Akdeniz’in altın değerindeki şehri Antalya, Türkiye’de turizm alanında başı çeken şehirlerden biri olmaya devam ediyor. Muhteşem tarihi, en az insanları kadar sıcak havası ve harika coğrafi özellikleri ile Antalya, dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekiyor. Bu özelliklerinden dolayı da Antalya’da zamanınızı geçirmek için sayısız sebep bulunuyor. İşte Pazar günü ailenizle, arkadaşlarınızla ya da kendi başınıza gerçekleştirebileceğiniz 10 keyifli etkinlik…
1- Likya Yolu’nda yürüyüş yapın
Likya ülkesinin gizemini, Akdeniz’in sonsuz maviliğini, Tahtalı Dağı’nın zirvesini, dağların kekik toplayıcı Yörüklerini, keçiboynuzunun kekremsi tadını, yalnızlığı, doğayı, dinginliği hissedebilmek için zamanın ve mekanın içindeki Likya Yolu serüvenini yaşamak gerekiyor. Likya Yolu geçmiş yıllarda yurt dışında yayınlanan çeşitli dergiler tarafından dünyanın en iyi 10 ve en güzel manzaralı 50 yürüyüş rotasından biri olma özelliği taşıyor. Muğla ili Fethiye ilçesi Hisarönü (Ovacık) mevkiinden başlayan rota, 555 kilometrelik güzergahın sonucunda Antalya ili Geyikbayırı köyünde sona eriyor. Rotayı Antalya’dan başlayıp Fethiye’de bitirebilmek de mümkün. Eğer doğayı ve tarihi bir arada sevenlerden iseniz burayı mutlaka Pazar aktivitenize ekleyin.
2- Belek’te golf oynamanın keyfine varın
Belek uzun süredir turizmin yanı sıra ülkemizin spor alanında da gözde tatil bölgelerinin merkezlerinin başında gelmektedir. Belek’i, bu konuma taşıyan unsurların başında da iklimi, coğrafi yapısı ve elbette kararlılıkla yürütülen sürdürülebilir turizm politikaları gelmektedir. Her mevsim pek çok alanda faaliyet gösteren spor kulüplerinin gözdesi haline gelen Belek ve Belek Otelleri, Golf turizmi için de Avrupa’da vazgeçilmez bir destinasyon olmuştur. Muhteşem iklimi sayesinde yılın neredeyse 12 ayı golf oynamaya elverişli koşullara sahip olan Belek, dünya standartlarındaki golf sahaları, lüks konaklama tesisleri ve Avrupa’nın en iyi imkanlarına sahip alt yapısıyla bu spora gönül verenler için ideal bir merkez konumundadır. Sporla aranız iyiyse bu seçeneği de mutlaka değerlendirin…
3- Köprülü Kanyon’da rafting yapın
Daha önce rafting sporunu yapanlar veya hakkında bilgi sahibi olanlar ne kadar heyecanlı bir serüven olduğunu bilirler. Yine de bilmeyenler için kısaca bahsetmek gerekir. Antalya rafting turu, Köprülü Kanyon mevkisinde yapılır. Bu kanyonda yer alan Köprüçay ırmağı, adeta bu iş için biçilmiş kaftan gibidir. Azgın suların verdiği aksiyon, katılımcıları adeta sürüklüyor. Bireysel veya ekipler halinde katılım sağlayabilirsiniz. Ziyaretçilerin büyük bölümü 6-8 kişilik gruplar halinde rafting sporuyla ilgilenir. Yine de bireysel olarak katılım yapılması halinde sizin gibi bireysel başvuranlarla bir ekip oluşturuyorsunuz. Bu maceraya katılan herkesin sizinle kafa dengi olacağınızdan şüpheniz olmasın. Bu sebeple de rafting Antalya bölgesinde hiçbir zaman tek yapılmaz ve daima çok keyiflidir. Haydi eş dostla raftinge!
