TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, 22 Mart ‘Dünya Su Günü’ne dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada “Dünyadaki toplam suların yüzde 97,5’i okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak, geriye kalan sadece yüzde 2,5’i tatlı su olarak bulunmaktadır. Bu kadar az olan tatlı su kaynaklarının da yüzde 90’ının kutuplarda ve yer altında bulunması sebebiyle insanoğlunun kolaylıkla yararlanabileceği elverişli tatlı su miktarının ne kadar az olduğu daha iyi anlaşılıyor” denildi.
‘SU KONUSU EN ÖNEMLİ KONU’
Su konusu, son yıllarda uluslararası gündemin en üst sıralarında yer aldığını söyleyen Yönetim Kurulu, “ Suyun dünya kamuoyunun ilgisini giderek artan bir biçimde çekmesinin başlıca nedenleri arasında nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin neden olduğu su ihtiyacı, gıda güvenliğinin sağlanmasını teminen tarımsal su kullanımının artması, var olan su kaynaklarının kirlenmesi ile iklim değişikliğinin olumsuz etkileri yer almaktadır. Bu nedenle, su kaynaklarının etkin kullanımı, su altyapıları, özellikle barajlar, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınmaları bakımından önem teşkil etmektedir. Dünyadaki toplam su tüketiminin yüzde 70’i sulama, yüzde 22’si sanayi ve yüzde 8’i içme ve kullanma suyu amaçlıdır. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar sırasıyla yüzde 30’u sulama, yüzde 59’u sanayi ve yüzde 11’i içme ve kullanma suyu iken az gelişmiş ülkelerde yüzde 82’si sulama, yüzde 10’u sanayi ve yüzde 8’i içme ve kullanma suyudur. Bu oranlarla su kullanımının gelişmişliğin de bir göstergesi olduğu görülmektedir. Ülkemizde ise yüzde 72,73’ü sulama, yüzde 11,36’sı sanayi ve yüzde 15,91’i içme ve kullanma suyu amaçlı” ifadelerine yer verildi.
‘ANTALYA YÜZDE 9’UNA SAHİP’
Antalya’nın su potansiyeline değinen Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, “ Antalya, veriler ışığında ülkemiz su potansiyelinin yüzde 9’una sahiptir. Bölgemiz, su potansiyeli olarak bu durumuyla Türkiye geneline göre şanslı sayılabilecek bir konumda. Önemli su kaynaklarımızdan başlıcaları; Eşen-Karaçay, Demre Deresi, Finike-Başgöz Çayı, Finike-Alakır Çayı, Kırkgözler Çayı, Düden Çayı, Aksu Çayı, Köprüçay, Manavgat Çayı, Karpuz Çayı, Alara Çayı, Kargı Çayı, Dim Çayı, Sedre Çayı ve Bıçakçı Çayıdır. İçme suyu kaynaklarımız için ASAT verilerine baktığımızda; 53 adet derin kuyu ve 2 adet terfi pompa istasyonundan oluşan Duraliler Su Üretim Tesislerinden, Antalya’nın 5 Merkez İlçesi sınırları içinde yaşayan vatandaşların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 43’ü karşılanıyor. Konyaaltı İlçesi’nin yaklaşık yüzde 90’lık kesiminin su ihtiyacı bu tesisten karşılanıyor” açıklaması yapıldı.
SUYU DOĞRU KULLANMAK İÇİN ÖNERİLER
Su kaynaklarının doğru kullanımı için önerilerde bulunan Yönetim Kurulu, şu önerilerde bulundu: “Yer Altı suyu akiferleri ve beslenme havzalarında bulunan yerleşim alanları, sanayi tesisleri, tarım ve hayvancılık alanlarında yüzey ve yer altı sularının kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, akiferlerin korunmasına yönelik gerekli önlemler alınmalıdır. Tatlı su kaynaklarının büyük bir kısmı sulama amaçlı kullanılmaktadır. Aşırı sulama tuzlanmaya ve çoraklaşmaya neden olmaktadır. Aşırı su kullanımının önlenmesi amacıyla sulama sahalarının jeolojik yapısına uygun sulama sistemleri seçilmelidir. Denize boşalan yer altı suları araştırılmalı ve kullanımı sağlanmalıdır. Şehir ve sulama şebekelerindeki su kaçakları önlenmelidir. Bireylerin ve toplumun sağlıklı, içilebilir, temiz suya koşulsuz ve bedelsiz ulaşımı ve tüketim hakkı ‘yaşam hakkı’ olarak görülerek, suyun ticarileşmesi ve özelleştirilmesi önlenmelidir. Suyun kullanım ve planlanmasında suyu ticari bir meta olarak gören üretim biçimi yerine toplumsal ihtiyaçların karşılanması odaklı bir anlayış esas alınmalıdır. Genel idareler ve bu dönem seçilecek yerel yöneticiler; içilebilir su kaynaklarının yönetilmesi ve kirlenmeye karşı korunması, yürürlükteki yasalar ve yönetmeliklere uyulması konusunda dikkatli davranmalı ayrıca Meslek Odalarının uyarılarını dikkate almalıdır. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak; 22 Mart 2024 Dünya Su Gününde konularla ilgili, kamu yöneticilerimizi ve yeni dönemde seçilecek yerel yöneticilerimizi uyarıyoruz. Ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan turizmin ve tarımın başkenti şehrimizin çevre ve su kaynaklarına sahip çıkılmalı, bu güzel şehir yaşanmaz hale getirilmemeli, kanun ve yönetmeliklere uyulmalı, yapılan uygulamalar denetlenmelidir.”