik, hakaret, tehdit, çatışma içerisinde değil, seviyeli fikir tartışması şeklinde yapılmalıdır. Bunu yapamıyorsak gerçek bir hukuk devleti ve demokrasi olmadığımız anlamına gelir ki bu ülkede hiç kimse bunu vatanımıza ve milletimize yakıştıramaz' dedi.
Konuşmasına Antalya'dan örnek vererek devam eden Akıncı, 'Antalya ekonomisi, turizmi, sanayisi, tarımı, ihracatı hızlı bir büyüme kaydetmiştir, ama buna rağmen Antalya orta gelir tuzağından çıkamamıştır. Gerek TÜRKONFED gerekse biz orta gelir tuzağından büyümeyle değil, yapısal değişimle çıkıldığını çok konuştuk, ama bunu topluma ve yönetici kesime halen anlatamadık. Antalya bu şekilde büyümeye devam ederse 20 yıl sonra turizmi konuşmamıza gerek kalmayacaktır. Antalya sayısal olarak büyümüştür, ama niteliksel olarak istediğimiz gelişmeyi kaydedememiştir. Plansız kentleşme, göç, altyapı sorunları, kent kültürünün ve kimliğinin yok olması, çevre kirliliği, kent estetiğinde gerileme, kültür ve sanat kenti hedeflerinde yetersiz gelişme gibi bir dizi eksikliğimiz bulunmaktadır' şeklinde konuştu.
'DEPREM BÖLGESİNDE İSTİHDAM CAZİP HALE GETİRİLMELİ'
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Sönmez ise 'Deprem felaketinde yitirdiğimiz canlarımızın yasını tutuyor, binlerce vatandaşımızın yaralarını sarmaya çalışıyoruz. TÜRKONFED olarak 30 federasyon ve ulusal-uluslararası 300'ü aşkın üye derneğimizle acil ihtiyaçların karşılanmasından barınmaya, büyük bir dayanışma ruhu sergiliyoruz. Deprem bölgesinde istihdamı hem çalışan hem de yatırımcı için cazip hale getirecek ilçe bazında 'Mega Teşvikler', brüt asgari ücretin net olarak ödenmesi, enerji maliyetinin yarısının en azından 18 ay için devlet tarafından sübvanse edilmesi, işletmelerin sermaye ihtiyacının da özel KGF kredisi ile karşılanması için çok yönlü destek mekanizmalarının devreye alınması gerekiyor. Devletimiz kredi ve teşvikler ile bölgeyi yeniden canlandırmaya çalışıyor ancak ilk etapta karşılıksız desteklerin ve hibelerin verilmesi önemli. Bu destek, traktörü enkaz altında kalan çiftçimizden atölyesindeki teçhizatını kaybeden küçük işletme sahibine kadar herkesi kapsamalıdır' diye konuştu.
'ANTALYA RAKİPLERİMİZİN GERİSİNDE KALIYOR'
Antalya'nın Akdeniz'in en önemli ekonomik merkezlerinden biri olduğunun altını çizen Sönmez, 'Antalya, GSYH'nın yaklaşık yüzde 3'ünü karşılarken; BAKA (Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı) bölgesindeki toplam üretimin de yüzde 82'sini gerçekleştiriyor. Antalya'nın turizm, tarım ve ticaret olmak üzere üç sütun üzerinde yükselen ekonomisine son dönemlerde sanayi faaliyetleri ve yazılım sektörü de gelişimleriyle destek veriyor. 2022 yılında İstanbul'dan sonra en fazla turistin ziyaret ettiği ikinci kentimiz olan Antalya (15 milyon 280 bin turist), gecelik konaklama ve kişi başı harcamada da ülke ortalamasının üstünde yer alıyor. Her şeye rağmen büyük bir ihracat potansiyeli olan Antalya, 2022 yılında en çok ihracat yapan iller arasında ilk 20'de yer almıyor. GSYH sıralamasında 7. sırada olan Antalya, lojistik ve coğrafi avantajlarını kullanarak katma değerli sanayi üretiminde de öne çıkabilir' dedi. DHA