4- Antalya Akvaryum’da su altı canlılarını tanıyın
Dünyanın en büyük akvaryum komplekslerinden biri olan Antalya Akvaryum, 250 canlı türü 40 tematik akvaryum ve 7.5milyon litrelik su hacmi ile ziyaretçilerine adeta görsel bir şölen sunuyor. Dünyadaki akvaryumlar arasında 131 metrelik uzunluğu ve 3 metrelik genişliği ile dünyanın en büyük tünel akvaryumu olma özelliğine sahip olan Antalya Akvaryum, ziyaretçilerine eğlence ve eğitimi bir arada sunuyor. Yan yana bulunan 4 tematik akvaryum içerisinde sırasıyla Hint Okyanusu, Kızıl Deniz, Atlantik ve Pasifik Okyanusları mevcut. Sol bölümde yer alan büyük silindir akvaryum ve çevresindeki küçük akvaryumlarda ise Antalya ve çevresindeki su altı yaşamından izler bulunuyor. 250 canlı türü 40 tematik akvaryumu ve 7.5milyon litrelik su hacmine sahip. Bu dev akvaryumu Pazar gezinize eklemeye ne dersiniz?
5- Türkiye’nin en etkileyici müzelerinden birini dolaşın
Antalya Müzesi, 1922 yılında, Süleyman Fikri Erten tarafından Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla kurulmuştur. İlk olarak, Kaleiçi’nde bulunan Alaaddin Camisi içinde, daha sonra ise Yivli Cami’de yer alan Müze, 1972 yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Antalya Müzesi, bugün 30 bin metrekarelik bir alanda 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşmaktadır. Antalya Bölgesi’nin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi olan Likya, Pamfilya ve Pisidya’nın önemli bir bölümü Antalya Müzesi’nin sorumluluk alanına girmektedir. Antalya Müzesi, bir arkeoloji ve tarih müzesi olup aynı zamanda bölge müzesi olarak da nitelendirilebilir. Koleksiyondaki eserlerin büyük bölümü bölgede yapılan kazılardan elde edilmiştir. Salonlarda, Antalya topraklarının binlerce yıllık geçmişini yansıtan, kronolojik ve yer yer konularına göre sergilenen eserler görülebilir. Özellikle Perge’de bulunan Roma Dönemi eserleriyle ve müze kurtarma kazılarından ortaya çıkan ilginç ve ünik buluntularıyla Antalya Müzesi, dünyanın en önemli müzeleri arasında sayılmaktadır. Müze, 1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür. Peki siz şehrinizde bulunan bu eşsiz müzeyi bir Pazar günü ziyaret etmeye ne dersiniz?
6- Side kıyısında tarihle iç içe bir geziye çıkın
Manavgat Şelalesi’ne gitmişken Side’nin büyüleyici tarihini de görmeden olmaz. Beldenin şehir kısmı çeşit çeşit bar, kafeterya, restoran, otel gibi sosyal ve yerel olanaklarla donatılmıştır. Side, yat limanı ve plajlarıyla gündüzü olduğu kadar gece kulüpleriyle gecesiyle de sizleri eğlendirmeyi hedeflemektedir. Side’nin asıl ilgi çekici olan tarafı ise, dünyanın en görkemli açık hava müzelerinden birine sahip oluşudur. Tarihi milattan önce 7. yüzyıla kadar dayanan bu bölgede 20000 kişilik antik tiyatro, Apollon Tapınağı ve şehrin dört bir yanını saran duvarlar gibi birçok tarihi yapıt günümüze kadar korunarak gelmiştir. Dünya tarih miraslarından biri olan Apollon Tapınağı, denize doğru batan güneş ile muhteşem görüntüler oluşturmaktadır.
