Efsanelere göre tanrıların tanrısı kudretli Zeus, titanların zarif ve güzel saçlı Leto'suna gönlünü kaptırır. Göklerin ve yerin hakimi olan Zeus, bir arzu ve tutku fırtınasıyla Leto'ya sahip olur. Bu birliktelikten hamile kalan Leto, Zeus’un kıskanç ve intikamcı eşi Tanrıça Hera’nın gazabından kaçmak zorunda kalır. Zira Hera'nın öfkesi tanrısal olduğu kadar acımasızdır da. Leto, Hera’nın hiddetinden kurtulmak için yeryüzünde sığınacak güvenli bir yer arar.
APOLLON ve ARTEMİS
Leto’nun bu destansı kaçışı onu kutsal Delos Adası'na getirir. Bu ada, mitlerin ve mucizelerin beşiğidir ve Leto burada ikiz çocukları Apollon ve Artemis'i dünyaya getirir. Apollon, güneşin ve sanatların tanrısı, Artemis ise avcılığın ve doğanın koruyucusudur. İkizlerin doğumu, Delos Adası’nı kutsal bir mekan haline getirir ve tanrısal bir ışıkla aydınlatır.
LETO’NUN LANETİ
Ancak Leto’nun macerası burada bitmez. Yüce tanrıça, Ksanthos Nehri’nin denize ulaştığı yere gelir ve nehrin kıvrımlarını takip ederek bugünkü Leto Tapınağı’nın bulunduğu kaynağa kadar yürür. Likya’nın verimli topraklarında, bir su kenarında çocuklarını yıkamak isteyen Leto, yerli halk tarafından engellenir. Bu olay, Leto'nun ilahi sabrının taşmasına sebep olur ve kutsal öfkesini halkın üzerine salar. Onları izin vermemeleri yüzünden kurbağaya çevirir. Efsanenin yankıları, Likya topraklarında yankılanır ve gölün kenarına Leto, Artemis ve Apollon adına üç muazzam tapınak inşa edilir. Artık bu kent, Tanrıça Leto’nun yüce varlığının gölgesinde huzur bulur.
ANTALYA MÜZESİ’NDEKİ TANRIÇA HEYKELİ
Antalya Müzesi’nde sergilenen Leto heykelciği, tanrıçanın kudretini ve anaçlığını günümüze taşır. Elmalı-Bayındır Tümülüsü’nden ele geçen bu eser, MÖ 7. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarına tarihlenir. Fildişinden özenle yapılmış bu heykelcikte, Tanrıça Leto, omzunda oğlunu taşırken, yanında kız çocuğu ile birlikte tasvir edilmiş. Heykel, tanrıçanın zarafetini ve koruyucu annelik vasfını sembolize eder. Antalya Müzesi’nin sessiz ve ihtişamlı salonlarında sergilenen bu eser, ziyaretçilerine geçmişin görkemli mitlerine dair büyüleyici bir pencere açar.
Antalya Müzesi, antik çağların zengin kültür hazinelerini barındıran bir mücevher ve Leto heykelciği, müzenin en nadide parçalarından biridir. Bu eser, taşıdığı sanatsal değer ve taşıdığı mitolojik anlamlarla büyüleyicidir. Tanrıça Leto’nun zarif ve asil duruşu, Apollon ve Artemis’in yanında, zamana meydan okurcasına hala dimdik ayaktadır. Bu heykelcik, ziyaretçilerine antik dünyanın tanrılarına, tanrıçalarına ve onların efsunlu hikayelerine dair derin bir saygı ve hayranlık uyandırır.