AİLE HAYATI

Babası, Şeyh Ali Efendi'nin oğlu olan Doktor Hasan Ferit Bey, yüksek bürokrasi yolunu seçmek yerine, kalbindeki çağrıyı takip ederek tıp eğitimine yönelmiş bir fikir adamıydı. Savaşın zorlu günlerinde Sina Cephesi'nde Sahra Başhekimliği yaparak, Türk Ocakları'nın kurucuları arasında yer aldı. Devletin belirlediği ideolojiye karşı durarak, Ankara'nın tekliflerini reddedip Antalya VE Adana'da sıtma mücadelesine katıldı. Annesi Saime Hanım ise Filibe kökenli bir öğretmendi ve Halide Edip Adıvar'ın öğrencisi olarak yetişmiş bir eğitimciydi.

CANSEVER’İN EĞİTİM AŞKI

Turgut Cansever’in ilkokul yılları Ankara ve Bursa'da geçtikten sonra ailesinin İstanbul'a taşınması, genç Cansever'in hayallerini daha da şekillendirdi. Galatasaray Lisesi'nde eğitim hayatına devam etti ve mimarlık hayalleriyle dolu bir genç olarak İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne adım attı. Ressamlık arzusu bir kenara bırakılıp, mimarlık eğitimine odaklanma kararı aldı.

Doktora tezi için Anadolu'nun 14 şehrini ve 111 yapıyı gezen Cansever, 1949'da yazdığı "Osmanlı ve Selçuklu Mimarisinde Sütun Başlıkları" adlı teziyle Türkiye'deki sanat tarihinde bir kilometre taşı oluşturdu.

ÖDÜLLERLE DOLU BİR MESLEK HAYATI

50'li yıllarda Fransa'ya giderek Avrupa'nın mimari hazinelerini keşfeden Cansever, yurda döndükten sonra Antalya Kenti İmar Planı yarışmasında birinci olarak, şehrine katkı sağlama yolunda ilk adımını attı. İstanbul Belediyesi'nin planlama çalışmalarını üstlenerek, kentin dokusunu modernize etme çabasına katkıda bulundu.

Ağa Han Mimarlık Ödülü, Cansever'in kariyerinde parlak bir iz bıraktı. Ankara'da Ertur Yener ile birlikte gerçekleştirdiği Türk Tarih Kurumu binası ve Bodrum'da Ahmet Ertegün evi restorasyonu, 1980'de iki Ağa Han ödülünü beraberinde getirdi. Mandalya Koyu'nda gerçekleştirdiği Demir Evleri Projesi, üçüncü Ağa Han Ödülü'nü getirerek dünya genelinde eşsiz bir başarı elde etti. Cansever bu ödülü 3 kez kazanan tek kişi olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

KARAKAŞ CAMİİ

Antalya'nın kalbinde, tarihi Hadrianus Kapısı'nın tam karşısında yükselen Karakaş Camisi, Cansever'in eserleri arasında gururla yer alır. Bu cami, mimarın zekasının ve sanatsal dokunuşlarının bir yansımasıdır, adeta Antalya'nın taş duvarlarında hikayesini anlatan bir şaheserdir. Turgut Cansever, sadece mimari değil, aynı zamanda bir hikayenin kahramanı olarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıyan bir miras bıraktı. Haber/Erendiz ÖZKURT

Editör: Uğur Keskin