ÖZEL HABER

Antalya’nın meşhur meyveleri

Antalya ile özdeşleşmiş, şehrin kültürünün ayrılmaz bir parçası olan, çoğunuzun adını bile duymadığınız çoğunuzun ise her gün yiyip ismini farklı bildiğiniz Antalya’nın meşhur meyvelerine göz gezdirmeye ne dersiniz?

Tarımda zengin ürün çeşitliliğine sahip Antalya'nın bereketli topraklarında yetişen sebze ve meyveler, yurt içinde ve yurt dışında mutfakları renklendirmeye devam ediyor.12 ay boyunca üretimin devam ettiği topraklarda verim oldukça yüksek. Türkiye'deki örtü altı tarım alanlarının yüzde 40'ına sahip Antalya'da, 320 bin dekarı sera olmak üzere, 360 bin hektar tarım arazisinde üretim yapılıyor. 200'den fazla ürünün yetiştiği kentte, ekvator kuşağına özgü tropikal meyve yetiştiriciliği de yapılıyor. Ürünler, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarına sunuluyor. Ancak bu topraklarda yetişen bazı meyveler var ki  Antalya ile  özdeşleşmiş,kimi yetiştiği bölgeye adını vermiş, kimi Antalya’dan çıkıp adını dünyaya duyurmuş, kimi de dünyaya orijinal adını unutturmuştur. Yazımızda sizler için bu meyveleri derledik. İşte tüm detaylarıyla o meyveler…

Frenk YemişiFrenk yemişi doğada dikenli halde bulunur. Cesaret edip dış kabuğunu soyduğunuzda ise içerisindeki lezzetli ve minik çekirdekli meyve ortaya çıkar. Antalyalılar tarafından çok sevilen Frenk yemişinin ele dikeni batmadan yenilmesi ayrı bir beceri ister. Başta Gazipaşa bölgesi olmak üzere Antalya’da bolca yetişir. Halk dilinde ‘Dikenli İncir’, ‘Babutsa’, ‘Kaktüs Meyvesi’ ,‘Kaynanadili ’ve  ‘Tekke’ olarak da anılır. Frenk yemişinin ülkemizde henüz tarımsal ve ticari amaçlı üretimi henüz yoktur. Meyvesinin dikenli oluşu nedeniyle olsa gerek tüketimi ve ticareti yok denecek kadar azdır.

TurunçAntalya'ya gelen yerli ve yabancı turistlerce koparılıp yenmeye çalışılan, tadı oldukça ekşi olan bir meyve türüdür. Ayrıca turunç kabuklarından çok lezzetli reçeller yapılır ve turunç reçeli, narenciye reçelleri içinde en fazla bilinenidir. Antalya’ya geldiğinizde hemen hemen her sokakta görebileceğiniz turunç ağaçları, adeta şehrin en güzel süsü olma özelliğine sahiptir. Gördüğünüz tüm narenciye türleri turunç fidanına aşı yapılarak üretilir, bu sebeple bu meyve türü oldukça önemlidir.

ŞadokAntalyalıların 'altıntop' ddiği diğer yörelerde de 'kız memesi' olarak adlandırılan meyve, greyfurta çok benzetilir ancak şadok, büyüklük ve tat bakımından ondan ayrılır. Bir insan kafası büyüklüğüne ve ağırlığı iki buçuk üç kilo olabilen meyve, değişik ve güzel bir tada sahiptir. Tadı, çoğu kişi tarafından çok ekşi hatta acımtırak olduğu için yemez. Dış zarıyla yenildiğinde acımtırak bir lezzete sahip olsa da, dış zarını ayırarak yiyenler için daha lezzetli olduğu söylenir. Ortaya çıkan bu zarsız dilimlerin üzerine tuz atılarak yenir. 

BergamotBir portakal büyüklüğünde olan 'bergamot', hoş bir esans kokusuna sahiptir. Neredeyse 80 yıl meyve verebilir. Hoş bir esans kokusuna sahip olan bergamottan çıkarılan esans ve yağlar, dış ülkelere pazarlanıyor. Kabuklarından çok güzel kokulu reçeller yapılır. Suyu C vitamini açısından son derece zengindir. Ayrıca çaya da ayrı bir koku ve lezzet katar.

ZerdaliAntalya’da o kadar yaygındır ki Zerdalilik Mahallesi adını bu meyveden almıştır. Kayısının tatlı ve daha küçük bir çeşidi olan ve bazı kaynaklarda yabani kayısı adı da verilen zerdali yalnızca Antalya'da bilinir. İçinde yüksek miktarda selenyum bulunmasından ötürü saç dökülmesine de oldukça iyi gelir

Hurma

Antalyalılar tarafından ‘Amme’ olarak da anılır. Türkiye’de hurma yetişir mi sorunsalına inat Antalya’da hurma yetişir! Ve hurma da zerdali gibi bir mahalleye adını verecek kadar değerlidir Antalyalılar için Konyaaltı’nın Hurma Mahallesi ismini bu meyveden almıştır.

MuşmulaGenelde bu meyveye Yenidünya dese de Antalyalılar için o hep muşmuladır. Yemesi çok lezzetlidir ve faydaları saymakla bitmez. Yaşı 50’nin üzerinde olan Antalyalılar çok iyi hatırlar. Eski dönemlerde Antalya’da devasa muşmula bahçeleri bulunurdu. Antalya’ya tepeden baktığında narenciye ağaçlarıyla birlikte en çok görünen ağaçlardandı muşmula ağaçları. Ancak ne yazık ki Meydan Kavağı’nda bulunan son büyük muşmula bahçesi de ranta direnemeyip 2014 yılında o güzel arazisini beton binalara bıraktı.

Kamkat

Turunçgil ailesinin en ufağı olan ve kumkuat, kamkat gibi farklı isimleriyle de bilinen çalı formunda bir bitkidir. Biçimi tıpkı limona, rengiyse tıpkı portakala benzer. Kokusu bergamotu andırır ve cilde temas ettiğinde bıraktığı koku uzun süre gitmez. Kamkat, çiğ olarak tüketilebildiği gibi reçel, marmelat, meyve suyu, şekerleme, kek, pasta yapımında da kullanılır. HABER/BUSE ER