7- Manavgat Şelalesi’nde huzurun tadına varın
Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan şelale, ilçe merkezine 3 km, Antalya il merkezine de yaklaşık 72 km uzaklıktadır. Adını ilçe merkezinden alan Manavgat Şelalesi, 3 – 4 metre yükseklikten dökülmektedir. Şelale çevresinde piknik yapabileceğiniz ve keyifli vakir geçirebileceğiniz alanlar fazlasıyla bulunmaktadır. Özellikle Antalya ve çevresinde yaşayanlar için hafta sonları şehir gürültüsünden uzak doğayla iç içe günübirlik tatil imkanı sunan Manavgat Şelalesi, doğanın insanlara sunmuş olduğu en güzel yerlerden birisi olduğunu söyleyebiliriz. Şelaleyi besleyen en büyük kaynak olan Dumanlı Kaynağı kayaların arasından çıkan suların coşkulu şekilde akmasıyla şelaleye ulaşmaktadır. Şelalenin bulunduğu bölgede rafting, araçla safari gibi aktiviteler de yapabilirsiniz. Yine muhteşem şelale manzaralı çay bahçelerinde bir şeyler içip günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
8- Şehir içinde güneş, kum ve denizin tadını çıkarın
Antalya denilince akla ilk şeylerden biri mutlaka plajlarıdır. Şehir her yerinde eşsiz plajlara ev sahipliği yapıyor. Öyle ki şehrin içinde bile bir plaj bulmak mümkün. Kaleiçi’nden kısa bir merdiven mesafesiyle ulaşabileceğiniz Mermerli Plajı, şemsiyeleri, şezlongları ve yakınındaki restoranları ile hizmetinize hazırdır. Antalya şehir merkezinin en ünlü plajları şüphesiz neredeyse tüm dünyaya adını duyuran Konyaaltı ve Lara plajları. Konyaaltı şehrin batı kısmında bulunan 7,5 kilometre uzunluğundaki plajıdır. Hâlihazırda ünlü olan bu plaj, yeni yapılacak zenginleştirme projeleriyle de değerine değer katıyor. Konyaaltı plajında rahatlarken, denizde yüzerken, hemen yanı başınızda bulunan eşsiz Beydağları manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Daha doğu tarafında kalan Lara Plajı da, Konyaaltı’na oranla daha kumlu bir plajdır. Sayısız otele ev sahipliği yapan Lara bölgesi, halk plajları ve plaj kenarlarında bulunan eğlence mekanları, restoranları, kafeleri ile dikkat çekiyor. Deniz kenarında geçirdiğiniz vaktin ardından, Antalya sahil aktiviteleri için aynı bölgede bulunan Sand Land’de muhteşem kum heykellerini ziyaret edebilirsiniz.
9- Tahtalı Dağı’na teleferikle ulaşın
Antalya’nın dikkat çeken özelliklerinden biri dağlar ve denizin muhteşem uyumudur. Antalya’ya gittiğinizde bu iki eşsiz manzarayı aynı anda deneyimlemenin birçok yolu var. Bunlardan bir tanesi de Tünektepe Teleferik Hattı. Bu teleferik hattı ile yerden 1639 metre yükseklikte bulunan Tahtalı Dağı’ndaki seyir terasına ulaşabilirsiniz. 360 derece manzara sunan teras, bir tarafınıza döndüğünüzde dağ ve doğa, diğer tarafınıza döndüğünüzde ise şehir ve uçsuz bucaksız Akdeniz’in manzarasını gözler önüne sunuyor. Ayrıca bu tesiste adrenalin bağımlıları da düşünüldü. Eğer teleferikle inmeyi düşünmüyorsanız, tepeden yamaç paraşütü ile de mükemmel bir deneyim yaşayarak inebilirsiniz.
10- Tekne turu ile sırları öğrenin
Antalya ‘da yapılacak aktiviteler arasında yer alan tekne turu, kesinlikle oldukça iyi bir tercih olacaktır! Tamamıyla konsept modüllerine göre işleyen bu turlarda, Kemer limanının hemen çıkışında bulunan Korsan mağarasını da ziyaret edebilir ve macera dolu bir gün yaşayabilirsiniz. Rivayete göre, mağaranın içinden, kaleye çıkan gizli yol sayesinde, korsanların ganimetlerini bu yol üzerine sakladığı bilinmektedir. Bu hikayesi, mistik görüntüsü ve merak edilesi hikayesi ile Korsan tekne turu programına mutlaka katılmalısınız! Ya da aynı şekilde korsan tekne konsepti ile eğlencenin dibine vurabilir ve tur kapsamında, Phaselis, Cennet ve Kiriş gibi birbirinde güzel koyları ziyaret ederek, unutulmaz bir eğlence yaşayabilirsiniz. HABER/BUSE ER