ANTALYA' da gezilecek yerlerin sayısı bir hayli fazla. Doğal güzellikleriyle büyüleyen kent aynı zamanda tarihi gezi noktaları ile öne çıkıyor. Antalya her yıl dünyadan ve ülkemizin farklı yerlerinden binlerce turist çekiyor. Bilinen turistik mekanların ötesinde Antalya, adını belki de hiç duymadığımız ve keşfedilmeye hazır çok sayıda gizli güzelliğe de sahip. Farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya, özellikle tarihi değeri oldukça fazla yapıtı topraklarında bulunduruyor. Bu yapıtların bazıları dünyaca üne kavuşmuşken bazıları henüz Antalyalılar tarafından bile bilinmiyor ya da az biliniyor. Bu yazımızda sizler için Antalya’nın az bilinen tarihi güzelliklerini araştırdık. İşte tüm detaylarıyla Antalya’nın az bilinen tarihi güzellikleri…

IDRYOS ANTİK KENTİIdyros-Antik-Kenti
Idyros Antik Kenti, Kemer şehir merkezine 10 dakika yürüyüş mesafesindedir. Kemer ilçesinde Kemer Koyu, Ayışığı Parkı ile Balıkçı Barınağı arasında yer alan İdyros antik kenti, Likya bölgesi sınırları içerisinde kalan konumu itibari ile denizci bir kent olma özelliği taşıyor. İdyros'un bulunduğu alan, denize çok yakın olması sebebiyle Akdeniz ticareti yapan gemicilerin, uğrak noktası olduğu düşünülen bir kent. Kent ile ilgili günümüze kadar yapılmış yayınlar araştırıldığında kent tarihi hakkında sınırlı bilgiler mevcut. Yapılan çalışmalar sonucunda ise kentin ilk iskanının Helenistik döneme kadar gittiği, devamında Roma ve Bizans olarak yerleşimin devam ettiği görülüyor. Phaselis’in kuzeyinde bulunan bu eşsiz antik kent, Bizans duvar kalıntılarıyla ve kilisesiyle sizleri keyifli bir tarih yolculuğuna çıkaracak.

KONYAALTI ROMA HAMAMIroma-hamamı
Hamam Milattan sonra 3. yüzyılın sonlarında yapılmış olup, 6. yüzyılda geçirdiği bir yangından sonra 14. yüzyıla kadar yapısal ve işlevsel olarak büyük değişikliklere uğramıştır. Yapının moloz taşlarla örülmüş ve önemli bir bölümü hala ayakta olan duvarları mermer plakalarla, tonozların iç kısımları beyaz sıvayla kaplıdır. Tüm yapının kiremitle örtülmüş olduğu tahmin edilmektedir. Roma mimarisine uygun olarak her birinin farklı işlevi olan tonozlu odalardan oluşmuştur.

SELÇUKLU AV KÖŞKÜselçuklu av köşkü
Selçuklu Av Köşkü, Alanya ve Kayseri'dekilerle beraber Anadolu'daki 3 Selçuklu av köşkünden biri. 1230 - 1248 arası döneme tarihlenmektedir. Yapı, bilinen üç Selçuklu av köşkünden biri olmakla beraber, bölgenin de tek Selçuklu yapısı ve Türk - İslam sanat geleneğinin tek örneği olma özelliğini taşımaktadır. Selçuklu döneminden kalan en güzel örnektir. Kemer ilçesinin hemen girişinde bulunur. Av köşkünün çatısı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Aynı zamanda Tekelioğlu Beyliği’nin bayrağındaki altıgen yıldız kabartması taş merdiven de oldukça dikkat çekicidir.

OLUK KÖPRÜselçuklu av köşkü
Antalya’da bulunan Köprüçay’ın tarihi bir köprüsü olan Oluk Köprü, bir Roma Köprüsü özelliği taşımaktadır. Selge Antik Kenti’nin yakınında olan Oluk Köprü aynı zamanda Başkonak Köyü’nün yakınından geçer ve yüksekliğiyle dikkat çeker. Oluk Köprü, 14 metre uzunluğunda olup 3,5 metre genişliğindedir ve ziyaretçisi oldukça fazladır. Köprüçay Nehri’ni ziyaret edenlerin çoğu da bu yapıyı görmeden gezilerine son vermezler. Tarihi hakkında pek bilgi olmasa da yapı tekniği ve taş işçiliği Oluk Köprü’nün M.S. 2. yüzyılda yapıldığı hakkında tahminler vardır. 

EVDİR HANEvdirhan-2
Evdir Han’ın büyük bir bölümü harap olsa da kuzeybatı cephe duvarları hala ayaktadır. Selçuklu sanatının en güzel örneklerinden biri olan Evdir Han’ın, büyük ölçüde mermer kullanıldığı görülen taç kapısında, süslemelerle karşılaşılır. Hemen hemen tamamıyla bezemeli olan bu kısımda, çeşitli geometrik motifler görülmektedir. Kareye yakın bir dikdörtgen plana sahip, simetrik özellikler gösteren yapı, Selçuklu Dönemi kervansaraylarında görülen açık avlulu, dört ana eyvanlı plan tipinin Anadolu’daki iki örneğinden biri olması açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Beden duvarlarının tümü kesme taş, üst örtü moloz taştır. İç avlusunun etrafında, kalın kesme taş payeler üzerine oturtulan kesme taş örgülü, sivri kemerli revaklar vardır. Kapalı mekanlar şeklinde, revaklara açılan hücreler mevcuttur.

SİMENA KALESİsimena-kalesi
Yapım yılının Milattan Önce 4. yüzyıllara dayandığı bilinen Antalya Simena Kalesi, Ortaçağ'da kullanılmıştır. Likya şehirleri arasında en küçük tiyatro özelliğine sahip olan tarihi kalenin içerisinde doğal kayaya oyulmuş 7 oturma sırası ve bunun yanı sıra 3000 kişi kapasiteli tiyatro kalıntısı yer alır. Kekova Adası'nın tam karşı tarafına düşen ve Simena Antik Kenti ile iç içe olan Simena Kalesi, Antalya’da en çok ziyaret edilen noktalar arasında yer almaktadır. Likya kıyı kenti özelliklerini taşıyan Simena antik kentinde yer alan Simena Kalesi stratejik öneme sahiptir. Simena Kalesi içinde ayrıca mezar kalıntıları da bulunmaktadır. Simena Kalesi, ortaçağda aktif olarak kullanılmış kaleler arasında bulunmaktadır.

 

CESTRUS ANTİK KENTİcestrus
Gazipaşa ilçesinin 6 km güneydoğusunda haritalarda Kilisetepe olarak gösterilen 350 metrelik yükselti üzerinde yer alır. Kalıntılar yaklaşık 400 metrekarelik bir alana yayılmıştır. Yazıtlara göre Cestrus Antik Kenti olarak lokalize edilmiştir. Kenti çevreleyen sur duvarları tepedeki plato boyunca uzanmakta ve güney yönde hala görünmektedir. Surun çevrelediği plato üzerinde geniş bir agora, Vepasianus’ a ait olduğu sanılan bir tapınak, bunu güneyinde Antonius tapınağı ve agoranın doğusunda bir anıtsal mezar bulunmaktadır. Kent yazıtlara göre MS 1 ve 2. yy’ a tarihlenmektedir. HABER/BUSE ER

Editör: Uğur Keskin