KÜLTÜR - SANAT

Antalya'nın doğal müzesi: Kekova

Antalya'nın göz kamaştıran güzelliklerinden biri olan Kekova Adası, zamanın içinde kaybolmuş bir hazine gibi suların üzerinde parlıyor. Kekova Bölgesi, tarih kokan Kekova Adası, Kaleköy ve Üçağız Köyleri ile birlikte antik kentleri barındırarak adeta bir müze gibi. Doğanın büyüsü, suların altındaki antik kalıntılar ve tarihle iç içe geçmiş bir atmosfer, Kekova'yı keşfetmeye gelenleri etkileyici bir zaman yolculuğuna davet ediyor

Antalya'nın gizemli sularında, ışıltılı bir taç gibi parlayan bir ada var: Kekova Adası. Adeta tarihle örülü, büyülü koyları, eski köyleri ve suların derinliklerine gömülmüş lahitleriyle çevrili, bu adada zaman durmuş gibi hissediliyor

ANTİK ZAMANLARIN IŞILTISI
Kekova Bölgesi, Antalya'ya sadece 165 kilometre uzaklıkta, Kekova Adası, Kaleköy ve Üçağız Köyleri ile Simena, Aperlae, Dolichiste ve Teimioussa antik kentleriyle dolup taşıyor. İşte bu yerler, adeta tarih sayfalarının arasında kaybolmuş gibi, her biri kendi öyküsünü anlatan antik kalıntılardır.

KEKOVA'NIN KADERİ
İtalyan işgali sırasında Kekova Adası'nın kime ait olacağı konusunda Türkiye ve İtalya arasında bir mücadele başlamıştı. Ancak uzlaşma sağlanamamış ve adanın kaderi belirsiz bir geleceğe doğru ilerlemişti. Sonunda, 1932 yılında yapılan bir anlaşma ile Kekova, Türkiye'nin bağrına bırakıldı.

KAYALIKLAR ARASINDA BİR HAZİNE
Kayalıklarla çevrili, 7.4 kilometre uzunluğundaki Kekova Adası, adeta zamanın içinde kaybolmuş bir hazine gibi. Bugün yerleşik hayat olmayan adada; suların altında, antik Dolkisthe kentinden kalan batıklar, geçmişin anılarını hatırlatan sessiz şahitlerdi. Bizans döneminde yeniden hayat bulmuş ancak Arap istilalarıyla yıkıma uğramıştı.

ADANIN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ
Adanın kuzey tarafında, ikinci yüzyılda depremlerle sarsılarak sulara gömülen antik Dolkisthe kentinden kalma batıklar hala adanın sularında saklı. Bu hüzünlü şehir, depremin acımasız pençesine direnemeyerek suların derinliklerine karışmıştı. Bugün, adanın etrafında tekne ve kano turları düzenlenerek, Batık Şehir'e yakından tanıklık etmek mümkün.

DOĞA VE TARİH İÇ İÇE
Kekova ve çevresi, 1990 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edildi. Bu doğal ve tarihi miras, sadece özel izin alınarak gerçekleştirilen yüzüş ve dalışlarla keşfedilebiliyordu. Ancak, zamanla bu yasak, tarihi batıklar haricindeki bölgeler için kaldırıldı.

Antalya'nın masalsı sularında parlayan Kekova Adası, geçmişin yankılarına kulak veren bir hikaye gibi. Tarihle iç içe geçmiş doğası ve suların altındaki antik kalıntılarıyla Kekova, her ziyaretçisini büyüleyen bir doğa harikası. Unutulmaz bir zaman yolculuğuna çıkmak isteyenler için, Kekova'nın sularında kaybolmak adeta bir rüya... Haber/Erendiz ÖZKURT